Washington Post, Başkan Trump’ın, Amerika’nın hafta sonunda Suudi Arabistan’da iki petrol tesisine düzenlenen ve ülkenin petrol üretim kapasitesini yarı yarıya düşüren saldırılara yanıt vermeye hazır olduğunu söylediğini yazıyor. Dün akşam paylaştığı Twitter mesajında saldırıyı düzenleyen suçlunun kim olduğunu bilmek için ellerinde geçerli neden olduğunu kaydeden Başkan Trump, “Hedefe kilitlendik, mermiyi silahın ağzına dayadık” şeklinde bir ifade kullandı ve Suudi Arabistan’dan teyit almayı beklediklerini yazdı. Habere göre Trump, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun aksine İran’ın adını doğrudan ağzına almadı. Amerika’nın saldırının sorumlusu olarak gösterdiği İran ise suçlamaları reddediyor. Öte yandan İran’la ittifak yapan Yemen’deki Husi isyancıları, Suudi Arabistan’ın doğusunda devlet petrol şirketi Aramco’ya ait rafinerilere İHA filosu gönderdiklerini kaydederek saldırıların sorumluluğunu üstlendi. İran’a yönelik en açık suçlamaysa İran’ı dünyanın enerji arzına eşi görülmemiş bir saldırı düzenlemekle suçlayan Dışişleri Bakanı Pompeo’dan geldi. Pompeo, Twitter mesajında, saldırıların Yemen’den geldiğine ilişkin bir gösterge olmadığını yazdı, ancak bu iddiasını destekleyecek kanıt sunmadı. Öte yandan gazete, İran’ın Suudi Arabistan’ın petrol altyapısına yönelik saldırında doğrudan rol oynama olasılığının Yemen’deki savaş, Katar ve komşuları arasındaki anlaşmazlıklar ve Amerika-İran yüzleşmesi gibi gerginlikler nedeniyle zaten diken üzerinde olan bölgede tansiyonu daha da yükselttiği yorumunda bulunuyor. Öte yandan Savunma Bakanlığı içinde bazı yetkililer, İran’a verilecek yanıt konusunda itidalli davranılması gerektiğini savunuyor. Gazeteye göre saldırılar ayrıca Başkan Trump’ın Amerika ve İran arasında müzakere yapılabileceği umudunu söndürebilir. Trump’ın İran’la müzakere umutları, hem Amerika’nın yakın müttefiki İsrail hem de Trump Yönetimi içinde şahin tavırlarıyla bilinen dış siyaset danışmanlarının tepkisini çekmişti.
Wall Street Journal ise Suudi Arabistan’daki petrol tesislerine düzenlenen saldırılar nedeniyle ham petrol fiyatlarının hızla yükseldiğini yazıyor. Habere göre saldırı, küresel petrol üretiminin yüzde 6 oranında azalmasına neden oldu. Suudi yetkililerin bugünün sonuna kadar tesisin aksayan üretiminin en azından üçte birini geri getirmeye çalıştıkları bildiriliyor. Ancak hasar gören tesislerde tam kapasite üretime geçmenin haftalar alacağı tahmin ediliyor. Saldırı nedeniyle Amerika’da petrol fiyatları dün gece yüzde 9 oranında yükselerek varil başına 59 dolar 67 senti buldu. Brent petrol fiyatıysa yüzde 10 artarak varil başına 66 dolar 20 sente çıktı. Gazete, birinci Körfez Savaşı’ndan bu yana küresel petrol arzına yönelik en büyük darbe olan saldırının Suudi Arabistan’ın petrol üretiminde hala ne kadar kritik bir yol oynadığını ortaya koyduğu yorumu yapıyor. Başkan Trump ise enerji piyasalarına istikrar kazandırmak için gerekirse Amerika’nın Stratejik Petrol Rezervi’nin kullanılması için talimat verdiğini söyledi. Trump ayrıca Teksas ve diğer eyaletlerde henüz ruhsat başvurusu aşamasında olan petrol boru hatlarının ruhsat onay süreçlerinin hızlandırılması için yetkili tüm birimleri bilgilendirdiğini belirtti. Suudi yetkililerse kısa vadeli ihtiyacı karşılamak için Suudi Arabistan’ın kendi ilave petrol envanterini kullanma konusunu ele aldı. Saldırılar, petrol üretiminin günde 5 milyon 700 bin varil azalmasına neden oldu. Gazeteye göre Amerika şu anda dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en çok petrol ve doğalgaz ihraç eden ülkelerden biri konumunda. Bu da Amerika’yı olası bir petrol arzı şokuna karşı bir nebze de olsa koruyor.
New York Times ise toplu sözleşme görüşmelerinde müzakere sağlanamaması üzerine Birleşik Otomotiv İşçileri Sendikası’na bağlı yaklaşık 50 bin General Motors işçisinin ülke çapında greve gittiğini bildiriyor. Habere göre sendikanın Detroit’teki liderleri, görüşmelerden sonuç alınamaması nedeniyle dün grevi onaylama kararı aldı. Böylelikle General Motors işçileri, 2007’den bu yana ilk kez genel greve gitti. Birleşik Otomotiv İşçileri Sendikası, General Motors’un maaşları arttırmasını, üretimin durduğu fabrikaları yeniden açmasını, üretime devam edilen fabrikalarda istihdamın arttırılmasını ya da yeni işçilerle deneyimli işçiler arasındaki maaş açığını kapamasını talep ediyor. General Motors ise işçilerin sağlık sigortası payını yükseltmek, fabrikalarda esneklik sağlamak ve işgücü verimliliğini arttırmak istiyor. General Motor, Kuzey Amerika’da elde ettiği karı arttırmasına ve geçen yıl küresel çapta 8,1 milyar dolar gelir elde etmesine rağmen otomobil satışlarının ve araçlarına olan genel talebin azalması gerekçesiyle Amerika’daki üç fabrikasında üretimi durdurmuştu. Amerika’da otomotiv sektörü, 1970’li yıllara kıyasla daha az istihdam sağlasa da doğrudan otomobil imalatında çalışan 220 bin işçiyle Amerikan ekonomisinin kilit oyuncuları arasında olmayı sürdürüyor. Oto İmalatçıları Birliği verilerine göre yaklaşık on milyon insana iş sağlayan sektör, geçmişten günümüze Amerika’da gayri safi milli hasılatın yüzde 3’ünden sorumlu.