Erişilebilirlik

Erdoğan: ‘Irak ve Suriye’de Yaşananlar Doğrudan İç İşlerimizle Alakalıdır’


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak ve Suriye’de yaşananları Türkiye’nin iç meselesi olarak gördüğünü açıklarken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den de Kerkük’le Musul’un ilhak edilmesi çağrısı geldi.

Türkiye’de bugün siyaset gündeminde ana mesele, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) bağımsızlık adımı ve Suriye başlıklarında “Kürtler” olarak ön plana çıktı.

TBMM çatısı altında yeni yasama yılında ilk parti grup toplantıları düzenlendi. ‘Partili Cumhurbaşkanı’ kimliğiyle Erdoğan, AKP Grubu’na hitabında Irak ve Suriye ekseninde yaşananlardan Türkiye’nin doğrudan etkileneceği mesajını verdi. MHP Lideri Bahçeli de, Erdoğan’ın olası bir bağımsız Kürt devleti oluşumu konusunda sergilediği yaklaşımına destek çıkarak, “dış güçler oyunu” tezini işledi. Erdoğan ve Bahçeli’nin aksine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise, Türkiye’nin son günlerde IKBY’nin bağımsızlık girişimi başta olmak üzere dış politikada “freni patlamış kamyon” gibi davrandığını söyledi.

Erdoğan, IKBY Lideri Mesut Barzani’ye yönelik bağımsızlıktan vazgeçme çağrılarını yinelerken; Türkiye’nin iç siyasetinde ise Kürtler açısından HDP’nin Meclis’teki varlığı azalmaya devam etti. Erdoğan’ın Irak ve Suriye’de Kürtler konusunda gelişmeleri “iç mesele” olarak gördüğünü söylemesinin ardından TBMM Genel Kurulu’nda, HDP Siirt Milletvekili Besime Konca’nın vekilliği düşürüldü.

HDP’liler Figen Yüksekdağ, Nursel Aydoğan, Tuğba Hezer Öztürk ve Faysal Sarıyıldız’ın milletvekilliklerini düşürme işleminde olduğu gibi TBMM Genel Kurulu gündeminde olmadığı halde aniden konuya ilişkin Başbakanlık Tezkeresi okutuldu. AKP’li TBMM Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı, Konca’nın vekilliğini düşüren tezkereyi gündeme alıp okuttu. Konca’nın hapis cezasına çarptırılmış olduğuna ilişkin tezkere okunmasıyla birlikte milletvekilliği görevi resmen sona erdirildi. Böylece 1 Kasım 2015 Genel Seçimleri’nde TBMM’de 59 kişilik temsil hakkı elde eden HDP, bugün itibariyle 53 milletvekiline sahip. İlk başta Leyla Zana’nın, anayasal yemini etmediği için vekillik hakkını kaybetmesiyle HDP Grubu 58 kişiden oluşuyordu.

AKP’li Bahçekapılı, Konca’nın vekilliğinin düşürülmesine ilişkin HDP’nin söz taleplerini de yanıtsız bıraktı. Ancak CHP’li Sezgin Tanrıkulu, kürsüye geldiğinde kadın başkanvekili olmasına rağmen kadın vekile böylesi muameleyi layık gördüğü gerekçesiyle Bahçekapılı’yı kınadı. Eski Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’ye rahmet dileyen Tanrıkulu, Kürt yazar Mehmet Uzun’un adı verilmiş Diyarbakır’daki parktan adı ve anısına yapılmış heykelin sökülmesini eleştirmesiyle birlikte TBMM’de tartışmalar yaşandı.

Erdoğan: Kuzey Irak’a tehdit değil uyarı

ABD tarafınca IKBY’ye yönelik açıklamaları “tehdit” olarak yorumlanan Erdoğan, açık adres göstermeksizin Washington’a yanıt verdi. Kimseyi tehdit etmek gibi bir niyeti olmadığını söyleyen Erdoğan, “Biz tüm samimiyetimizle ikaz görevimizi yerine getiriyoruz. Bu da ancak bir dostun bir başka dosta göstereceği türden bir yaklaşımdır. Atalarımızın 'dost acı söyler ama gerçeği söyler' ifadesinde yer aldığı gibi uyarılarımız acı olabilir ama hakikatin ta kendisidir. Kuzey Irak’ta yaşanan bölgemizin bağrına yeni bir hançer saplama girişimi. Mesele, Kürtlerin hakları meselesi değildir. Tam tersine mesele, Kürtlerle Arapları, Türkmenleri, diğer grupları ve çevredeki ülkeleri sonu gelmez bir kavga, çatışma, hesaplaşma sürecine itmek isteyenlerin oyununa düşüp düşmeme meselesidir” dedi.

Irak’ın tek başına ne Kürt ne Arap ve ne de Türkmen olduğunu anlatan Erdoğan, Kerkük ve Musul’un sadece Kürt yerleşimi olmadığını kaydederek, devlet olma gereği soğukkanlılıkla sadece kısmi ambargolarla yetindikleri ifade etti. “Gelişmelere göre çok daha ileri adımları atmakta tereddüt etmeyiz” diyen Erdoğan, küresel ve dış güçler vurgusuyla isim vermeksizin Mesut Barzani’yi asla tutulmayacak sözlere inanmakla suçladı. Erdoğan, “Yarın küresel bir çalkantı yaşandığında herkes dönüp kendi evine, yurduna, toprağına gidecek. Bizler ise burada yine yan yana yaşamaya, yüz yüze bakmaya devam edeceğiz. Bugün birilerine güvenerek aramızdaki birlikte yaşama hukukuna ihanet edenlerin, yarın dönüp bu kapıyı tekrar nasıl çalabileceklerini merak ediyoruz. Bu kapı tamamen kapanmadan uzatılacak her eli tutmaya hazır olduğumuzu burada bir kez daha belirtmek istiyorum” diye konuştu.

