Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un başlattığı ‘‘FETÖ’nün siyasi ayağı kim?’’ tartışması büyüyor. Bugün partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz Darbe Girişimi’ni gerçekleştiren FETÖ’nün siyasi ayağı olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı gösterdi.
Kılıçdaroğlu, ‘‘Devletin kozmik odasını; yani devletin mahremini FETÖ unsurlarına kim açtı? Devletin bütün sırrı orada. Bir kişinin talimatıyla açıldı, Recep Tayyip Erdoğan. Siyasi otorite FETÖ’nün siyasi ayağıdır. Hükümete yaptırıyor bunu. Parlamentoya geliyor, buradan zorla geçiriyor. Çoğunluğum var diyor. Milletvekilleri konusunda bir şey söylemek istemiyorum, AK Partili kardeşlerim için de bir şey söylemek istemiyorum, ama devleti FETÖ’ye teslim eden kişinin adı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Herkes bilmeli bunu’’ dedi.
Kılıçdaroğlu: ‘‘FETÖ devlete aşama aşama yerleştirildi’’
CHP lideri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2004 yılındaki MGK toplantısından başlayarak FETÖ’nün örgütlenmesine göz yumduğunu savundu:
‘‘FETÖ’nün bir terör örgütü olduğuna dair tespit yapıldı mı? Evet. 25 Ağustos 2004 tarihinde. 481 sayılı karar. O kararın başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. MGK kararına karşın dönemin hükümeti ne yapmıştır? Dönemin müsteşarının yazdığı kitaptan size okuyorum. ‘Tavsiye kararı başbakanlığa bildirildikten sonra, konuyu başbakanımıza açtım. Gelen yazıyı dosyasına kaldırmaya karar verdik. Bu karar metni, bakanlar kurulunda imzaya açılması hakkında hiçbir işlem yapılmadı. Konudan MGK toplantısına katılan bakanlar dışında kimsenin haberi olmadı. Onları endişeye sevk edecek bir sonucun doğmamasına özen gösterildi. Bütün toplumsal ve siyasi riski hükümet adına sayın başbakan üstlendi’. Peki MGK’nın bu kararına rağmen FETÖ devletin kılcal damarlarına sızmaya devam etti mi? Sızma diyorum ama yerleştirme. Devletin en kritik, en hassas kurumlarına FETÖ’nün elemanlarını bir bir yerleştirmeye devam ettiler. İçişleri Bakanlığı, Ordu, TÜBİTAK, MİT, YÖK, ÖSYM’ye, ve bu merkezden soruların çalınıp FETÖ’cülere verilmesine, ve bunun bilinmesine rağmen görülmemesine, iddianame hazırlamak isteyen savcıya iddianame hazırlatılmamasına kadar, bütün bunların tamamı aşama aşama gerçekleşti.’’
FETÖ ile gerçekten mücadele edilmediğini ve siyasi arkası, parası, kayınpederi olanların dışarıda olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, FETÖ’cü oldukları düşünülen 215 bin kişilik ByLock listesini kamuoyundan saklamanın ancak FETÖ’ye destekle açıklanabileceğini ifade etti.
Fahrettin Altun: ‘‘Erdoğan direnmesiydi FETÖ, Türkiye’yi topyekun işgal edecekti’’
CHP liderinin iddialarına ilk yanıt Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’dan geldi.
Twitter’dan yaptığı açıklamada Altun, ‘‘FETÖ’ye yönelik topyekun başlatılan arındırma operasyonlarının talimatını bizzat Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan vermiştir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan direnmeseydi, vesayete teslim olsaydı, demokratik yönetimi rafa kaldırmayı hedefleyen ve sinsi emellerini 50 yıllık süreç içerisinde adım adım uygulayan FETÖ Türkiye’yi topyekun işgal edecekti. Gizlice başta siyaset, mülkiye, adliye, maliye, askeriye ve emniyet olmak üzere devletin tüm kılcal damarlarına sızan terör örgütünün sinsi ve kanlı planlarını boşa çıkartan ve süreci ilk anından itibaren yöneten ve takip eden de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır’’ ifadelerini kullandı.
