Amerika’da faaliyet gösteren Gülen’e bağlı kurumların çatısı altında toplandığı “Ortak Değerler için İttifak” adlı kurum Fethullah Gülen imzalı bir açıklama ile birlikte kendi açıklamasını da yayınladı.
Fethullah Gülen açıklamasına, “Cumartesi günü Türkiye tarihinde çok üzücü bir gün” diyerek başladı. Gülen bu günün yüzlerce insanın hayatını kaybettiği binlercesinin de elim darbe girişimde yaralandığı bir gün olduğunu ifade etti. Gülen “Başarısız darbe girişiminin faillerini bir kez daha kınarken bu korkunç trajediden etkilenenlerin ailelerine ve sevdiklerine en içten başsağlığı dileklerimi iletiyorum” dedi.
Gülen açıklamasına, “Maalesef bu trajik olayın ardından çok sayıda masum insanın hayatı karardı. Adaletsiz bir biçimde işlerinden kovuldular, gözaltına alındılar hapsedildiler ve hatta işkence gördüler. Bunlar hükümetin yönlendirmesi ile oldu” şeklinde devam etti. Gülen Türkiye’de vatandaşların insanlık ve yaşam haklarından, onuruyla yaşamaktan mahrum edildiklerini, hükümet tarafından “Tayyip Erdoğan rejimine” boyun eğmeyenlere yönelik bir cadı avı başlatıldığını iddia etti.
Fethullah Gülen’in bu çerçevede hükümetin sırf kendisi ve “Hizmet” hareketi ile ilişkide oldukları kanısına vardığı için yüzbinlerce insanı cezalandırdığını ve suçlu muamelesi yaptığını belirtti.
Gülen kendisinin darbeyle ilişkili olduğu iddialarının temelsiz olduğunu ve bunun siyasi açıdan bir iftira olduğunu öne sürdü. Fethullah Gülen bu uygulamalarla hükümetin Türkiye’yi demokratik açıdan dünyanın en kötü ülkelerinin arasına çektiğini belirtti. Gülen,”Bugün bir kez daha 15 Temmuz’un bağımsız bir şekilde araştırılması için çağrımı yineliyorum” dedi. Fethullah Gülen bağımsız bir araştırma sonucunda suçlu bulunması halinde Türkiye’ye döneceğini de söyledi.
Fethullah Gülen Türk siyasilerin dünya liderlerini, kendisinin neden suçlandığı konusunda ikna etmek yerine tek ses haline gelen medyayı kullanarak halka komplo teorileri anlattıklarını belirtti. Türk halkının bu korkunç olay hakkında farklı yorumları duyamadığını, bunun yerine halkın bir nefret söylemi etrafında organize edildiğini savundu. Gülen 20. Yüzyılda faşist ve komünistlere uygulanan metotların benzeriyle, şimdi de “Hizmet” hareketine üye olanların günah keçisi ilan edildiklerini belirtti.
Fethullah Gülen, “Demokrasiye şiddet yoluyla ulaşılamaz ya da demokrasi şiddet ile korunamaz. Seçilmiş siyasi liderlerin, temel insan haklarını çiğnemek suretiyle kendi vatandaşlarına zulmetmelerine, anti-demokratik yöntemler uygulamalarına göz yumulamaz” dedi. Gülen bununla birlikte Türkiye’deki entelektüllerin olup bitenlere karşı seslerini yükselteceklerine, haksızlığa karşı duracaklarına ve yargı mensuplarının siyasi baskıya maruz kalmalarına karşı direneceklerini umduğunu belirtti.
Gülen açıklamasını “Bu mübarek ülkenin karanlıktan kurtulması, barış ve huzura ulaşması için dua ediyorum” diyerek bitirdi.
Ortak Değerler İçin İttifak kurumu da yaptığı açıklamasında Türkiye’de darbe girişimi sonrası başlayan ve muhalifleri hedef alan uygulamaların son bulması ve Fethullah Gülen’e yöneltilen darbeyi yönettiği iddialarına da son verilmesi çağrısında bulundu.
Kurum aradan bir yıl geçmesine rağmen Türk hükümetinin darbenin arkasında Fethullah Gülen’in olduğuna dair net kanıtlar ortaya koyamadığını ifade etti. Açıklamada Tayyip Erdoğan yönetiminin Fethullah Gülen’i günah keçisi ilan ederken, binden fazla şirket ve yaklaşık 11 milyar dolarlık bir mal varlığına da el konduğunu belirtti. Son bir yılda Türkiye’de 55 bin 400 kişinin tutuklandığı, 150 bin kamu çalışanının işten atıldığı, 140 medya kurumunun kapatıldığı ve 260 gazetecinin hapse atıldığını hatırlatarak Türkiye’nin gazetecileri hapse gönderme konusunda lider ülke haline geldiği hatırlatıldı.
Açıklamanın sonunda ise Cumhurbaşkanı recep Tayyip Erdoğan’a “OHAL’i bitir” çağrısı yapıldı.