Erişilebilirlik

Fransa'da Sandıktan 'Devrim Gibi' Sonuç Çıkabilir


Krallık rejimini devirip 1789 halk ayaklanmasıyla cumhuriyet rejimini getiren Fransız halkı, bitmeyen grev ve eylemleriyle de, dünyada devrimci bir halk olarak biliniyor. Bunu siyasi tarihinde de defalarca gösterdi. Önümüzdeki pazar günü yapılacak seçimlerde ise Fransız halkı yeniden radikal bir karara hazırlanıyor.

Fransa'da 5'inci cumhuriyet tarihinde ilk kez bu kadar belirsiz bir cumhurbaşkanlığı seçimi yaşanıyor. Seçimlere bir hafta hala seçmenin 3'te 1'i halen kararsız olduğunu açıklarken, anketlerde ibre 4'lü yarışı gösteriyor.

İpsos-Sopra araştırma firmasının Le Monde gazetesi için yaptığı son ankette, bir aydır birinci sırada yer alan iki isim aşırı sağ aday Marine Le Pen ile liberal aday Emmanuel Macron yüzde 22 ile kafa kafaya önde görünüyor. Ancak son iki haftanın büyük sürprizi komünistlerin desteklediği radikal sol aday Jean Luc Melenchon yüzde 20 seviyesine ulaştı. Seçimlerin en şanslı adayı olarak görülürken yolsuzluk iddialarıyla yıpranan ancak hala yarışta olduğunu gösteren Cumhuriyetçiler Partisi (LR)'in adayı François Fillon da yüzde 19 seviyesine yerleşti. İktidardaki Sosyalist Parti'nin (PS) adayı Benoit Hamon ise tümüyle eriyerek yüzde 7.5 oranına geriledi.

"Fransa'nın Bernie Sanders'ı"

Fransız gençliği "Başkaldıran Fransa" sloganı ile kampanya yürüten Melenchon'u "Fransa'nın Bernie Sanders'ı" olarak görüyor. Kampanya'nın bir başka sürprizi ise hakkındaki iddialara rağmen halen direnen sağın adayı Fillon'un oylarını artırmaya başlaması. Şimdi sandıkta ikinci tur için 6 senaryo konuşuluyor: Le Pen-Macron, Le Pen-Fillon, Le Pen-Melenchon, Macron Fillon ve düşük de olsa Fillon-Melenchon ve Macron-Melenchon düellosu... Bütün bu olasılıkları seçmenin sandığa katılımı ve halen 3'te 1 oranında olan kararsız seçmenin sandıktaki tavrı belirleyecek.

Brüksel ve Paris endişeli

Aşırı sağın güçlü adayı Marine Le Pen'in karşısında radikal solcu aday Jean Luc Melenchon'un son bir haftada yükselmesi, AB ve Brüksel'in yanısıra, ülkedeki politik ve ekonomik çevreleri endişelendiriyor. Bir taraftan Fransa'nın imajını, "kaderini zar atışıyla belirleyen, ana akım politik partilerin parti içi kavgalarla zayıfladığı" bir ülke haline dönüştürürken, diğer taraftan bir türlü uzlaşamayan "bu dörtlü tablo ile kim seçilirse seçilsin ülkeyi yönetme kapasitesi olacak mı? " sorusunu gündeme getiriyor.

Hollande müdahale etti

Seçimler konusunda sessiz kalmayı tercih eden Cumhurbaşkanı François Hollande, bu durum karşısında harekete geçerek seçmeni "aşırı uçlar ve popülist adaylar" konusunda uyardı. Le Point dergisine konuşan Hollande, "Ülkenin değişime ihtiyacı var, radikal partilere prim vermeyin" çağrısı yaptı. İsim vermeden dolaylı bir söylemle Emmanuel Macron'u destekledi.

Ancak Fransız seçmeni bütün bunlara rağmen ülkede yaşanan ekonomik kriz, terör saldırıları ve işssizliğin hesabını mutlaka sandıkta sormaya kararlı görünüyor. Bu nedenle sandıktan devrim niteliğinde radikal bir karar çıkması olasılığı yüksek.

STÜDYO VOA

İran’ın İsrail’e saldırması ABD’de nasıl yankılandı? – 15 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:51 0:00
XS
SM
MD
LG