‘‘7 Şubat MİT operasyonu, 17 Aralık küresel darbe girişimi, 25 Aralık ekonomiyi çökertme hamlesi ve 15 Temmuz işgal girişimi Sayın Cumhurbaşkanımızın dik duruşu, milletimizin ise iradesine sahip çıkmasıyla yerle bir edilmiştir’’ diyen Altun FETÖ’nün mimarlarından, destekçilerinden ve tetikçilerinden hesap sorulacağını, vesayetçiler ve teröristlerle mücadelenin devam edeceğini dile getirdi.
Bahçeli: ‘‘15 Temmuz başarılı olsa Kılıçdaroğlu görev alacak mıydı?’’
Kılıçdaroğlu’na bir tepki de ‘‘Yargıtay Başkanı ve başsavcı seçilmek için gereken 8 yıllık süreyi 4’e indirdiler. Bunu yapan kim? Hangi başbakanın imzası var? AK Partiye destek veren partinin liderine de sormak isterim; bunları ben görüyorum da sen mi görmüyorsun? Ülkeye bağlılığı başka bir partinin üzerinden yapıyorsanız kusura bakmayın, sizin milliyetçiliğiniz her ortamda tartışılır’’ diyerek eleştirdiği MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den geldi.
MHP lideri, ‘‘Bugüne kadar ‘FETÖ’nün siyasi ayağını gündeme getiren biz olduk, bazıları bizim düşüncelerimizi maksatla biçimde çarpıttı. 15 Temmuz başarılı olsaydı, cumhurbaşkanı, başbakan kimler olacaktı; mesela Kılıçdaroğlu böyle bir durumda görev alacak mıydı?’’ dedi.
Bahçeli, Başbuğ’u da ‘‘yanlış yerde iz sürmek’’ ile eleştirdi
27 Ocak’ta Haber Global televizyonundaki yayında ‘‘FETÖ'nün siyasi ayağı yok dersek gerçeği inkar olur. Bunun yargının çıkarması ve siyasi iradenin ağırlığını koyması lazım. 26 Haziran 2009'da yasalar torba yasa olarak gündeme getiriliyor. Bu TSK ile ilgili bir kanun teklifi. Bu kanun teklifini kim hazırladı tamamen FETÖ ile ilgili bu araştırılsın’’ diyerek FETÖ’nün siyasi ayağı tartışmasının yeniden başlamasının işaret fişeğini çakan Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ da Bahçeli’nin hedefindeydi.
MHP lideri, ‘‘Bu önergeyi hazırlayıp meclis gündemine taşıyan milletvekilleri üzerinde kuşku yaratmak asıl hedef ve mücadeleyi kösteklemektir. İlker Başbuğ 29 Ocak 2020’de yaptığı açıklamalarla malum iddialarda bulunmuştur. Özellikle MHP 2009’da ne söylemişse bugün arkasındadır. Ancak FETÖ’nün siyasi ayağı basit şekilde ve önergeye imza atanların zan altında bırakılmasıyla geçiştirilemez. İlker Başbuğ yanlış bir yerde iz sürmektedir’’ dedi.
Buldan: ‘‘FETÖ’nün siyasi ayağı da siyasi kolu da siyasi beyni de AKP’dir’’
Tartışmaya HDP de katıldı.
HDP, TBMM Grubu’nda konuşan HDP Eş Başkanı Pervin Buldan ‘‘Gezi davasını açanlar cemaatin savcılarıydı. Davayı sürdüren ve müebbet isteyenler ise şu an AKP’nin savcılarıdır. Cizre’de, Sur’da, Nusaybin’de şehirleri yakıp yıkanlar 15 Temmuz darbe girişiminden dolayı içeride. Ama onlara emri veren ve yargılanmaktan kurtaran ise yine bu iktidardır. Şimdi, son günlerde 15 Temmuz darbe girişiminin, FETÖ’nün siyasi ayağı tartışılıyor. İktidar ayak oyunlarıyla siyasi ayak olduğu gerçeğini gizlemeye çalışıyor. İstedikleri kadar reddetsinler, FETÖ’nün siyasi ayağı da siyasi kolu da siyasi beyni de AKP’dir, AKP iktidarıdır. Bunların hepsi dava arkadaşıdır! Dava arkadaşlıkları Demirtaş-Yüksekdağ davasında devam ediyor’’ diye konuştu.
