Erişilebilirlik

Fransız Cihadının Portresi


Paris’te 13 Kasım’da Bataclan Konser Salonu ve civarındaki barlara düzenlenen terör saldırısında 130 kişi yaşamını yitirdi. Bu, Fransa tarihinin en ağır terör saldırısı oldu. Saldırganların büyük çoğunluğu komşu Belçika’dan gelmişti ama Fransız işbirlikçileri ve ortakları da vardı. Fransa Başbakanı Manuel Valls, cihatçı terör tehdidini bir "iç tehdit" olarak tanımladı. Hem Cumhurbaşkanı Francois Hollande, hem de Başbakan Valls, Paris saldırısının ardından IŞİD'in Fransa'ya savaş ilan ettiğini açıkladı. Peki Fransa’da bu tehdidi oluşturan kaç kişi var, bunların sayıları, hedefleri ne? Fransız polisi onları nasıl izliyor? Özetle Fransız cihadının portresi nasıl çizildi?

Radikal dincilik nedir?

Öncelikle kimlerin radikal İslamcı olduğunu belirlemek için, "radikal islamizmin" tanımını yapmak gerekiyor. Pek çok tanımı var ama en kapsayıcı biçimiyle iki tanım öne çıkıyor. Bir tarafta dinin politikleştiği bir radikalleşmenin şiddetle birleşmesi. Bu IŞİD'in değirmenini döndüren kesim. Diğer tarafta da, dini lidere büyük saygının merkeze oturduğu ve bu lidere saygının oluşturduğu, dinin ön planda olduğu bir radikalleşme. Yani radikalleşme bir politik hedef olmadan da, bir günlük yaşam biçimi, sosyolojik bir durum olarak da gerçekleşebiliyor. Özetle hedefi cihat değil, ama kadınların toplumdaki yeri, ibadet uygulamaları gibi konularda son derece radikal kurallar getiren akımlar. Bunların en büyük temsilcileri de Selefiler.

Fransız Selefileri'ni en geniş anlamda ikiye ayırabiliriz. Birinci grup çevrelerini değiştirmeden tümüyle kendi inançlarını uygulamaya koymaya yoğunlaşıyor. Dini uygulamalarının batı yaşam biçimine entegre olamayacağına inanıyorlar ve kendi içlerine kapanıyorlar. Bu grubu daha çok politik Selefiler diye adlandırabiliriz. Daha katı bir islam modeli kurmak istiyorlar ama şiddeti reddediyorlar.

Bir de radikal Selefiler diyebileceğimiz ikinci grup var ki, diğerlerinin aksine, yaşadıkları çevrenin kurum ve yasalarının, kendi inançlarına uyması gerektiğini söylüyor ve bunun için mücadele ediyor. Bir diğer Selefi akımı ise toplumu kendi istedikleri gibi inşa edebilmek için kendi kurallarını empoze etmek isteyen radikal Selefiler. Bunlar kendi kurallarını topluma dayatmak için her yolu kullanıyor ve politik Selefileri yeterince "inançlı" bulmuyorlar. Fransa'da radikal Selefilerin sayısı az, ancak IŞİD teröründen buyana hayli etkili bir konuma geldikleri de bir gerçek.

Başbakan Manuel Valls, 5 Nisan'da, "Selefilik Fransa'daki Müslümanlar’ın yüzde 1'ini oluşturuyor ama sesleri diğerlerinden daha yüksek çıktığı için çok ön plandalar. Fransa'da Selefiler mücadeleyi kazanmak üzere" diyerek radikal Selefiler’in geldiği noktaya dikkat çekti. İslamolog Gilles Kepel ise Valls'e "Kazanmak üzere değiller ama etkilerinin arttığı bir gerçek" sözleriyle destek vererek, son zamanlarda yükselen radikalleşmeye dikkat çekiyor. Kepel de, "radikal ve politik Selefi" ayrımına dikkat çekerek, Selefiler’in cihatçıları kapsadığını ancak cihatçıların Selefiler’i kapsamadığını, onun bir alt kolu olabileceğini söylüyor.

Fransa'da son saldırılarda yeni olan unsur, IŞİD'e katılan gençlerin profiline baktığımızda Fransa’da eylem yapan ya da Fransa'dan Suriye'ye giden cihatçıların önemli bir bölümünün radikal akımlardan gelmediği, hatta cihatçı saflarına katılıncaya kadar ibadet etmediği ya da farklı dinlere mensup oldukları.

Marjinal bir sosyal gerçeklik

Uzmanlar Fransa’daki "Ortodoks Müslümanlar’ın" sayısını 20 bin ila 30 bin olarak tahmin ediyor. Ulusal Etüd ve İstatistik Kurumu INED uzmanı araştırmacı Patrick Simon, son raporunda Fransa’da 4 milyon 100 bin civarında Müslüman nüfus olduğunu, bunların hepsinin günlük ibadetlerini yerine getiren Müslümanlar olmadığını belirtti.

IFO P araştırma şirketi tarafından 2011 yılında Katolik La Croix gazetesi için yapılan bir araştırmada, Müslüman ailelerin yüzde 75’i inançlı olduklarını, yüzde 41’i ise ibadetlerini yerine getirdiklerini söyledi.

Bütün bu veriler ultra-ortodoks yani aşırı radikal Müslüman grupların, genel nüfusun yüzde 1’ini oluşturduğunu gösteriyor. Cihatçıların sayısı ise bunun da gerisinde.

