Erişilebilirlik

Erdoğan İşadamlarına Yönelik “Vatana İhanet” Sözlerini Düzeltti


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün partisinin Muş İl Kongresi sırasında yaptığı konuşmada “Bazı haberler, sinyaller alıyorum. Bazı iş adamlarının varlıklarını yurt dışına kaçırma gibi gayretlerinin olduğunu duyuyorum. Buradan sesleniyorum, önce kabinemize sesleniyorum, bunların hiçbirine çıkış için asla izin vermemelisiniz. Çünkü bu adımlar ihanet-i vataniyedir” demesi sermaye kontrolü tartışmasını beraberinde getirdi.

Üstelik Cumhurbaşkanı’nın “Bu ülkede kazanıp bu kazançları yurt dışına kaçırmak isteyenlere biz iyi gözle bakamayız” demesi acaba bazı şirketlere bir operasyon hazırlığı mı yapılıyor sorusunu beraberinde getirdi.

Erdoğan üzerinden 24 saat geçmeden sözlerini düzeltti

Erdoğan’ın bu sözlerinin ardından Cuma günü 3.9139’dan kapanan dolar kuru Pazartesi öğle saatlerinde 3.9547’yi gördü. Piyasada endişeli bekleyiş yaşanırken Cumhurbaşkanı, Dünya Engelliler Haftası’yla ilgili düzenlenen toplantıda, yaptığı konuşmada sözlerine düzeltti.

Cumhurbaşkanı, “Dün bazı sinyalleri aldığımı belirttim. Önce orayı düzeltelim. Mal varlığını başka ülkelere kaçıranların bulunduğunu söylemiştim. Farklı değerlendirmeler yapıldığını gördüm. Türkiye, serbest piyasa ekonomisine sahip bir ülkedir. İsteyen herkesin yurtdışına parasını çıkarma hakkı vardır. 1989 yılından beri isteyen herkesin yurt dışına parasını çıkarma hakkı vardır. Şüphesiz ki aynı şekilde devam etmektedir. İsteyen herkes parasını yurtdışına çıkarabilir ve buna devam edebilecektir” dedi.

“Ülkemizin ekonomik olarak baskı altına alınmaya çalışıldığı dönemde işadamlarımız yerli ve milli bir duruş sergilemeli”

Dünkü açıklamasında yurtdışına yatırım yapanları da hedef almadığını belirten Erdoğan, hedefinin FETÖ ve PKK gibi örgütlerle ilişkide olan sermayedarlar olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı, milli duruş sahibi işadamlarının Türkiye ekonomisine sahip çıkmalarını istedi ve “Sermaye hareketlerinin sınırlandırılmasına yönelik bir talimatım söz konusu değil. Yatırım için yurt dışına kaynak götürene asla sözümüz yoktur.” Ticaret yapana sözümüz yor. Bu ülke için tuğla üstüne tuğla koyan herkesin başımızın üstünde yeri var. FETÖ gibi, PKK gibi terör örgütleri ile iltisaklı oldukları için paralarıyla beraber bu ülkedeki kaynakları yurt dışına kaçıranlar zaten haindir. Bunu söylüyorum. Onlarla ilgili nefes tüketmeye de gerek duymuyorum. Benim söylediğim, ülkemizin diğer saldırıların yanı sıra ekonomik olarak da baskı altına alınmaya çalışıldığı şu dönemde işadamlarımızın yerli ve milli duruş sergilemeleri gerektiğidir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözlerinin ardından Dolar-TL kuru hızla gevşedi ve 3,86’lara kadar geriledi.

Şimşek: Sermaye kısıtlaması kesinlikle gündemimizde olmamıştır

Piyasa tarafından hükümetin ekonomi politikasının kaptanı olarak görülen Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de Twitter’dan yaptığı açıklamalarla Türkiye’nin liberal bir ülke olduğunu bir kez daha teyit etti.

Şimşek, “Sayın Cumhurbaşkanımızın bugün açıkladığı gibi Türkiye sermaye hareketleri mevzuatı açısından tam liberal bir ülkedir ve öyle kalacaktır. Sermaye kısıtlamaları veya benzer sonuç üretebilecek hiçbir husus veya politika değişikliği hükümetimizin gündeminde kesinlikle olmamıştır. Türkiye bir yandan sermaye hareketleri bakımından dünyada en iyi uygulamalarla uyumlu bir mevzuat çerçevesine sahip olmaya devam ederken bir yandan da terörizmin finansmanı ve kara para faaliyetleri ile mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir” ifadelerini kullandı.

Doçent Akçay: Türkiye’nin önümüzdeki yıl finanse etmesi gereken 210 milyar dolar borcu var, sermaye kontrolü söz konusu değil

Berlin Hukuk ve Ekonomi Okulu’nda (HWR Berlin) ders veren Doçent Ümit Akçay, iktidarın aklından geçirse bile sermaye kontrolüne başvurmasının mümkün olmadığı görüşünde.

Amerika’nın Sesi’ne değerlendirmelerde bulunan Doçent Akçay, “ Türk ekonomisinin yapısal durumu nedeniyle böyle bir şey söz konusu olamaz. Önümüzdeki yıl Türkiye’nin 210 milyar dolar civarında finanse etmesi gereken borcu var. Bu büyük ölçüde sıcak parayla mümkün olacak. Türkiye bildiğiniz gibi Arjantin, Katar, Mısır ve Pakistan’la birlikte kırılgan beşli olarak kabul edilen ülkeler arasında yer alıyor. Böyle bir konjonktürde böyle bir yeni durumun gündeme gelmesi büyük olasılıkla ekonomik çöküş getirir. Bana kalırsa Türkiye’nin dünyadaki hakim neo-liberal politikaların dışına çıktığı sinyalini vermesi 2019 seçimleri öncesinde mümkün değil” dedi.

Erdoğan, birilerine mesaj mı verdi?

O zaman Cumhurbaşkanı “sermaye kontrolü” anlamına gelecek sözleri neden kullandı? Ve daha da önemlisi neden düzeltti? Doçent Akçay bu soruya da, “Evet, birilerine mesaj vermiş olabilir. Ama kamuoyu karşısına bu açıklamayı yapması oyunun kurallarını sorgulaması olarak değerlendirilebilir. Erdoğan hakkında anti-emperyalist lafları söyleniyor, kapitalizmi de eleştirdi ama bir paradigma değişikliği kesinlikle söz konusu değil. Buna yönelik hiçbir altyapı çalışması yok. Üstelik Türkiye’deki otoriterleşme, hukukun üstünlüğünün askıya alınması, OHAL, nedeniyle doğrudan yabancı yatırım girişi azalmış olsa da sıcak para arttı. Suriye krizi ve Sarraf davasına rağmen bir azalma yok. Bunun riske atılması mümkün değil gibi görünüyor” yanıtını verdi.

STÜDYO VOA

Donald Trump’ın sus payı davasında yeni aşamaya geçildi – 22 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG