Son uçak düşürme olayında Şam hükümetiyle ilişkileri iyice gerginleşen Ankara, Beşşar Esad gitmeden Suriye ile ilişkilerin normalleşmeyeceği inancında.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hafta sonu, partisinin Kocaeli İl Kongresi’nde , “Suriye için artık söz bitmiştir. Bu alçakça katliamlar, bu soykırım girişimleri, bu insanlık dışı vahşet, artık gitmekte olan bir rejimin ayak seslerinden başka bir şey değildir” şeklindeki konuşması, Ankara’nın başka bir formüle sıcak bakmayacağını açıkça gösteriyor.
Başbakan Erdoğan Moskova ziyaretinde Suriye’de yaşanan insan hakları ihallerini, bitmeyen şiddeti gerekçe göstererek Putin’den Birleşmiş Milletler’de Suriye hakkında karar alınmasını engellememesini isteyecek. Daha önce de Pekin ziyaretinde Çin yönetimini Esad’dan desteğini çekmeye ikna etmeye çalışan Erdoğan, bu kez de Rusya’da benzer doğrultuda sözler sarf edecek. Ancak Moskova, henüz Esad’sız bir formüle, özellikle geleceği belirsiz bir Suriye’ye sıcak bakmıyor.
“Rusya, Arap Baharı’nda aldatıldığını hissediyor”
Yıllarca Moskova’da yaşayan ve Rusya’nın nabzını en iyi tutan gazetecilerden Hakan Aksay da bu kanıda. Aksay “ Rus tarafı, Libya'daki duruma düşmek istemiyor. Çünkü Ruslar, o süreçte pasif kaldıklarını, yanlış yaptıklarını hatta daha da açık konuşayım aldatıldıklarını düşünüyorlar”diyor.
Aksay’a göre Rusya’nın asıl endişesi, Suriye’nin düşmesi halinde Irak ve İran’ın da tehdit altına girmesi yani Ortadoğu’daki dengelerin kalıcı olarak değişmesi.
Aksay “Suriye düşerse İran da düşer, renkli devrimler Kafkasya’ya uzanır çekincesi var. Mısır’daki Müslüman Kardeşler ve radikallerin Suriye’de mevzi kazanması Kafkasya’daki İslami yapıları da harekete geçirir ve Rusya için bölünme tehlikesi yeniden belirebilir. “diyor
“Rusya, Esad’dan vazgeçebilir”
Aksay, sanılanın aksine Esad’ın Rusya için vazgeçilmez olduğunu düşünmüyor. Aksay ”Moskova sonuna kadar Beşşar Esad’ı savunmaz. Uzlaşmaz tavrı, katliamlar Rusya’yı bıktırdı. Bir geçiş hükümetini Rusya destekler ama yalnız muhaliflere asla evet demez. Ancak Esad’ın ikinci üçüncü adamını da şart koşmaz. Rusya’nın en büyük sıkıntısı mesela Hillary Clinton’ın dayatmacı tavrı. Batı sert tavır koyunca Rusya da sertleşiyor. Bence Türkiye’ye bu bağlamda bir mesaj verilecek” şeklinde konuşuyor.
Suriye Müslüman Kardeşler örgütü ise İstanbul’da “Müslüman Kardeşler: Devam Eden Yürüyüş” başlıklı bir konferans düzenledi. Konferansa Suriye Müslüman Kardeşler lideri Riyad Şakfa, Suriye Ulusal Konseyi Başkanı Abdülbasid Seyda, Müslüman Kardeşler Şura Meclisi Başkan Vekili Hasan Hattab, Müslüman Kardeşler Yönetim Kurulu Üyesi Hitam Sufi, İmam Ahmet es-Seyasine ve aktivist Muhammed Hasnavi gibi isimler katıldı.
Suriyeli muhalifler: Dünya bizi yalnız bıraktı
Konferansta konuşan Riyad Şakfa, dünyanın Suriye halkını yalnız bırakmasına rağmen mücadelenin devam ettiğini söyledi.
Şakfa"Müslüman Kardeşler olarak, Esad rejiminin baskısına ve takibine rağmen uzun yıllar Suriye'de siyasi, tarihi, sosyal ve kültürel alanlarda varlığımızı sürdürdük. Bütün muhalif tarafları destekliyoruz. Suriye'de, içinde halkın olmadığı hiçbir planı kabul etmiyoruz. Dünya kamuoyu, Suriye'de rejime karşı direnen halkı görmezden gelmeye devam ediyor."dedi.
