Washington Post ana sayfasında, Amerika’nın en itibarlı üniversitelerinden Georgetown’un geçmişte köle ticaretinde oynadığı rol nedeniyle dilediği özür ve tazminat önerisine yer vermiş. Amerika’nın en büyük Jesuit üniversitesi olan Georgetown, borçlarını ödeyebilmek için 1838 yılında 272 siyah köleyi bugünkü karşılığı 3 milyon 300 bin dolar olan bir ücret karşılığında beyaz toprak sahiplerine satmış. Satılan kölelerin soyundan gelenlerden özür dileyen Georgetown Üniversitesi, Georgetown’a başvurmaları durumunda bu ailelerin çocuklarına ayrıcalık tanınacağını açıkladı. Georgetown dahil birçok üniversitenin geçmişte köle ticaretinden fayda sağladığı, aslında uzun zamandır bilinen bir gerçek. Ancak son yıllarda Amerika çapında üniversitelerde ırk ilişkilerinin daha yoğun şekilde ele alınması, Georgetown’un bu adımı atmasına neden oldu. Ancak habere göre özür ve tazminat önerisi, kimilerini tatmin etmeye yetmiyor. Çok pahalı olması ve yüksek akademik standartlarıyla tanınan Georgetown’un köle torunlarına ayrıcalık sağlamasının ırk ilişkilerine nasıl bir boyut kazandıracağını zaman gösterecek. Georgetown Üniversitesi’nin şu anki öğrencilerinin sadece yüzde 6’sını siyahlar oluşturuyor.
Washington Post'un baş sayfasında Cumhuriyetçi Parti başkan adayı Donald Trump’ın göçmenlik konusunda yarattığı tartışmalar da yer buluyor. Trump, çarşamba günü Arizona eyaletindeki konuşmasında son derece sert bir tavırla kaçaklara taviz vermeyeceğini söylemişti. Bundan bir gün sonra Trump’ın daha iki hafta önce kurduğu Hispanik Danışma Kurulu’nun dört üyesi, “Trump’a oy vermeyebiliriz” dedi. Bu dört üyeye göre kaçakları sınır dışı etme konusunda çelişkili açıklamalarıyla kafa karıştıran Trump’ın bu tutumunu sürdürmesi, başkanlığı kaybetmesi anlamına gelir.
New York Times’ın bugünkü ana sayfasında Türkiye’den bir fotoğraf ve haber yer alıyor. Fotoğraf, Dicle Nehri kıyısında bulunan ve yüzde 80’i tamamlanan Ilısu Barajı’nın faaliyete girmesiyle sular altında kalacak olan Hasankeyf’e ait. Baraj ve hidroelektrik santralı projesinin 1950’li yıllara dayandığını yazan gazete, Bizans, Roma, Selçuk ve Osmanlı dahil Anadolu’nun 12 bin yıllık tarihinin suya gömüleceğini yazıyor. Ancak haberde projenin birçok kez ertelenmesi nedeniyle baraj rezervuarının ne zaman dolacağının belli olmadığı bildiriliyor. New York Times ayrıca Suriye ve Irak’a su sağlayan Dicle ve Fırat’ın akışını kontrol eden Türkiye’nin bazı tartışmalı kararlar aldığını öne sürüyor. Gazete, Türkiye’nin politikalarının Ortadoğu’da su sıkıntısına neden olduğu, bunun da Suriye ve Irak’taki istikrarsızlık ve savaşları körüklediği görüşünde.
New York Times’ın ana sayfasında bugün yer bulan haberlerden biri de Çin şirketlerinin Amerika ve diğer ülkelerde sessiz sedasız, gizlilik içinde yaptıkları yatırımlarla ilgili. Bu şirketlerden biri de New York’un en ünlü ve lüks otellerinden Walter Astoria’nın da sahibi olan Anbang. Dünyanın dört bir yanında milyar dolarlık yatırımlar yapan sigorta şirketi Anbang’ın hissedarlarının kim olduğuysa net olarak bilinmiyor. “Küresel çapta çılgınca alışveriş yapan bu Çinliler kimler?” Sorusunu soran New York Times, Çin şirketlerinin yaptığı yatırımların risk değerlendirmesinin yapılması gerektiği görüşünde. Çin kaynaklı paranın küresel piyasaları şekillendirdiğinin altını çizen gazete, bazı zengin Çinliler‘in ülke içinde dikkat çekmemek için paralarını yurtdışına aktardıklarını hatırlatıyor.
New York Times bugün ayrıca İsrail başbakanı Benyamin Netanyahu’nun Amerika’daki başkanlık seçimleriyle ilgili tutumuna da geniş yer veriyor. Tüm dünyanın Clinton ve Trump arasındaki başkanlık yarışına odaklandığını vurgulayan gazete, İsrail Başbakanı’nın bu konuda sessiz kalmayı tercih ettiğini yazıyor. İran’la yapılan nükleer anlaşma yüzünden Netanyahu’ylaBaşkan Obama’yla arasının açıldığını hatırlatan New York Times’a göre Netanyahu, “Kim başkan seçilirse seçilsin işbirliği yapmaya hazırız” diyor. Habere göre Netanyahu, danışmanlarına, Amerika’daki başkanlık seçimleriyle ilgili kapalı kapılar ardında bile yorum yapmamaları çağrısında bulunmuş.