Erişilebilirlik

11 Eylül Amerikan Basınından Özetler


11 Eylül Amerikan Basınından Özetler
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:09 0:00

Washington Post, Kuzey Kore’den Venezuela ve İran’a, dış siyasette Başkan Trump’la birçok konuda fikir ayrılıkları yaşayan Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’un görevine son verilmesiyle ilgili ayrıntılara geniş yer ayırıyor. Habere göre Bolton, Trump Yönetimi içindeki bazı yetkililer tarafından basına bilgi sızdırmak, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile Afganistan meselesi üzerine yaşadığı zıtlaşmanın içine başkalarını da çekmeye çalışmak ve dış siyasette Başkan Trump’ın görüşleri yerine kendi bakış açısını dayatmakla suçlanıyordu. Washington Post, bugünkü başyazısındaysa 17 ay sonra ulusal güvenlik danışmanlığı görevine son verilen Bolton’un ardında kaos ve işlevsizlik mirası bırakarak makamından ayrıldığını yazıyor. Başyazıya göre sert bir ideoloji adamı olan Bolton’un görevden alınması, mantıklı ve aslında gecikmiş bir hamleydi. Kuzey Kore ve İran’la müzakereye yanaşmayan, Trump’ın isteklerini yerine getirmeye çalışanlarla çatışan Bolton’un dış siyasetle ilgili birçok meseleye yönelik şahin tavrı, geçmiş siciline bakıldığında da çok net görülüyordu. Ancak Trump, bu gerçekleri göz ardı ederek sırf televizyon ekranında izlemekten keyif aldığı için Bolton’u ulusal güvenlik danışmanlığına getirdi. Bolton, görevde kaldığı süre zarfındaysa çoğu olumsuz birçok gelişmeye imza attı. Dışişleri Bakanlığı’nın titizlikle yürüttüğü Taleban müzakerelerini rayından çıkarttı. Kuzey Kore’yle nükleer programına ilişkin bir geçiş anlaşması yapmak yerine Kim Jong Un’un tüm kitle imha silahlarından vazgeçmesini talep etti. Bu da Hanoi’de yapılan Trump-Kim zirvesinin başarısızlıkla sonuçlanmasına yol açtı. Ulusal güvenlik danışmanının asıl işinin Dışişleri Bakanlığı, Pentagon ve istihbarat örgütlerinin katılımıyla disiplinli bir çalışma süreci yürütmek olduğunu vurgulayan gazete, Bolton’un bunu başaramadığını, disiplinli çalışmaya gelemeyen Trump’ın ise bu işlevsizliği körüklediğini kaydediyor.

Washington Post bugün ayrıca İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun 17 Eylül’de yapılacak seçimlerden önce işgal altındaki Batı Şeria’da İsrail egemenliğinin kapsamını genişletme sözü verdiğini yazıyor. Habere göre sağcı seçmenin oylarını garanti altına almayı hedefleyen Netanyahu, Filistinliler’in gelecekte egemen olmayı umduğu toprakları ele geçirmeye Ürdün Vadisi’nden başlayacağını söyledi. Vadi, ülkenin güvenliği açısından İsrailliler için kritik öneme sahip. Kamuoyu yoklamalarına göre Netanyahu’nun Likud Partisi, İsrail eski Genelkurmay Başkanı Benny Gantz’ın kurduğu Mavi ve Beyaz Parti’yle başa baş bir yarış götürüyor. Geçen hafta Batı Şeria’daki El Halil’de bulunan küçük bir Yahudi yerleşim birimini ziyaret eden Netanyahu, bölgedeki Yahudi yerleşimcilere, Yahudi egemenliğinin sınırlarını genişletme vaadinde bulundu. Netanyahu geçmişte de Batı Şeria’daki yerleşim bölgelerini ilhak edeceğini söylemiş, ancak Nisan’da yapılan genel seçimlerden önce Ürdün Vadisi’ni açıkça dile getirmemişti. Ancak Netanyahu’nun Nisan’daki seçimlerden sonra koalisyon hükümeti kurmayı başaramaması, Eylül’de yeniden seçimlere gidilmesinin yolunu açmıştı. Gazete, Netanyahu’nun seçim başarısının, Batı Şeria’daki yerleşimcilere, dindar Yahudilere ve diğer sağcı gruplara yönelik vaatlerinin inandırıcı olup olmadığına bağlı olacağı yorumu yapıyor.

New York Times da John Bolton’un görevden alınmasıyla ilgili yorumlara geniş yer ayırıyor. Gazeteye göre Kuzey Kore’yle müzakere etmeye, Putin’le işbirliği yapmaya ya da Taleban’ı Camp David’e davet etmeye hep karşı çıkan Bolton’un Beyaz Saray’dan ayrılması, Trump üzerindeki son dizginin de ortadan kalkması anlamına geliyor. Bill Clinton döneminde Ulusal Güvenlik Konseyi’nde görev yapan eski diplomat Martin Indyk, Bolton’un görevden ayrılmasıyla birlikte Başkan Trump’ın kendi dış siyaset danışmanı olacağı yorumunda bulunuyor. George W. Bush döneminde Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’la birlikte görev yapan siyasi danışman Eliot Cohen ise Bolton’un yerine kim geçerse geçsin, ulusal güvenlik danışmanlığının artık önemi olan bir makam olmaktan çıktığını, Trump’ın, 2020’de yeniden seçilmesine en çok yardımcı olacak kişiyi bu makama getireceğini söylüyor. New York Times, bugünkü başyazısındaysa, kafaları kurcalayan sorular arasında en az ilginç olanın, Bolton’un yerine kimin atanacağı olduğunun altını çiziyor. Generallerden iş dünyasının ileri gelenlerine, deneyimli profesyonellerden amatörlere Trump’a dış siyaset konusunda tavsiyelerde bulunan hiç kimsenin şimdiye kadar etkili olamadığının altını çizen gazete, Bolton’un koltuğunu dolduracak kişi kim olursa olsun kaos ortamının hüküm sürmeye devam edeceğini kaydediyor. Başyazıya göre Trump’ın 2018 Mart’ında Bolton’u ulusal güvenlik danışmanlığına getirmesi bile başlı başına bir kaos yarattı. Kuzey Kore ve Afganistan’da düşmanlığı sonlandırmaya çalışan, İran ve Venezuela’yla çatışmaya temkinli yaklaşan Trump, bu amaca ulaşmak içinse Kuzey Kore ve İran’ı bombalamanın en iyi çözüm olduğunu düşünen, diplomasiyi hor gören John Bolton’u seçti. Gazete, fevri mizacı nedeniyle Trump’la hiçbir zaman yakın ilişki kuramayan Bolton’un aksine Dışişleri Bakanı Pompeo’nun Trump’ı memnun etme becerisi göstermeyi başardığının da altını çiziyor.

XS
SM
MD
LG