Washington Post gazatesi bugünkü ana sayfasında Amerikan iç politikasını yaklaşık üç yıldır meşgul eden bir yolsuzluk haberine yer vermiş. Washington’a komşu Virginia eyaleti eski valisi Robert McDonnell ve eşi Maureen McDonnell, 2014’te Richmondlı işadamı Jonnie Williams’ın sahip olduğu vitamin şirketinin ürünlerini tanıtmasına yardım etmek için rüşvet almakla suçlanmıştı. McDonnell çiftinin 175 bin dolar değerinde hediye kabul ettiği ortaya çıkmıştı. Jonnie Williams’ın McDonnell çiftine verdiği hediyeler arasında Rolex kol saatleri ve lüks tatiller vardı. Williams ayrıca McDonnell’ların kızlarının düğün masraflarını da karşılamıştı. Eski Virginia valisinin bu hediyeler karşılığında vali konağında Williams’ı iş çevreleriyle tanıştırmak için davetler verdiği ve davetli listesinin Williams’ın bizzat hazırlamasına izin verdiği iddia ediliyordu. Williams ve eşi, iki yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Ancak Anayasa Mahkemesi, geçtiğimiz Haziran ayında, davanın mahkemedeki jüri üyelerine yanlış bir şekilde yansıtıldığı gerekçesiyle McDonnell’ın yeniden yargılanmasına karar verdi. Bunun üzerine Adalet Bakanlığı ise McDonnell’a yönelik suçlamaların düşürüldüğünü duyurdu. Washington Post, Virginia eski valisinin aklanmasına rağmen bunca şaibe ve aldığı bu darbeden sonra yeniden siyasete dönmesinin mümkün olmayacağını bildiriyor.
New York Times da bugün ana sayfasında bir iç soruna yer veriyor. Kuzey Dakota eyaletinde Missouri Nehri boyunca yaşayan binlerce Kızılderili, 1958’de inşa edilen Oahe Barajı nedeniyle yurtlarını terk etmek zorunda kalmıştı. New York Times, bundan 50 yıl önce yaşadıkları toprakların sular altında kalmasıyla büyük kayıplar veren Kızılderili kabilelerinin, şimdi de bölgeden geçirilmesi planlanan yaklaşık 4 milyar dolarlık petrol boru hattına karşı mücadele verdiklerini yazıyor. Boru hattının çevreye çok büyük zarar vereceğini savunan bölge halkının düzenlediği protesto gösterilerine bazı sanatçı ve siyasetçiler de destek veriyor. New York Times, Washington’da bir federal mahkemenin, boru hattı inşaatının iptal edilip edilmeyeceğine dair vereceği kararın Kuzey Dakota’da merak ve kaygıyla beklendiğini bildiriyor.
New York Times bugün ayrıca Cumhuriyetçi Parti başkan adayı Donald Trump’ın Amerikan Ordusu’nda görev yapan kadınlarla ilgili tartışmalı sözlerine yer ayırmış. Trump, iki gün önce NBC Televizyonu’nda yayınlanan forumda, Amerikan Ordusu’nun uzun süredir başını ağrıtan cinsel taciz ve tecavüz vakalarına, kadınların orduda erkeklerle yan yana hizmet vermesinin neden olduğunu söylemişti. Gazete, Trump’ın konuya ilişkin olarak 2013’te attığı bir tweet’te, “Bu gerizekalılar kadınlarla erkekleri bir araya koyup başka ne olmasını bekliyorlardı ki?” dediğini hatırlatıyor. Ancak uzmanlar ve askeri yetkililer, Trump’ın bu görüşlerine şiddetle karşı çıkıyor. Senato Silahlı Hizmetler Komisyonu üyesi, Güney Carolina’nın Cumhuriyetçi Partili Senatörü Lindsey Graham, Trump’ın sözlerinin son derece saçma olduğunu söyledi. Kimi askeri yetkililere göreyse konu hakkında son derece cahil olan Trump, suçu, taciz ve tecavüz kurbanlarının üzerine atıyor.
Los Angeles Times iklim değişikliğiyle mücadelede Amerika’da başı çeken California eyaletinde Vali Jerry Brown’un yeni imzaladığı yasaya yer veriyor. Yasa, dünyanın altıncı büyük ekonomisi olan California’da, karbon salımını azaltmada çığır açacak önlemler getiriyor. Buna göre 38 milyon nüfuslu California, 2030 yılına kadar, sera gazı salımı miktarını, 1990 yılındaki miktarın yüzde 40 daha altına çekmeyi hedefliyor. Bu da eyalette 2030’a kadar insanların yaşam alanları, ulaşım, gıda ve elektrik enerjisi üretimi gibi konularda hızla değişiklik yapılması anlamına gelecek. Los Angeles Times, bu hedeflere erişmek için gereken altyapıyı kurmanın California için son derece zor olacağı yorumunu yapıyor.