Toplantının ana gündem maddesini Özgür Suriye Ordusu’na daha etkin bir destek verilmesi için dünyayı ikna edecek bir politik çizginin nasıl kurulabileceği konusu oluşturdu.
Suriye Ulusal Konseyi Başkanı Abdülbasid Seyda, Suriye'de ağır silahlar kullanıllarak çoluk çocuk demeden Suriyelilerin katledilmesine karşın Suriye halkının görülmemiş bir direniş gösterdiğini ifade etti. Seyda, "Özgür Suriye Ordusu'nu destekliyoruz. Suriye sokaklarında tarih yeniden yazılıyor. Şam'daki gelişmeler Suriye devriminde zaferin yakın olduğunu gösteriyor. Tüm muhalefet Esad yönetimine karşı tek vücud olmalı" dedi
Suriyeli sığınmacılar kamplardan şikayetçi
Suriye’de ardı arkası kesilmeyen şiddetten kaçanlar komşu ülkeleri mesken tutuyor. Türkiye’de Hatay’da üç, Kilis, Osmaniye ve Şanlıurfa’da bir kamp var.
Bu kamplar arasında en konforlusu olarak bilinen Kilis Öncüpınar’daki konteynır kamptaki sığınmacı tepkisi ise bitmek bilmiyor. Sığınmacılar çeşitli aralıklarla farklı sebeplerden ötürü kamp yönetimine tepki gösteriyor. Öncüpınar Kampı’nda son çıkan olaylarda 4 polis ve 4 sığınmacı yaralandı.
Kendilerine ihtiyaç duydukları miktarda su verilmediğini ve kamp koşullarının elverişsiz olduğunu savunan 500 kişilik bir sığınmacı grubu, önce çöp bidonlarını yaktı ardından da kamptaki yönetim binasının camlarını kırdı. Bununla da yetinmeyen öfkeli protestocular bir konteynırı ateşe verdi. Güvenlik güçlerinin müdahalesinden sonra bazı Suriyeliler gözaltına alındı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hafta sonu, partisinin Kocaeli İl Kongresi’nde , “Suriye için artık söz bitmiştir. Bu alçakça katliamlar, bu soykırım girişimleri, bu insanlık dışı vahşet, artık gitmekte olan bir rejimin ayak seslerinden başka bir şey değildir” şeklindeki konuşması, Ankara’nın başka bir formüle sıcak bakmayacağını açıkça gösteriyor.
Başbakan Erdoğan Moskova ziyaretinde Suriye’de yaşanan insan hakları ihallerini, bitmeyen şiddeti gerekçe göstererek Putin’den Birleşmiş Milletler’de Suriye hakkında karar alınmasını engellememesini isteyecek. Daha önce de Pekin ziyaretinde Çin yönetimini Esad’dan desteğini çekmeye ikna etmeye çalışan Erdoğan, bu kez de Rusya’da benzer doğrultuda sözler sarf edecek. Ancak Moskova, henüz Esad’sız bir formüle, özellikle geleceği belirsiz bir Suriye’ye sıcak bakmıyor.
“Rusya, Arap Baharı’nda aldatıldığını hissediyor”
Yıllarca Moskova’da yaşayan ve Rusya’nın nabzını en iyi tutan gazetecilerden Hakan Aksay da bu kanıda. Aksay “ Rus tarafı, Libya'daki duruma düşmek istemiyor. Çünkü Ruslar, o süreçte pasif kaldıklarını, yanlış yaptıklarını hatta daha da açık konuşayım aldatıldıklarını düşünüyorlar”diyor.
Aksay’a göre Rusya’nın asıl endişesi, Suriye’nin düşmesi halinde Irak ve İran’ın da tehdit altına girmesi yani Ortadoğu’daki dengelerin kalıcı olarak değişmesi.
