Amerikan basını, Başkan Trump’ın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky’yle yaptığı telefon görüşmesine ilişkin ihbarı yapan muhbirin dün yayınlanan mektubuyla ilgili ayrıntılara geniş yer ayırıyor. Büyük gazetelerin hemen hepsinin manşetinde Beyaz Saray’ın telefon görüşmesini örtbas etmeye çalıştığı ifadesinin yer alması ise dikkatlerden kaçmıyor.
Washington Post, Başkan Trump’ın ihbarı yapan muhbire ve muhbire bilgi veren Beyaz Saray çalışanlarına adeta öfke kustuğunu, bu kişileri “neredeyse casus” olarak nitelediğini ve yaptıkları işi vatan hainliğine benzettiğini yazıyor. Gazeteye göre güdüleriyle hareket eden Trump, 2020 seçimlerinden önce avantaj sağlamak için makamını kötüye kullandığı suçlamalarına karşı kendini savunmak için her cephede ayrı bir siyasi savaş açıyor. Çok sayıda Cumhuriyetçi Partili’nin ve muhafazakar medya mensubunun Trump’ın muhbire, yapılan ihbarın inandırıcılığına ve konuya ilişkin haberlere yer veren medyaya yönelik saldırılarına destek vermesi ise Trump’ın parti içinde ne kadar geniş bir hakimiyet alanı kurduğunu gösteriyor. Öte yandan muhbirin Beyaz Saray yetkililerinin Trump’ın kişisel çıkar için ulusal güvenliği tehlikeye atmasını bir sır olarak saklamaya çalıştığı da ihbar mektubunda yer alan önemli bir ayrıntı. İhbarda, üst düzey Beyaz Saray yetkililerinin telefon görüşmesinin kayıtlarını gizlemeye çalıştığı ifade ediliyor. Gazete, Trump’ın “önce seni suçlayanı suçla, sonra karşı saldırıya geç” taktiğinin, Joe Biden’a zarar vermek için Ukrayna’dan yardım talep ettiğiyle ilgili kanıtların birbiri üzerine yığıldığı bu dönemde işe yarayıp yaramayacağı, önümüzdeki haftalarda netlik kazanacağı görüşünde.
Wall Street Journal ise Ukrayna tartışmasının ve azil soruşturmasının odağında Başkan Trump’ın şahsi avukatı Rudy Giuliani’nin yer aldığını yazıyor. Habere göre Giuliani, patronu Trump’ın siyasi rakibi Joe Biden hakkında soruşturma açması için Ukrayna’ya yapılan baskının başını çekiyor. Dün yayınlanan ihbar mektubunda Giuliani, “Amerikan dış siyasetinde rol oynamaya istekli biri” olarak niteleniyor. Bazı konularda tek başına hamle yapan Giuliani, diğer meselelerdeyse hükümet yetkilileriyle ortaklaşa hareket ediyor. Washington’da nüfuz sahibi olmanın yollarını arayan Ukraynalılar, Giuliani’yi, “Trump’a uzanan direkt hat” olarak görüyor. Gazete, bazı üst düzey hükümet yetkililerinin Giuliani’nin faaliyetleri konusundaysa ya çok az bilgi sahibi olduğunu, ya da hiç olmadığını kaydediyor. Ulusal İstihbarat Direktörü Vekili Joseph Maguire’ın dün Kongre’de verdiği ifadede, “Giuliani’nin yaptıkları konusundaki bilgileri televizyondaki haberlerden alıyorum. Başkan için neler yaptığından haberim yok,” şeklindeki ifadesi, bunun en açık kanıtı.
New York Times ise geçen hafta sonu 2014’te iktidara gelen Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi’ye karşı düzenlenen sürpriz protestolardan sonra Mısır’da hükümetin göstericilere karşı tavrını sertleştirdiğini yazıyor. Habere göre Mısır’da yaklaşık 2 bin kişi tutuklandı, Kahire ve başka kentlerdeki polis sayısı arttırıldı ve haber sitelerine engel getirildi. Ancak Mısır’da muhalefet yapmayı neredeyse imkansız hale getiren sert uygulamaların ikinci dalga gösterileri engellemeye yetip yetmeyeceği, bilinmiyor. El Sisi’nin ekonomi politikaları nedeniyle üçte biri yoksulluğa mahkum olan Mısır halkıysa tedirgin. Birçok Mısırlı, Sisi’nin baskıcı politikalarından usanmış olsa da 2010’lu yılların başındaki karmaşa dönemine geri dönüş yapmak istemiyor. Bazı genç muhaliflerse protestocuların Sisi’nin iktidardan indirilmesi için çağrı yapmaya cesaret etmesinin bile Cumhurbaşkanı’nın mutlak güç sahibi olduğu şeklindeki imaja zarar vermeye yettiği görüşünde.