Fransa’da yaşayan milyonlarca Müslüman göz önünde bulundurulduğunda, radikal İslamcı akımlar ve onlara katılanlar sosyolojik bir fenomen olarak değil, ancak "marjinal bir sosyal gerçeklik" olarak karşımıza çıkıyor.

Radikal ve cihatçı İslamcılar

Fransız gizli servisi DCRI radikal İslamcıları "Fiche S/ S fişi" adı verilen bir izleme metoduyla fişliyor.“S” harfi “Surete d’Etat” yani devletin güvenliği anlamına gelen kelimenin baş harfi. Radikalleşen, radikal örgütlerin ağına düşen, eyleme geçebilecek potansiyel suçlular bu fişle izleniyor. Fiche S’in 15 ayrı kategorisi var, S1, S2, … S15… Yalnızca yargılanan, bilinen ya da şüphe edilen cihatçılar değil, örneğin Korsikalı milliyetçiler, holiganlar, neo-naziler ya da anarşistler de bu fişle izleniyor.

Bir kişinin suçlu olması ya da suça meyilli olması şart değil, şüpheliler de bu listede yer alıyor ve bu listede yer almaları sürekli izlenmelerini gerektirmiyor. Fransa’da yaşanan saldırıların Fransız faillerinin önemli bir bölümü bu fişleme sisteminde yer alıyor. Ülkede ilk cihatçı terör saldırısını yapan Muhammed Merah ise bunların başında geliyor.

Daha radikal suçluları, örgüt üyelerini ya da polis tarafından şiddetle izlenen kişileri içeren bir başka fiş ise FS-PRT. Bir de Radikalleşmeyi Önleme Merkezi tarafından izlenen kişilerin listesi CNAPR var. Bütün bu istihbarat bilgileri Terörle Mücadele Koordinasyon Birimi UCLAT’da birleşiyor.

Le Figaro gazetesinin verdiği rakamlara göre, en ciddi şüphelilerin kaydının bulunduğu FSPRT ile izlenen radikal İslamcılar’ın toplam sayısı 11 bin 400, bunların yüzde 24’ü kadın, yüzde 16’sı ise 16 yaşından küçük çocuklar.

Paris saldırılarının hemen ardından 24 Kasım’da Canal Plus televizyonuna konuk olan Başbakan Manuel Valls, İç istihbarat birimlerinin elinde Fiche S ile izlenen 20 bin kişi bulunduğunu, bunların 10 bin 500’ünü « radikal İslamcı örgütlerle ilişki halinde olan kişilerin » oluşturduğunu açıkladı.

Fransa’da sayıları ne ?

Fransa’daki radikal İslamcılar’ın sayısı net olarak verilmemekle birlikte 2500 ila 3000 civarında oldukları tahmin ediliyor. Cihatçı akımlarla ilişkideki radikallerin sayısı ise 5 bin olarak telaffuz ediliyor. Romain Caillet, bu beş bin kişiden yalnızca 10’da 1’inin eyleme geçtiğini söylüyor.

Devletin elinde bulunan son rakamları Fransa Başbakanı Manuel Valls, 21 Mart günü açıkladı. Buna göre halen Suriye ve Irak'ta savaşan gençlerin sayısı 608. Suriye'deki çatışmalarda ölenlerin sayısı ise 168. Suriye'deki Fransız cihatçıların 283'ü kadın, 18'i ise çocuk. Bunlardan 300'ü Suriye'de savaşmaktan vazgeçerek Fransa'ya dönmüş. IŞİD propagandasının gençler üzerinde etkili olduğunu dile getiren Valls, Fransa'da 800 kadar gencin radikalleştiğini ve Suriye'ye giderek savaşmak istediğini açıkladı.

Charlie Hebdo saldırısından bu yana Radikalleşmeyi Önleme ve Yardım Merkezi’ne aileler tarafından 3 bin 800 ihbarda bulunuldu.

Fransa, bu cihatçıları izlemek için, bakanlararası ortak bütçeden 6 milyon Euro harcıyor. Bu miktar 1213 genç ve 620 radikal İslamcı’yı izlemek için harcanıyor.

2015 yılı sonunda Fransa’dan Irak ve Suriye’ye giderek cihatçıların saflarına katılan gençlerin sayısı 1800’ü buldu. Bunların 600’ü bölgede cihat için savaşıyor. IŞİD saflarında savaşan Fransız kadın cihatçıların sayısı ise 250’ye ulaştı. Kadın cihatçıların sayısının Charlie Hebdo saldırısından önce 50-60 civarında olduğu tahmin ediliyordu.

Merkezi Londra’da bulunan Kings College’deki Uluslararası Radikalleşme Araştırmaları Merkezi tarafından 2015 başında hazırlanan bir raporda, Fransa’dan bölgeye çatışmak üzere giden cihatçıların sayısının 1200 civarında olduğu belirtiliyor. Aynı rapora göre, Avrupa’dan katılanların yüzde 5-10 kadarı öldü, yüzde 10 ile 30’u ise Suriye’yi terkederek ülkelerine döndü ya da ara ülkelerde kaldı.

İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve, Paris saldırısının hemen ardından France 2 Televizyonu’na, 18 Kasım’da, 138 cihatçının Fransa’ya geri döndüğünü, bunların da ya hapiste ya da polis gözetiminde olduğunu açıkladı. Fransa ve Belçika'da cinayet işleyen gençlerin hemen hepsi Suriye'ye gidip dönen gençlerdi.

XS
SM
MD
LG