Aylık bazda artış devam etse de Türkiye’de enflasyon yıllık bazda düşüş seyrini sürdürüyor.
Türkiye İstatistik Kurumu Türkiye’de enflasyon rakamı olarak kabul edilen Tüketici Fiyatları Endeksi’nin (TÜFE) Ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 0,86, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 7,35, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15,01 artış gösterdiğini açıkladı.
2018 yılının Ekim ayında yüzde 25,24’e yükselerek son on beş yılın zirvesini gören enflasyon, aylık bazda artışlara rağmen kademeli olarak düşerek yüzde 15,01’e düşmüş oldu.
Albayrak: “Enflasyondaki aşağı yönlü eğilim devam edecek”
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da twitter hesabından yaptığı açıklamada enflasyondaki aşağı yönlü eğilimin devam edeceğini söyledi.
Albayrak, “Ağustos ayında TÜFE, ÜFE ve çekirdek enflasyonda önemli düşüş kaydettik. Üretici fiyat endeksindeki düşüş, enflasyonda aşağı yönlü trendi devam ettiriyor. Enflasyonla mücadele ve sağlıklı büyüme öncelikli politikalarımız ile tüm alanlarda yıl sonu hedeflerimizi yakalayacağız" dedi.
Albayrak mesajının altında paylaştığı infografikte "Dengelenme sürecinin yılın ikinci yarısında da devam eden pozitif katkısıyla üretici ve tüketici fiyat endekslerinde düşüşler devam ediyor” ifadelerine yer verildi.
Merkez Bankası’nın yeni başkanı Murat Uysal, 31 Temmuz’da bankanın yıl sonu enflasyon hedefini yüzde 14,6’dan yüzde 13,9’a çekerek revize etmişti.
Kocaeli Üniversitesi öğretim üyesi Aziz Çelik, enflasyon artışındaki düşüşün büyük ölçüde büyüme ve hane halkı talebindeki gerilemeden kaynaklandığını söylerken enflasyonun tek haneye gerilemesini kısa vadede mümkün görmüyor.
VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan Doçent Aziz Çelik, “Enflasyondaki düşüş göreceli. Büyüme yavaşladı, hane halkı talebinde de yavaşlama var. Bunlar düşüşün ana nedenlerinden. Üstelik son dönemde enerji fiyatlarındaki artışlar, doğalgaz ve akaryakıt zamları bu ölçümlerde yok. Bu artışların önümüzdeki aylarda fiyatlara yansıyacağını söyleyebiliriz. O nedenle enflasyonun tek haneli rakamlara gerilemesi zor görünüyor” dedi.
“Enflasyon artışında yavaşlama ücretlilere ferahlama getirmez”
Çelik’e göre, enflasyon artışındaki yavaşlamanın yoksullar, dar gelirliler ve ücretliler cephesinde bir iyileşme yaratması kolay değil.
“Ücretlilerin enflasyonu bu sepetten biraz daha farklı. Ücretlilerin harcama kaleminde gıda daha ağırlıklı yer tutuyor. Gıda enflasyonu yüzde 17-18 civarında. Bu nedenle ücretlilerin ferahlaması kolay değil. Üstelik ücret artışları da enflasyonu geriden takip ediyor. O kayıpların giderilmesi bu enflasyon ve ücret artışı dengesizliği ile mümkün değil.
Kocaeli Üniversitesi öğretim üyesinin dikkat çektiği gıda enflasyonunda değişim, bir önceki yıla göre, yüzde 17,22.
Bir önceki yılın aynı ayına göre en yüksek artış gösteren ana harcama grubu, yüzde 41,42 ile “alkollü içecek ve tütün” olurken, onu yüzde 20,99 ile çeşitli “mal ve hizmetler” takip ederken üçüncü sırada ise yüzde 20,13 ile “ev eşyası” yer aldı.
