Erişilebilirlik

Erdoğan: Dolmabahçe Mutabakatı Doğru Değil


Cumhurbaşkanı Erdoğan Kiev'de Ukrayna Cumhurbaşkanı Poroşenko tarafından karşılanırken
Cumhurbaşkanı Erdoğan Kiev'de Ukrayna Cumhurbaşkanı Poroşenko tarafından karşılanırken

Çözüm Süreci’nin gelinen aşamasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile hükümet arasında görüş ayrılığı netleşiyor. Önce ‘Türkiye’de Kürt Sorunu yok’ diyen Erdoğan, İzleme Heyeti’nden sonra Dolmabahçe Mutabakatı’na da karşı çıktı.

7 Haziran seçimleri öncesi Türkiye’nin ana tartışma başlığının çözüm/barış süreci olacağı artık neredeyse kesinlik kazandı. Ancak iktidar bloğunda sürecin nasıl ilerleyeceği konusunda bir fikir ayrılığı yaşanıyor. 2005 yılında Diyarbakır’da yaptığı konuşmayla çözüm sürecinin temellerini atan Cumhurbaşkanı Erdoğan, önce ‘demokratik açılım’ ardından ‘Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’ en son da ‘çözüm süreci’ adı verdiği konunun vardığı noktadan rahatsızlığını gizlemiyor.

Geçtiğimiz Pazar günü Balıkesir’de ‘Türkiye’de Kürt sorunu yoktur. Kardeşim ne Türk sorunu. Laz’ın da Boşnak’ın da sorunu var’ diyen Cumhurbaşkanı, cumartesi günü Öcalan’ın mesajının okunacağı Nevruz öncesinde ise Çözüm Süreci İzleme Heyeti’ne karşı olduğunu açıkladı.

’10 maddelik metinde demokrasi çağrısı yok’

Erdoğan’ın rahatsızlığının İzleme Heyeti’yle sınırlı olmadığı Ukrayna ziyaretinde kendisini izleyen gazetecilere verdiği mülakatla anlaşıldı. Yeni Şafak gazetesinden Ali Bayramoğlu’nun aktardığına göre, Cumhurbaşkanı, Dolmabahçe Sarayı’ndaki Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan liderliğindeki devlet-hükümet heyeti HDP görüşmesine ve özellikle de üzerinde mutabakat sağlandığını belirtilen 10 maddelik yol haritasına tepkili:

‘Ben oradaki toplantıyı doğru bulmuyorum. Çünkü bu toplantıda hükümetin başbakan yardımcısıyla şu anda parlamento içinde olan bir grubun yan yana fotoğraf vermesini doğru bulmuyorum. Açıklanan 10 maddelik metne gelince; o metinde bir demokrasi çağrısı yok. Hala yeni talepler ortaya çıkıyor. Daha sonra başbakan yardımcımızın yaptığı açıklama var. Onların tamamen aksine. O zaman neyi görüştüler?’

‘İzleme Heyeti felakettir, tehlikeli adımdır’

Hükümet ile Erdoğan arasında bir diğer gri alan, İzleme Heyeti. Ukrayna ziyareti öncesi Erdoğan’ın bu konudaki itirazlarını dile getirmiş, bir gün sonra ise Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ‘heyet kurulacak, sorumluluk hükümette’ demişti.

Ukrayna dönüşü, ‘mesele İmralı’nın ne düşündüğünü öğrenmek değil mi? Bunu öğrenmek için bunun siyasi partisi üç siyasi temsilci seçerek muntazaman görüşüyor. Başkasının gitmesine ne gerek var? Mesele bilgi almak, mesaj vermekse bu zaten yapılıyor. Adaya böyle bir ekibin gitmesini yanlış buluyorum. 15 kişi gitsin, 10 kişi gitsin , bu ayrı bir felakettir. Dolayısıyla bu adım tehlikeli bir adımdır’ sözleri Cumhurbaşkanı’nın bu konuda esneme payının fazla olmadığını gösteriyor.

Hükümetle her şeyi görüşmüyoruz o ancak başkanlık sisteminde olur’

Erdoğan’ın İzleme Heyeti’yle ilgili ‘habersizim’ sözleri, hükümetle cumhurbaşkanı arasındaki uyumu tartışmaya açmış Bülent Arınç söz konusu açıklamasında ‘bugün yapılanlardan, yarın geleceğimiz noktadan sayın Cumhurbaşkanımızın habersiz sayılması mümkün değildir, her şeyi çok iyi bilmektedir’ diye yanıt vermişti.

Ancak Erdoğan ‘hükümetle cumhurbaşkanı her konuyu görüşüyor diye bir şey yok. Böyle abartılı yaklaşım doğru değil. O ancak başkanlık sisteminde olabilir. Orada (İzleme Heyeti) kendi tasarruflarını kullanmışlar. Orada kendi tasarruflarını kullanmışlar. Bana hayırlı olsun demek düşer. Ama bu durumdan rahatsız olduğumu söyleme hakkım da var’ sözleriyle hükümetle iletişiminin sanıldığından daha olduğuna işaret etti.

‘İstemelerin ardı arkası kesilmez’

2002 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi’ni kurduğu dönemde bölgeye yaptığı ziyaretlerde kanaat önderlerinin ‘şu olağanüstü hali kaldırın, başka bir şey istemiyoruz’ dediğini de aktaran Erdoğan, bugün dile getirilen istekleri ‘ülkeyi bölmeye yönelik talepler’ olarak niteledi. Cumhurbaşkanı, ana dilde eğitim talebini bu kapsamda değerlendiriyor.

‘ Eğitim sistemimiz içerisinde anadil seçmeli ders olarak konuldu mu? Bitti. Daha ne olacak? Bir de zorunlu mu olsun diyorsunuz? Bu ülkenin resmi bir dilli var. Batılı ülkelerde kendi evlatlarımız için bırakın zorunluyu seçmeli derse bile müsaade etmiyorlar. Bu istemelerin ardı arkası kesilmez’.

Erdoğan, Halkların Demokratik Partisi Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın ‘HDP var olduğu sürece senin başkan olmana engel olacaktır’ şeklindeki açıklaması hakkında ise ‘bunlar 10 Ağustos seçimlerinde de benim Çankaya çıkamayacağımı söylüyorlardı ama milletim teveccüh gösterdi’ değerlendirmesinde bulundu.

Mahir Ünal: İzleme Heyeti’nin kurulduğu henüz deklare edilmedi

Dolmabahçe görüşmesinde yer alan AKP Grup Başkan Vekili Mahir Ünal ise Erdoğan’ın açıklamalarının ardından İzleme Heyeti’nden vazgeçilebileceğini söyledi. Habertürk gazetesinden Kübra Par’a konuşan Ünal, Pervin Buldan’ın dile getirdiği gibi 16 kişilik bir heyetin söz konusu olmadığını 5-6 kişilik bir heyet üzerinde konuşulduğunu belirtti.

Mahir Ünal, ‘çözümün mimarı Tayyip Erdoğan’ın kendisidir. Çözüm iradesini ortaya koyacak AK Parti’den başka güçlü bir aktör yok. AK Parti’nin merkezindeki güven duygusunu da temsil eden bizzat Recep Tayyip Erdoğan’dır. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın görüşüdür ve bizim için kıymetlidir. İzleme Heyeti’nin kurulduğu henüz deklare edilmedi’ dedi.

STÜDYO VOA

Uluslararası yatırımcılar Türk ekonomisinden güvence bekliyor – 17 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:50 0:00
XS
SM
MD
LG