Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rus Büyükelçi Andrei Karlov suikastıyla ilgili olarak “Bağlantıların öncelikli olanı tamamıyla FETÖ terör örgütüne mensup olduğudur” dedi.
Erdoğan, Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bujar Nişani ile ortak basın toplantısında, Karlov’un polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş tarafından bir fotoğraf sergisi açılışında öldürülmesiyle ilgili soruşturma hakkında değerlendirmede bulundu.
Erdoğan, soruşturmadaki son durumu şu ifadelerle yorumladı:
“Bağlantıların öncelikli olanı tamamıyla FETÖ terör örgütüne mensup olduğudur, yani bunu gizlememize filan gerek yok, yani yetiştiği yerden tut iltisaklarına varıncaya kadar onlar bunu gösteriyor. Ve şunu çok açık, net söylemek zorundayım: Maalesef Silahlı Kuvvetlerimizin içerisinde olduğu gibi polis teşkilatımızın içerisinde de ne yazık ki bu kirli örgüt hala var. Bunların temizlenmesi de tabi ki devam ediyor, devam edecek. İşte ByLock olaylarıydı vesaire, bunların temizlenmesine devam ediyoruz. Onun için tabi hassas olmak durumundayız ve bu hassasiyetle devam etmek durumundayız. Onun için Rusya’nın Türkiye’deki Büyükelçisi merhum Karlov’un böyle bir suikasta kurban gidişi gerçekten bizleri üzmüştür. Zira şu 3 yıllık Türkiye’deki görevi esnasında müstesna diplomatlardan biri olarak ben kendisini gördüm, tanıdım. Türkiye’nin içişlerinde hiçbir zaman müdahil olmamış, tam aksine ‘Türkiye-Rusya münasebetlerini daha iyi bir noktaya nasıl taşırım’; bunun gayreti içerisinde olmuş bir diplomattı. Bundan dolayı kendisine tekrar rahmet diliyorum.”
İstanbul’daki canlı bombayı anımsattı
Erdoğan, Altıntaş’ın olay yerinde öldürülmesini de değerlendirerek, “Niye canlı yakalanmadı da şöyle oldu, böyle oldu... Canlı yakalamaya çalıştığınız zaman bedel ödendiğinde de işte İstanbul’da olduğu gibi ne oldu? Bir tanesini canlı yakalayalım dediler, 5 tane polis üzerine gitti, bir kişi orada 5 polisimizi şehit etti. Yani bunlar o andaki ruh halidir, o andaki tasarruf halidir. Bu tasarruflarda bazen başarılı olursunuz, bazen başarılı olmayabilirsiniz. Burada da tabii vuran arkadaşımız, kendi elini tekrar öbür tarafa doğru sallayınca buradan bir bomba mı çıkaracak acaba endişesiyle kalkıp onu orada vurmak durumunda kaldı” diye konuştu.
Rusya’dan soruşturma süreci için özel heyet geldiğini de anımsatan Erdoğan, “Bu çalışmayı yapmak suretiyle de temenni ediyorum ki en kısa zamanda bir neticeye varılacak. Bu kişinin yurt dışındaki bağlantıları nelerdir, buna yönelik de bazı ipuçları var. Şu anda Milli İstihbarat Teşkilatımız, diğer soruşturma birimlerimiz çalışmaları sürdürüyor, nihai neticeyi de tabi neticelendikten sonra açıklayacağız” dedi.
Minnesota Protokolü işletiliyor
Bu arada Türkiye ile Rusya arasındaki soruşturma süreci işbirliği ise, Birleşmiş Milletler tarafından insan haklarını hukuki çerçevede koruma amacıyla 1991 yılında kabul edilmiş olan “Minnesota Protokolü” çerçevesinde gerçekleştiriliyor. Protokol, uluslararası etkin soruşturma standartları metni olarak ülkeler arasındaki soruşturma koşullarını düzenliyor. Protokol kapsamında bugüne değin Ruanda, Bosna, Doğu Timor ve Peru gibi ülkelerde soruşturmalar yürütüldü.
Protokole ilişkin detaylı bilgilere İngilizce olarak bu adresten ulaşmak mümkün:
Ayrıca Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Necip Cem İşçimen başkanlığında yürütülen soruşturmaya ilişkin Türk medyasına da bilgiler yansımaya devam ediyor. İşçimen’in 120 kişilik ekip ile yürüttüğü belirtilen soruşturmada, gözaltındaki kişi sayısı 11 olarak duyuruldu.
