Amerikan basını, Başkan Trump'ın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'yle yaptığı telefon görüşmesinin yankılarına ve konuşmanın dökümünün yayınlanmasıyla ilgili ayrıntılara geniş yer ayırmaya bugün de devam ediyor.
New York Times, Başkan Trump'ın Ukrayna Devlet Başkanı'yla yaptığı telefon görüşmesi hakkında resmi şikayette bulunan muhbirin sadece konuşmanın içeriği hakkında değil, Beyaz Saray'ın konuşmanın kayıtlarını ele alma şekliyle ilgili olarak da uyarıda bulunduğunu yazıyor. Gazetenin şikayet hakkında bilgisi olan iki kaynağına göre muhbir, Beyaz Saray'daki bazı yetkilileri, Trump'ın görevini kötüye kullandığına ilişkin şikayetini doğrulayabilecek görgü tanıkları olarak nitelendirdi. Adalet Bakanlığı'nın yeni ortaya çıkan bir iç yazışmasına göre istihbarat başmüfettişi Michael Atkinson, görgü tanıklarıyla görüştü ve Trump'ın telefon konuşmasının ulusal güvenlik riski oluşturabileceği sonucuna vardı. Başmüfettiş Atkinson'un bulguları arasında muhbirin Trump'ın yeniden seçilmesini desteklemediği ayrıntısı da var. Öte yandan Adalet Bakanlığı iç yazışmasına göre telefon görüşmesini doğrudan dinleyecek bir konumda olmayan muhbir, görüşmenin içeriğine ilişkin ayrıntıları ikinci elden, adı açıklanmayan Beyaz Saray yetkililerinden öğrendi. Şikayet metnini okumalarına izin verilen Kongre istihbarat komisyonları üyeleriyse uzun zamandır artan kaygılarını destekleyen, beklenenden de çok veriyle karşılaştıklarını kaydetti.
Washington Post ise bugünkü başyazısında Trump-Zelenski görüşmesinin Trump'a yönelik yıkıcı bir suçlama niteliğinde olduğunu kaydediyor. Gazete, Trump'ın görüşmede önce Amerika'nın Ukrayna'ya verdiği desteği vurguladığını, ancak Ukrayna'nın bunun karşılığını yeterince vermediğini söylediğini yazıyor. Trump, bu iki noktanın altını çizdikten sonraysa Ukrayna'nın gazetenin ”acemi” olarak nitelediği devlet başkanından Joe Biden soruşturmasında kişisel avukatı ve Adalet Bakanı'na yardım etmesini istiyor. Başyazı, bu temel çerçeveyi çizdikten sonra şöyle devam ediyor: ”Trump, konuşmadan, Ukrayna'dan karşılık beklentisi içinde olduğu sonucu çıkarılamayacağını söylüyor. Ancak Trump, Zelenski'nin Amerika'dan daha fazla tanksavar füze satın almak istediğini söylemesi üzerine, 'Ancak bize bir kıyak yapmanızı isteyeceğim,' diyor. Zelenski'nin Beyaz Saray'da görüşme talebini uzun süredir yanıtsız bırakan Trump ise konuşmanın sonunda 'Beyaz Saray'a ne zaman gelmek isterseniz arayın,' diyor. Karşılıklı alışveriş, bundan daha açık olamazdı. Trump'ın bu konuşmanın kendisini görevi kötüye kullanma suçlamalarından aklayacağını düşünmesi, akıllara sığmıyor. Amerikan demokrasisinin bütünlüğü şimdi Kongre ve tüm ülkenin buna nasıl yanıt vereceğine bağlı.”
Wall Street Journal ise Washington Post'la taban tabana zıt nitelikteki başyazısında Trump-Zelenski görüşmesinin dökümünün, bir başkanlık seçiminin sonucunu geçersiz sayacak kadar kanıt içermediğini kaydediyor. Baş yazı şöyle sürüyor: ”Trump-Zelenski görüşmesi çoğunlukla diplomasi içerikli. Joe Biden'a yapılan atıf da basının abarttığından daha az. Bunun başkanı görevden azlettirecek suç niteliği taşıdığı konusunda Amerikan halkını ikna etmeye çalışacaklara iyi şanslar. Trump, konuşmanın hiçbir bölümünde Ukrayna yardımını geri çekme tehdidinde bulunmuyor. Ukrayna'dan talep ettiği iyilik ise 2016'da seçimlere yapılan müdahalenin incelenmesiyle ilgili. Biden'ların adıysa yolsuzlukla mücadele bağlamında geçiyor. Trump'ın Biden'dan bahsetmesi mantıklı değil ama konuşma cana yakın bir havada geçiyor. Demokratlar azil süreci yoluna girdi bir kere. Ancak seçmenler, bu şartlar altında yürütülecek bir azil sürecinin Amerikan demokrasisine Trump'ın sağduyusuz davranışından daha fazla zarar verip vermeyeceği kararına kendi varmalı.”