Suriye ve Irak'ta yaşanan hiçbir hadiseyi Türkiye'den bağımsız görmediğini dile getiren Erdoğan, “Hatta doğrudan doğruya iç işlerimizle alakalıdır. Dolayısıyla kimse bize 'Siz niye Irak ile, Suriye ile ilgileniyorsunuz' deme hakkına sahip değildir. Her meselede olduğu gibi Irak ve Suriye’deki krizlerin ülkemize yansımalarının üstesinden de milletimizle birlikte geleceğiz. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Fakat bunun için formül bellidir. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Ayrışırsak dağılırız, dağılırsak yok oluruz. Devir ne köken ne meşrep ne cemaat ne cemiyet ne hizip hesabı yapma devridir. Beton gibi, çelik gibi sapasağlam durmamız gereken bir dönemden geçiyoruz” görüşlerini ifade etti.

Erdoğan, ayrıca grup toplantısı çıkışında Irak’a askeri operasyon ihtimaline ilişkin soruya karşılık ise, “Hep söylüyorum, bir gece ansızın gelebiliriz” yanıtını verdi.

MHP, Kerkük ve Musul’u Türkiye’ye bağlama görüşünde

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de, grup konuşmasıyla Erdoğan’ın Irak ve Suriye’ye yönelik mesajlarına destek verdiğini ortaya koydu. Bahçeli, Erdoğan’ın “Bir gece ansızın” ifadesini anımsatarak, “Kandil ve Erbil’de bir gece ansızın görünmek, bir gece ansızın gelmek, bir şafak vakti melanetin tepesine binmek Türk milleti için mesele değildir, Türkiye Cumhuriyeti için hiç zor olmayacaktır” dedi.

Mesut Barzani’ye yönelik çok sert ifadeler kullandığı gözlemlenen Bahçeli, özetle, “Barzani en başta Kürt kökenli insanlarımıza haksızlık ve saygısızlık yaparak dipsiz tartışmaların içine çekmiştir. Bu itibarla Kürt kökenli kardeşlerimiz Barzani’nin tertiplerine, art niyetli tutumuna, huzursuzluğu teşvik etmesine karşı tepkilerini yükseltmelidir. Peşmerge yabancı güçlerin, bölgede şer emelleri olan İsrail’in dümen suyundadır. Barzani’nin ipi başkalarının elinde, iradesi mefluçtur. Biz Barzani’nin acilen ıslah olmasını, yanlıştan dönmesini arzuluyoruz. Aksi halde, Irak’ın toprak bütünlüğü bozulur, bölgesel statü alt üst olursa 1926 Ankara Antlaşması başta olmak üzere, uluslararası antlaşmalardan doğan haklarımızı sonuna kadar kullanmalıyız. O zaman geldiğinde, şartlar oluştuğunda, tarih coğrafyaya dar geldiğinde Misak-ı Milli uyanacak; 81 Düzce’den hemen sonra 82 Kerkük, 83 Musul deme hakkının önünde hiçbir güç duramayacaktır” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu: Irak ve Suriye’den yaşananlardan AKP sorumlu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise, parti olarak uzun yıllardır AKP’nin dış politikada acilen ciddi değişikliklere gitmesi gerektiğini defalarca eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve şimdiki Başbakan Binali Yıldırım’la görüşmelerinde söylediklerini anlattı. Kılıçdaroğlu, “Komşularla sıfır sorun dediler, komşu kalmadı. Bugün Irak’ta yaşanan olayın ana sorumlusu, bu ülkenin dış politikasını belirleyenlerdir. Eğer Suriye’ye girilmeseydi, silah sokulmasaydı böyle bir tablo çıkmazdı. Kardeş kardeşe kırdırıldı, akan kanın sorumlusudur bunlar. Bunların yatacak yeri yok. Müslümanı Müslümana kırdırdılar ve Suriye’yi, Irak’ı parçaladılar. Irak’taki tablonun da sorumlusu bunlardır. 'Merkezi hükümetle muhatap olacaksınız' dedik. Karşınızda bir devlet, anayasası, bayrağı var. Bizi dinlemediler. Oradaki kabile şefleri bile Türkiye Cumhuriyeti devletine artık kafa tutuyorlar. Bunlar da esip gürlüyorlar, 'Asarız, keseriz, şunu bunu yaparız' diye. Hiçbir şey yapamazlar. Sonuçta Türkmenler, Suriye ve Irak’ta kaybetti. Türkiye kaybetti” dedi.

Dış politikada halen iktidardan farklı söylemler geldiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Bunlar devleti yönetme güçlerini kaybettiler. Bir rüzgara kapılmış yaprak gibi savrulup gidiyorlar. Freni patlamış kamyon gibi Türkiye yokuş aşağı gidiyor. Her şey bozulmuş vaziyette, devlet bir iç çürümeyle karşı karşıya. Çünkü liyakat yok. Eğer bir adam kandırılıyorsa, aldatılıyorsa o adamın politikası olamaz zaten” diye konuştu.

HDP Parti Sözcüsü Osman Baydemir ise, parti grubunda, Erdoğan ve Bahçeli’nin aklı selim hareket etmediğini belirterek, adeta Kürt fobisi yaşandığını anlattı.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

EKOTÜRK Stüdyo VOA
lütfen bekleyin
Embed

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG