Olağanüstü Hal’in sürdüğü Türkiye’de ardı arkası kesilmeyen Kanun Hükmünde Kararnamelerin çıkarılması, en az 400 bin taşeronun kadroya geçmesine sağlayacak düzenleme yapılması, AKP ve MHP’den gelen ittifak açıklamaları 2019 yılında yapılması gereken seçimlerin erkene alınabileceği tartışmalarını da beraberinde getirdi.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, darbe girişiminin yıldönümü olan 15 Temmuz 2018’de bir erken seçim yapılabileceği düşüncesini dile getirirken HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen de erken seçimin iktidar partisinin gündeminde olabileceğini belirtti.
Eylül ayında yerel seçimlerin erkene alınması çağrısında bulunan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da parti örgütlerine baskın erken seçime hazır olmaları konusunda talimat vermişti.
3 Kasım 2002’de kazandığı genel seçimlerden sonra hiçbir seçimde ikinci parti olmayan Adalet ve Kalkınma Partisi bugüne kadar hiçbir seçimin tarihini erkene almış değil. Peki kamuoyu yoklamalarında oylarında gerileme gözüken iktidar partisi bu kez erken seçim kararı alır mı?
Erdoğan: 2019 Mart’ındaki yerel seçimler ve 2019 Kasım’ındaki cumhurbaşkanlığı seçimi kritik öneme sahip
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni yıl mesajına bakılırsa Türkiye’de gelecek yıl (2018) seçim sandığı kurulmayacak.
Erdoğan, “Önümüzdeki yıl, gerek içeride, gerekse dışarıda yine çok önemli gelişmelerin bizi beklediğini biliyoruz. Her alanda ülkemizi güçlendirerek, devlet-millet tam bir dayanışma içerisinde karşımıza çıkabilecek yeni sıkıntılara hazırlıklı olmak için gece-gündüz çalışmayı sürdüreceğiz. 2019 yılının Mart ayında yapılacak mahalli seçimler ile aynı yılın Kasım ayında yapılacak milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimleri, ülkemizin geleceği bakımından kritik öneme sahiptir. Tüm vatandaşlarımdan, ülkemizin ve milletimizin geleceği için heyecanı, hedefi, projesi, enerjisi olan kadrolara sahip çıkmalarını, onlara yol göstermelerini bekliyorum. Bu kritik süreçte kışkırtmalara karşı uyanık olmalı, siyasi hesaplar uğruna bizi birbirimize düşürmek isteyenlere asla fırsat vermemeliyiz” dedi.
Erdoğan: FETÖ ve PKK’yla mücadele ederken ekonomik saldırılarla karşı karşıya kaldık
Erdoğan’ın yeni yıl konuşmasında dış politika ve ekonomiyle ilgili sözleri de öne çıktı. Türkiye’nin 2017 yılında ekonomik saldırılara uğradığını belirten Cumhurbaşkanı, Ankara’nın “risk alan dış politika”ya devam edeceği mesajını verdi.
Erdoğan, “FETÖ ve PKK başta olmak üzere terör örgütleriyle mücadele konusunda çok önemli adımları attığımız 2017 yılında, özellikle ekonomi alanında ciddi saldırılarla karşı karşıya kaldık. Suriye, Irak, Filistin, Libya başta olmak üzere, bölgemizde yaşanan gelişmeler, ülke ve millet olarak bizim geleceğimizi yakından ilgilendiriyor. Her ne kadar bazıları bizim bu coğrafyalardaki gelişmeler konusundaki hassasiyetimizin sebebini anlayamıyor olsa da, bu hususta milletimizle tam bir mutabakat içinde olduğumuzu biliyoruz. Türkiye’nin bölgesindeki meseleleri çözmeden kendi geleceğini güvence altına alamayacağı gerçeği, bizi daha aktif, daha kararlı, yeri geldiğinde daha çok risk alan bir dış politika izlemeye yöneltiyor” dedi.
Kılıçdaroğlu: Hak, hukuk, adalet talebi farklı fikirde olanların bir araya gelebileceğini gösterdi
CHP İstanbul milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanması sonrası Adalet Yürüyüşü başlatan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeni yıl mesajında da adalet vurgusu ağırlıktaydı. CHP lideri, 16 Nisan Referandumu ve Adalet Yürüyüşü’nde yan yana gelenlerin gelecek seçimlerde de bir araya gelebileceğini vurguladı.
Kılıçdaroğlu, “Adalet Yürüyüşü, parlamenter demokrasimizi korumak amacıyla 16 Nisan Referandumu’nda ‘Hayır’ tercihinin altında buluşan farklılıkların ‘Hak- Hukuk- Adalet’ talebinde bir araya gelebildiğini, bir yol arkadaşlığı, dayanışması, birlikteliği sağlayabildiğini gösterdi. ‘Senin gibi düşünmüyorum’ diyenler, ‘Bizim gibi düşünmüyor’ diyenlerle günlerce süren büyük yürüyüşte el ele ay yıldızlı bayrağımızın altında yol aldılar. Mühürsüz seçim yoluyla milletimizin 'Hayır' iradesi yok sayılarak, gayrimeşru bir anayasa oluşmuşsa da, sorunlarından arındırılmış demokratik parlamenter sistemi, demokrasiye duyduğumuz bağlılığın itici gücüyle yeniden kuracağız. Başta FETÖ, PKK ve IŞİD olmak üzere tüm terör örgütlerini, akılcı politikalarla yok etmek mümkündür. Barışçıl, tutarlı bir dış politika mümkündür. Mahkemede, devlette, seçimde, geçimde, inançta, eğitimde, yaşamda, medyada adalet mümkündür” dedi.
Bahçeli: 15 Temmuz’un farklı yöntemlerle tekerrür etmemesi için kalıcı bir uzlaşma ruhunun tecellisi mecburidir
Genel seçimlerde iktidar partisiyle ittifak yapacağı konuşulan MHP’nin lideri Devlet Bahçeli ise 15 Temmuz sonrası güçlenen AKP-MHP işbirliğinin süreceğinin mesajını verdi.
MHP Genel Başkanı, “15 Temmuz işgal teşebbüsünün farklı yol ve yöntemlerle tekerrür etmemesi için kalıcı bir uzlaşma ruhunun tecellisi mecburidir ve kaldı ki 16 Nisan Halkoylaması bu anlayışın karar ve kavramsallaşmış nihai bir tezahürüdür. Önyargılarının esaretine girmiş olanların Türkiye gerçeklerini kavramaktan ne kadar uzak oldukları açıktır. Akıl dışılıklarını gizleyemeyen, milli ve tarihi mükellefiyetleri idrakten acınası mahrumiyetlerini örtbas edemeyen malum siyasi çürüklerin rövanşist dürtülerle hareketi ülkemiz adına kaygı verici handikaptır” dedi.
