Erişilebilirlik

3 Ekim Amerikan Basınından Özetler


3 Ekim Amerikan Basınından Özetler
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:03:43 0:00

Washington Post’la bugün, insanoğlunun teknoloji uğruna ödediği ağır bedel hakkında ayrıntılı bir değerlendirme yer alıyor. Gazete, makaleyle ilgili olarak ana sayfada Çin’in kuzeydoğusunda bir grafit fabrikasında çalışan bir işçinin fotoğrafını paylaşmış. Haber, akıllı cep telefonlarının ve tablet bilgisayarların lityum pillerinde kullanılan grafit adlı malzemenin yarattığı geri dönüşü olmayan çevre kirliliğinin büyük bir tehdit olduğunu bildiriyor. Elektrikli otomobillerin giderek popüler hale gelmesiyle daha büyük lityum pillere, dolayısıyla daha çok grafite ihtiyaç olacağını yazan Washington Post, bunun özellikle lityum pillerin ucuza imal edildiği Çin’deki hava ve su kirliliğini daha da körükleyeceğini kaydediyor. Grafit fabrikalarının olduğu bölgelerde toz inceliğindeki grafit parçacıkları havaya karışıyor. Hatta bu parçacıkların gece havada parıldadığını görmek mümkün. Grafit ayrıca bitkilere zarar verdiği için fabrika civarında tarım yapılmasını imkansız hale getiriyor. Gazeteye göre içme suyunu da kirleten grafit tozları her yere sızarak insanlara hayatı adeta zehir ediyor. Habere göre Çin’de üretilen grafit, dünyanın üç büyük lityum pili üreticisi olan Samsung SDI, LG Chem ve Panasonic’e satılıyor. Öte yandan haberde, elektronik devi Apple’ın şu anda piyasalarda satılan ürünlerinde sentetik grafit kullandığı ayrıntısı yer alıyor.

New York Times ise ana sayfasında Kolombiya’da ordu ve gerillalar arasında 52 yıldır süren savaşı durdurmak için hazırlanan anlaşmanın, dün yapılan referandumda kamuoyundan ‘hayır’ oyu almasının yarattığı şoka ilişkin bir haber var. Gazete ana sayfasında, anlaşmayı destekleyenlerin referandum sonucundan sonra uğradıkları hayal kırıklığını yansıtan bir fotoğraf paylaşıyor. Haberde, sonucun, Marksist örgüt Kolombiya Devrimci Silahlı Kuvvetleri’yle anlaşma yapan Devlet Başkanı Juan Manuel Santos için hezimet anlamına geldiği yorumu yapılıyor. Anlaşma referandumda ‘hayır’ oyu alsa da ne hükümetin ne de gerillaların savaşa geri dönmeye niyeti olduğunu bildiren New York Times, yine de 220 bin kişinin ölümüne, 7 milyon kişinin de evlerini terk etmesine neden olan savaşın resmi olarak sona ermediğini bildiriyor. Gazete, referandumdan çıkan ‘hayır’ oyunu da, anlaşmada yer alan şartların çok gevşek olmasına bağlıyor. Haberde, yıllarca adam kaçırma ve cinayetler yüzünden büyük acılar çeken Kolombiya halkının kimi gerillalar için af niteliğinde olan anlaşma karşısında çok öfkelendiğini yazıyor.

New York Times bugün Amerika’daki başkanlık seçimleriyle ilgili bir habere de yer vermiş. Gazeteye göre yeni seçilecek başkan, sağlık reformunun da kaderini belirleyecek. Gazete, Başkan Obama’nın ardında bırakacağı en büyük siyasi miraslardan biri olan ucuz sağlık hizmeti yasasının yürürlükte kalabilmesi için bazı değişiklikler yapılması gerektiğini savunuyor. Bunun nedeni, ‘ucuz alternatif’ olarak sunulan sağlık sigortası seçeneklerinin çok sayıda Amerikalı için hala çok pahalı olması. Yürürlüğe girmesinden sonra 20 milyon Amerikalı’nın sağlık sigortasına kavuştuğunu söyleyen Obama’nın bile yasada bazı değişikliklere ihtiyaç olduğunu itiraf ettiğini yazan gazete, ilaç ve doktor vizitesi ücretlerinin hala çok yüksek olduğunu bildiriyor.

Wall Street Journal, New York Times gazetesinin, Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump’ın 1995 yılına ait vergi beyannamesinde 916 milyon dolar kayıp göstererek yıllardır gelir vergisi ödemekten yasal olarak kaçındığına ilişkin haberine atıfta bulunan Wall Street Journal gazetesi, “Vergiler Trump’ın önüne yeni bir engel çıkarıyor” başlığı atmış. Gazete, geçen haftaki tartışma programında beklenenden daha düşük bir performans sergileyen ve eski kainat güzeline yönelik aşağılayıcı sözleriyle gündeme gelen Trump’ın vergi tartışmalarıyla birlikte popülaritesini daha da yitirebileceğini belirtiyor. Trump’ın üzerindeki baskının arttığı yorumu yapan Wall Street Journal, bunun, Hillary Clinton’ın ivme kazanması anlamına geleceğini belirtiyor.

Wall Street Journal bugün iç sayfalarında Fethullah Gülen’in Türk futbol camiasındaki etkisine ilişkin bir habere de yer ayırmış. Gülen için çalışan ve görevi ünlü futbolcuları Gülen Cemaati’ne çekmek olan, 2003 yılında ise Cemaat’ten ayrılan Said Alpsoy’ın anlattıklarına yer verilen habere göre Cemaat, reklam amacıyla Türkiye’nin en sevilen ve gözde futbolcularını uzun yıllar kullandı. Habere göre çoğu yoksul ailelerden gelen futbolcuların aniden kavuştukları şöhret ve para karşısında ‘şaşırmamaları’ için devreye Gülen giriyor. Buna örnek olarak Hakan Şükür’ü veren gazete, uzun yıllar hem Gülen hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gözdesi olan Şükür’ün şimdiyse darbe girişimcilerine yardım etmekle suçlandığını yazıyor. Gazete, Türkiye’nin 2002 Dünya Kupası’nda üçüncü olmasıyla elde ettiği başarının Cemaat’in fulbol camiasındaki faaliyetlerini daha da arttırdığına dikkat çekiyor.

XS
SM
MD
LG