Aksay “Suriye düşerse İran da düşer, renkli devrimler Kafkasya’ya uzanır çekincesi var. Mısır’daki Müslüman Kardeşler ve radikallerin Suriye’de mevzi kazanması Kafkasya’daki İslami yapıları da harekete geçirir ve Rusya için bölünme tehlikesi yeniden belirebilir. “diyor
“Rusya, Esad’dan vazgeçebilir”
Aksay, sanılanın aksine Esad’ın Rusya için vazgeçilmez olduğunu düşünmüyor. Aksay ”Moskova sonuna kadar Beşşar Esad’ı savunmaz. Uzlaşmaz tavrı, katliamlar Rusya’yı bıktırdı. Bir geçiş hükümetini Rusya destekler ama yalnız muhaliflere asla evet demez. Ancak Esad’ın ikinci üçüncü adamını da şart koşmaz. Rusya’nın en büyük sıkıntısı mesela Hillary Clinton’ın dayatmacı tavrı. Batı sert tavır koyunca Rusya da sertleşiyor. Bence Türkiye’ye bu bağlamda bir mesaj verilecek” şeklinde konuşuyor.
Suriye Müslüman Kardeşler örgütü ise İstanbul’da “Müslüman Kardeşler: Devam Eden Yürüyüş” başlıklı bir konferans düzenledi. Konferansa Suriye Müslüman Kardeşler lideri Riyad Şakfa, Suriye Ulusal Konseyi Başkanı Abdülbasid Seyda, Müslüman Kardeşler Şura Meclisi Başkan Vekili Hasan Hattab, Müslüman Kardeşler Yönetim Kurulu Üyesi Hitam Sufi, İmam Ahmet es-Seyasine ve aktivist Muhammed Hasnavi gibi isimler katıldı.
Suriyeli muhalifler: Dünya bizi yalnız bıraktı
Konferansta konuşan Riyad Şakfa, dünyanın Suriye halkını yalnız bırakmasına rağmen mücadelenin devam ettiğini söyledi.
Şakfa"Müslüman Kardeşler olarak, Esad rejiminin baskısına ve takibine rağmen uzun yıllar Suriye'de siyasi, tarihi, sosyal ve kültürel alanlarda varlığımızı sürdürdük. Bütün muhalif tarafları destekliyoruz. Suriye'de, içinde halkın olmadığı hiçbir planı kabul etmiyoruz. Dünya kamuoyu, Suriye'de rejime karşı direnen halkı görmezden gelmeye devam ediyor."dedi.
Toplantının ana gündem maddesini Özgür Suriye Ordusu’na daha etkin bir destek verilmesi için dünyayı ikna edecek bir politik çizginin nasıl kurulabileceği konusu oluşturdu.
Suriye Ulusal Konseyi Başkanı Abdülbasid Seyda, Suriye'de ağır silahlar kullanıllarak çoluk çocuk demeden Suriyelilerin katledilmesine karşın Suriye halkının görülmemiş bir direniş gösterdiğini ifade etti. Seyda, "Özgür Suriye Ordusu'nu destekliyoruz. Suriye sokaklarında tarih yeniden yazılıyor. Şam'daki gelişmeler Suriye devriminde zaferin yakın olduğunu gösteriyor. Tüm muhalefet Esad yönetimine karşı tek vücud olmalı" dedi
Suriyeli sığınmacılar kamplardan şikayetçi
Suriye’de ardı arkası kesilmeyen şiddetten kaçanlar komşu ülkeleri mesken tutuyor. Türkiye’de Hatay’da üç, Kilis, Osmaniye ve Şanlıurfa’da bir kamp var.
Bu kamplar arasında en konforlusu olarak bilinen Kilis Öncüpınar’daki konteynır kamptaki sığınmacı tepkisi ise bitmek bilmiyor. Sığınmacılar çeşitli aralıklarla farklı sebeplerden ötürü kamp yönetimine tepki gösteriyor. Öncüpınar Kampı’nda son çıkan olaylarda 4 polis ve 4 sığınmacı yaralandı.
Kendilerine ihtiyaç duydukları miktarda su verilmediğini ve kamp koşullarının elverişsiz olduğunu savunan 500 kişilik bir sığınmacı grubu, önce çöp bidonlarını yaktı ardından da kamptaki yönetim binasının camlarını kırdı. Bununla da yetinmeyen öfkeli protestocular bir konteynırı ateşe verdi. Güvenlik güçlerinin müdahalesinden sonra bazı Suriyeliler gözaltına alındı.
