2012 Fransa’da kadınların yılı olabilir. Yeni seçilen Cumhurbaşkanı François Hollande, Fransa’da ilk kez eşit sayıda kadın ve erkek bakandan oluşan bir kabine kurdu. Hollande’ın birlikte yaşadığı gazeteci Valerie Trierweiler ülkenin evli olmayan ilk first lady’si oldu. Bu yılın başında ayrıca hükümet resmi belgelerde genç ya da evlenmemiş kızlar için kullanılan ‘matmazel’ ünvanını kaldırarak tüm kadınlar için ‘madam’ ünvanının kullanılması şartını getirdi. Peki bu değişiklikler sadece sembolik bir anlam mı taşıyor?
Bir çocuk yuvasında çalışan Olivia Cattan öğle saatlerinde işini tamamlayıp çıkıyor.
Günün diğer yarısını kendi kurduğu ‘Kadın Sözü’ adlı feminist örgütte gazetecilik yaparak geçiriyor.
Cattan, eşit sayıda kadın ve erkek bakandan oluşan bir kabine kuran yeni cumhurbaşkanına da kadınlarla ilgili konularda danışmanlık yapıyor.
Kabinede yeni kurulan kadın hakları bakanlığının başına 34 yaşındaki Nejat Vallaud Belkacem getirildi.
Cattan bu adımların umut vadettiğini söylüyor: ”Hollande olağanüstü bir adım attı, yeni bir sayfa açtı. Fransız feminizmi için yepyeni bir başlangıç yaptı. Fransa’da ilk kez kabinede kadın ve erkek bakan sayısı eşit.”
Fransa’nın ayrıca ilk kez evli olmayan bir first lady’si var. Gazeteci Valerie Trierwiler, Amerika’ya yaptığı ilk resmi ziyarette erkek arkadaşı Hollande’a eşlik etti.
Olivia Cattan, ”Biriyle birlikte yaşamanız için mutlaka evli olmanız gerekmiyor. İstediğimiz hayatı seçmekte serbestiz,” şeklinde konuşuyor.
Kadın sorunları Fransa’da başka nedenlerle de gündemde. Bunlardan biri Uluslararası Para Fonu eski başkanı Fransız Dominique Strauss-Kahn’ın karıştığı sex skandalı.
Ekonomi ve azınlık hakları profesörü Anne Boring, Strass-Kahn skandalının toplumu sarstığını söylüyor: ”Kadınlar artık başlarına gelenleri açıkça söyleyebiliyor ve kadına karşı şiddeti kınayabiliyor.”
Paris sokaklarında Fransızlar kadınların siyasetteki yerinin sağlamlaşmasından memnun.
40 yaşındaki işadamı Jean-Michael Bambois da kadınları destekliyor: ”Kadın-erkek ayrımcılığı yapmamak çok iyi. Önemli olan kazandıkları başarılar.”
Tiyatro yönetmeni Nadia Vonderheyden Fransa’da resmi belgelerden ‘matmazel’ ünvanının kaldırılmasından çok memnun: ”Bu değişiklikler Fransız toplumundaki gerçekleri az da olsa yansıtmaya başladı. Eskiden böyle değildi.”
Profesör Boring kadınların öne geçmek için daha çok mücadele etmesi gerektiği görüşünde: ”Fransa hala işyerlerinde kadınlara ayrımcılık yapılan bir ülke. Kadınlar aynı beceri ve niteliklere sahip oldukları erkek meslektaşlarından daha düşük maaş alıyor.”
Olivia Cattan gibi kadın hakları savunucuları kadın-erkek eşitliğini koruma sözü veren yeni Fransız hükümetini yakından izlemeye devam edeceklerini söylüyor.
Bir çocuk yuvasında çalışan Olivia Cattan öğle saatlerinde işini tamamlayıp çıkıyor.
Günün diğer yarısını kendi kurduğu ‘Kadın Sözü’ adlı feminist örgütte gazetecilik yaparak geçiriyor.
Cattan, eşit sayıda kadın ve erkek bakandan oluşan bir kabine kuran yeni cumhurbaşkanına da kadınlarla ilgili konularda danışmanlık yapıyor.
Kabinede yeni kurulan kadın hakları bakanlığının başına 34 yaşındaki Nejat Vallaud Belkacem getirildi.
Cattan bu adımların umut vadettiğini söylüyor: ”Hollande olağanüstü bir adım attı, yeni bir sayfa açtı. Fransız feminizmi için yepyeni bir başlangıç yaptı. Fransa’da ilk kez kabinede kadın ve erkek bakan sayısı eşit.”
Fransa’nın ayrıca ilk kez evli olmayan bir first lady’si var. Gazeteci Valerie Trierwiler, Amerika’ya yaptığı ilk resmi ziyarette erkek arkadaşı Hollande’a eşlik etti.
Olivia Cattan, ”Biriyle birlikte yaşamanız için mutlaka evli olmanız gerekmiyor. İstediğimiz hayatı seçmekte serbestiz,” şeklinde konuşuyor.
Kadın sorunları Fransa’da başka nedenlerle de gündemde. Bunlardan biri Uluslararası Para Fonu eski başkanı Fransız Dominique Strauss-Kahn’ın karıştığı sex skandalı.
Ekonomi ve azınlık hakları profesörü Anne Boring, Strass-Kahn skandalının toplumu sarstığını söylüyor: ”Kadınlar artık başlarına gelenleri açıkça söyleyebiliyor ve kadına karşı şiddeti kınayabiliyor.”
Paris sokaklarında Fransızlar kadınların siyasetteki yerinin sağlamlaşmasından memnun.
40 yaşındaki işadamı Jean-Michael Bambois da kadınları destekliyor: ”Kadın-erkek ayrımcılığı yapmamak çok iyi. Önemli olan kazandıkları başarılar.”
Tiyatro yönetmeni Nadia Vonderheyden Fransa’da resmi belgelerden ‘matmazel’ ünvanının kaldırılmasından çok memnun: ”Bu değişiklikler Fransız toplumundaki gerçekleri az da olsa yansıtmaya başladı. Eskiden böyle değildi.”
Profesör Boring kadınların öne geçmek için daha çok mücadele etmesi gerektiği görüşünde: ”Fransa hala işyerlerinde kadınlara ayrımcılık yapılan bir ülke. Kadınlar aynı beceri ve niteliklere sahip oldukları erkek meslektaşlarından daha düşük maaş alıyor.”
Olivia Cattan gibi kadın hakları savunucuları kadın-erkek eşitliğini koruma sözü veren yeni Fransız hükümetini yakından izlemeye devam edeceklerini söylüyor.
