Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cuma namazı çıkışında İsrail’le Birleşik Arap Emirlikleri arasında imzalanan anlaşma ve Doğu Akdeniz’de yaşanan Türk-Yunan gerginliğine dair açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, Oruç Reis Sismik Araştırma Gemisi’nin Doğu Akdeniz’de yürüttüğü çalışmalarla ilgili olarak bu gemilere yapılacak en ufak bir saldırının dahi cevapsız bırakılamayacağını söyledi.
Erdoğan, Yunan kuvvetlerine bağlı ve Oruç Reis’i takip eden Limnos adlı gemiyle Türk Deniz kuvvetleri arasında ufak bir çarpışma yaşanması olayına da atıfta bulundu ve “Dün böyle bir durum söz konusu oldu ve Kemal Reis bunlara gereken cevabı verdi. Sonra da onlar kendi limanlarına çektiler. Eğer bu devam edecek olursa bunun cevabını misliyle alacaklardır. Bunları karşılıksız bırakmamız mümkün değil” dedi.
Erdoğan, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de en geniş mesafeye sahip olan ülke olduğunu söyledi ve “Diğerlerinin burada aslında mesafeleri dahi yok. Metrelerle ifade edilebilecek bir şey. Ama bizim durumumuz öyle değil. Dolayısıyla da şu anda ayın 23’üne kadar burada Oruç Reis çalışmalarını sürdürecek” dedi.
Erdoğan ayrıca Doğu Akdeniz’de yaşanan Türk Yunan gerilimi konusunda Almanya Başbakanı Angela Merkel’le yaptığı telefon görüşmesine de değindi. Erdoğan “Sayın Şansölye Merkel’le de dün bunları konuştum. Kendisinin de bizden tabi ricası, ‘Yani artık buna söyleyecek birşeyimiz yok. 28’ine kadar 23’ünden sonra danışmanlarımızın yapacakları çalışmalar muvacehesinde daha sonra bu işi yumuşatıp daha şöyle korumacı bir anlayış içerisinde süreci geliştirelim’ dediler. Mutabık kaldık. Aynı şeyi sayın Michel’le de görüştük. Temenni ederim ki; Sayın Şansölye benden sonra Miçotakis’le de bir görüşme yaptı ve bu görüşmede Miçotakis’i bize söylediği çizgiye inşallah getirmiş olur. Eğer Miçotakis bu noktada uluslararası hukuka saygılı davranmazsa kaldı ki Batı Trakya’da soydaşlarımızın kabristanlarını biliyorsunuz silahla taradılar. Oradaki kabristanlarımızı ateş altına aldılar. Bunlar tabi hiç olumlu sinyaller değil. Biz soydaşlarımızın dirisini de ölüsünü de yalnız bırakmayız. Gereği neyse vakti saati geldiğinde de gereğini yaparız. Bunu da çok açık net söylemiş oluyorum” diye konuştu.
“Mısır’ı anlamakta zorlanıyorum”
Yunanistan’la Mısır arasında imzalanan münhasır ekonomik bölge anlaşmasıyla ilgili bir soru üzerine de Erdoğan “Ben bu konuda Mısır’ı anlamakta zorlanıyorum doğrusu. Çünkü Mısır bir taraftan istihbarat örgütü vasıtasıyla benim istihbarat örgütüme başka şeyler söylüyor. Yani ‘burada yanlış anlaşılmalar var’ diyor. Bu yanlış anlaşılmaları düzeltmemizde fayda var. Şu anda istihbarat örgütümüz onların istihbarat örgütüyle görüşmelerini devam ettiriyor ve devam ettirecek. Mısır halkına karşı Türk halkının bakışı farklı. Mısır halkıyla Türk halkının birbirine bakışı, birbiriyle olan dayanışmasının Yunan halkıyla aynı çizgide olması mümkün değil. Dolayısıyla tarihten gelen medeniyet değerlerimizin de ortaya koyduğu bu anlayışı Mısır halkından öte yöneticilerinin fark etmesi gerekir. Maalesef bu süreç içerisinde Suudi Arabistan’dan da yanlış adımlar atılıyor. Dışişleri Bakanıma da bugün söyledim ‘Süratle muhatabınla da görüş bu konuda adımlar süratle atılsın’” dedi.
“Abu Dabi büyükelçimizi geri çekebiliriz”
Erdoğan, İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri anlaşması konusunda bunun Filistin’e karşı atılan bir adım olduğunu ve yenilir-yutulur bir adım olmadığını söyledi. Erdoğan ”Şimdi Filistin, Büyükelçiliği’ni galiba kapatıyor ya da geri çekiyor. Şu anda aynı durum bizim için de geçerli. Ben de Dışişleri Bakanıma talimatı verdim. Dedim ki; ‘Abu Dabi yönetimiyle özellikle diplomatik ilişkileri askıya almak veya bizim de Büyükelçi’yi geri çekme gibi bir adımımız olabilir. Çünkü bir Filistin halkının yanındayız. Filistin’i de biz hiçbir zaman yedirtmedik yedirtmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
