Türkiye ile ABD arasındaki PYD gerilimi sürüyor. Dün, ABD Ankara Büyükelçisi John Bass’in Dışişleri Bakanlığı’na çağrılmasının ardından ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby’nin ‘‘PYD’yle ilgili politikamızda değişiklik yok’’ açıklamasını yinelemesi Türkiye’de tepkiyle karşılandı.
Bugün hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hem de Başbakan Ahmet Davutoğlu, ABD’den gelen açıklamaları sert bir dille eleştirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün 20. Muhtarlarla Buluşma Toplantısı’nda ABD’yi müttefiklik hukukuna aykırı davranmakla itham etti: ‘‘Biz Amerika'ya diyoruz ki ‘bu terör örgütüdür'. Amerika'nın yetkilileri kalkıyor, ‘Hayır biz onları terör örgütü olarak görmüyoruz' [diyor]]. Ey Amerika, size kaç kere söyledim. Siz bizimle beraber misiniz yoksa bu terör örgütü PYD ve YPG'yle mi berabersiniz? Ey Amerika, ne PKK'yı bize tanıtabilirsiniz, ne PYD'yi bize tanıtabilirsiniz, ne YPG'yi bize tanıtabilirsiniz. Bunları biz gayet iyi biliriz. DAEŞ'i de biz biliriz, bunları da biz biliriz. Ama siz bunların hiçbirini bugüne kadar tanıyamadınız. Tanıyamadığınız için bölge kan revan içinde, kan gölü halinde. Bu nasıl ortaklık? Anlamak mümkün değil. Defalarca anlatmamıza rağmen karşımızda susuyorlar. Gıyabımızda ‘Biz böyle bakmıyoruz bunlara’, diyorlar. Siyasetin dilini, diplomasinin imkanlarını, pazarlık gücünü biz bugüne kadar ihmal etmedik. Bundan sonra da etmeyeceğiz."
“Terör örgütünü desteklemek caizse DAEŞ’le çatışan kimi örgütleri neden dışlıyorsunuz?”
PYD ve YPG’yi, DHKP-C ve IŞİD gibi hiçbir kutsalı olmayan örgüt olarak tanımlayan Cumhurbaşkanı, bu örgütlerin kendileri gibi düşünmeyenlere hayat hakkı tanımayan yapılanmalar olduğunu belirtti. Erdoğan, Suriye’de IŞİD’e karşı mücadele ettikleri gerekçesiyle, Batılı müttefiklerinin bu örgütlere müsamaha göstermesini ilkesizlik olarak niteledi: ‘‘Çocukları, kadınları kullanmaktan çekinmeyen bu örgüte dünyadaki insan hakları savunucularının tek bir söz söylediğini bugüne kadar duymadık, görmedik. Tam tersine bu örgütün bir parçası olan PYD'ye müttefik dediğimiz ülkelerin dahi sahip çıktığını görmekten gerçekten üzüntülüyüm. Bu iş akreple-kurbağanın hikayesi gibidir. O akrep mutlaka bir gün onları da sokacaktır. Çünkü onun karakteri böyledir. Düşmanımın düşmanı dostumdur, basitliği müttefikliğe yakışmaz. Suriye'de yapılan işin adı işte budur. Eğer bir terör örgütünü diğer terör örgütüyle sırf çıkar çatışması yaşadığı için desteklemek caizse Suriye'deki diğer kimi örgütler niçin dışlanıyor? Onlar da DAEŞ'le çatışma halindeler. Niye onları dışlıyorsunuz?’’
Davutoğlu, Türkiye’nin Suriye’de PYD-YPG’yi vurabileceği mesajını verdi
ABD’ye bir diğer eleştiri de Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan geldi. Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile ortak basın toplantısı düzenleyen Davutoğlu, Türkiye için açık tehdit mahiyeti taşıyan YPG'nin terör örgütü olmadığı tezini savunmanın terörle mücadeleye darbe anlamına geldiğini söyledi.
Başbakan, ‘‘ABD'nin tutumunun netleşmesini beklemek bizim hakkımızdır. Mazur görülen terör örgütleri daha sonra başka ülkelere de zarar verirler. PYD daha önce Esad'la işbirliği yapmıştır, şimdi de Rusya ile işbirliği yapmaktadır. Savaş suçu işlemektedir, belgeler ortadadır. Bizim de müttefikimizden açık ve net tavır beklememiz hakkımızdır. Teröre Suriye'den destek geliyorsa -ki geliyor, Irak'a karşı aldığımız tedbirleri Suriye'ye karşı da alırız. DAEŞ mevzilerini nasıl vurduysak, Türkiye'ye zarar veren her terör örgütüne aynı muameleyi gösteririz ve dostlarımızdan aynı şeyi bekleriz’’ dedi.
CHP: "PYD terör örgütü ise Salih Müslim’i neden davet ettiniz?"
Ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi ise Türkiye’nin yurtdışında bir kara operasyonu düzenlemesine sıcak bakmıyor. CHP Parti Sözcüsü, düzenlediği basın toplantısında hükümete PYD lideri Salih Müslim’in Türkiye’de neden ağırlandığı sorusunu yöneltti: ‘‘Terör örgütü olarak tanımladığınız aktörleri neden Türkiye’ye davet ettiniz? Bu davetlerde neler konuştunuz? Kırmızı çizgiler pembeleşti. Arap Baharı’nın muhasebesi yapıldığında tek bir mağlup ortaya çıkıyor, o da maalesef Türkiye. Sorunu çözmek için yeni bataklıklar yaratmanın ötesine geçemeyen bu vizyonsuzluk, kendini kurtarma hamlesinin ötesinde bir hamle değildir. Rusya ve İran başta olmak üzere Arap dünyasını da karşısına alarak Türkiye’nin Suriye’ye yapacağı bir kara harekatı Türkiye’nin başına çok zor işler açacaktır. Biz CHP olarak yarın sabah kalktığımızda kendimizi Suriye’de bulmak istemiyoruz.’’
Ümit Özdağ: "ABD açıklaması Türkiye ile alay niteliği taşımaktadır"
Milliyetçi Hareket Partisi ise ABD’nin PYD ile ilgili açıklamalarının alay niteliği taşıdığı iddiasında. MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep milletvekili Ümit Özdağ, bugün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında ABD Büyükelçisi’nin Dışişleri’ne çağrılmasının yeterli olmadığını söyledi.
Özdağ, ‘‘Bu açıklama Türkiye ile alay niteliği taşımaktadır. Büyükelçinin çağrılması ya da sert açıklama yapılması yeterli değildir. Eğer Amerikan savaş uçakları İncirlik’ten kalkıp PYD’nin karadan desteğiyle IŞİD hedeflerini vuruyorsa burada ortak Amerikan-PYD-PKK operasyonu vardır. Amerika Birleşik Devletleri tarafından silah ve cephane yardımları yapılıyorsa aslında söz konusu yardım, sözü edilen tabela gruplarına değil PKK ve PYD’ye yapılan yardımdır. Protesto yeterli değildir. Hükümet, ‘Kim sizin müttefikiniz tercih edin’ dedi. ABD de PYD’yi terör örgüt olarak görmediğini açıklayarak bir tercih beyan etmiştir. Şimdi sıra AKP hükümetine gelmiştir. Biz bunu bekliyoruz,’’ dedi.
