'Horn' yani 'borazan' boru şeklinde, genellikle metal olan müzik enstrümanıdır.
Borazanı çalmak için içine hava üflersiniz.
'Blow one's own horn'
''Geçen haftaki müzik yarışman nasıl gitti?''
''Kendimi övmekten hoşlanmam ama oldukça iyi geçti, kazandım.''
''Bu büyük marifet. Neden daha önce söylemedin?''
''Böbürlenmek istemedim.''
''Hadi canım sen de. Tabii ki istedin.''
İngilizce'de 'to blow one's own horn' deyimi, kişilerin kendi başarılarından ve becerilerinden bahsetmesi anlamına gelir.
Yani bir başka deyişle kendileriyle övünürler.
İngilizce'de 'to toot your own horn' da aynı anlamda kullanılır.
Jonathan kendisiyle övünmekten hoşlanmadığını söylüyor ama belli ki müzik enstrümanını çalmayı seviyor.
Borazanı çalmak için içine hava üflersiniz.
'Blow one's own horn'
''Geçen haftaki müzik yarışman nasıl gitti?''
''Kendimi övmekten hoşlanmam ama oldukça iyi geçti, kazandım.''
''Bu büyük marifet. Neden daha önce söylemedin?''
''Böbürlenmek istemedim.''
''Hadi canım sen de. Tabii ki istedin.''
İngilizce'de 'to blow one's own horn' deyimi, kişilerin kendi başarılarından ve becerilerinden bahsetmesi anlamına gelir.
Yani bir başka deyişle kendileriyle övünürler.
İngilizce'de 'to toot your own horn' da aynı anlamda kullanılır.
Jonathan kendisiyle övünmekten hoşlanmadığını söylüyor ama belli ki müzik enstrümanını çalmayı seviyor.