Washington Post, Trump Yönetimi’nin dün geç saatlerde açıkladığı göçmenlikle ilgili ”yapılması gerekenler listesi”nin, Amerika’ya çocukken kaçak olarak getirilen yaklaşık 800 bin gencin sınır dışı edilmesinin önlenmesine ilişkin pazarlıkları rayından çıkarabileceğini bildiriyor. Habere göre Beyaz Saray’ın açıkladığı liste, göçmenlik yasalarının daha da sıkılaştırılmasını talep ediyor. Buna göre yasal göçmen statüsü verilenlerin sayısında kesinti yapılması, Meksika sınırına inşa edilmesi planlanan duvar için fon ayrılması, Orta Amerika ülkelerinin çocuk yaştaki vatandaşlarının Amerika’ya giriş yapmasının engellenmesi ve ”sığınak kent” olarak tanımlanan ve kaçakları sınır dışı edilmekten koruyan kentlerin federal fonlarının kesilmesi öngörülüyor. Demokrat Partili iki lider, Chuck Schumer ve Nancy Pelosi, Trump Yönetimi’nin taleplerini kınadı. Pelosi ve Schumer, genç kaçakların korunması için Trump’la anlaşmaya varmayı umuyordu. Demokratlar ayrıca yaklaşık bir buçuk milyon genç kaçağa Amerikan vatandaşlığı yolunun açılmasını talep ediyordu. Ancak Beyaz Saray’dan gelen açıklamaya göre Trump Yönetimi, bu kaçaklara vatandaşlık verilmesiyle ilgilenmiyor. Beyaz Saray ise kamu güvenliğinin korunması ve Amerikan vatandaşlarına daha fazla istihdam sağlanması için bu önlemlerin alınmasının şart olduğunda ısrarlı.
Washington Post bugün ayrıca Trump kabinesinde görevli bakan ve bazı federal daire başkanlarının başta seyahat olmak üzere yaptıkları harcamalara ilişkin soruşturmaların kapsamının genişletildiğini yazıyor. Habere göre modern Amerikan tarihinin en varlıklı bakanlarından oluşan Trump kabinesinin seyahat masrafları, göze giderek daha çok batıyor. Denetçiler şu anda bu masraflara ilişkin en az beş soruşturma yürütüyor. Milyarderlerden ve iş adamlarından oluşan kabinenin ”imtiyaz kültürü,” başta Demokrat Parti olmak üzere birçok çevrenin tepkisini çekiyor. Maliya Bakanı Steven Mnuchin, geçen ay istifa eden Sağlık Bakanı Tom Price ve İçişleri Bakanı Ryan Zinke, daha ucuz olan tarifeli uçak seferleri yerine askeri uçaklarla ya da özel jetlerle seyahat ettikleri için eleştiri oklarının hedefi olan kabine üyelerinden bazıları.
New York Times ise Başkan Trump ve Cumhuriyetçi Parti Tennessee eyaleti senatörü Bob Corker arasında giderek alevlenen söz düellosuyla ilgili ayrıntılara ana sayfasında yer ayırıyor. Habere göre Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Corker, Beyaz Saray’ın akli melekeleri yerinde olmayanların gittiği bir bakımevine dönüştüğünü ve Trump’ın hamlelerinin Amerika’yı Üçüncü Dünya Savaşı’nın eşiğine getirebileceğini söyledi. New York Times’ın dün 25 dakikalık bir telefon görüşmesi yaptığı Corker, Trump’ın kendisini kaygılandırdığını ve Amerika’nın geleceğinden endişe eden herkesin kaygılanması gerektiğini kaydetti. Cumhuriyetçi Senatör ayrıca Beyaz Saray yetkililerinin gündelik işinin Trump’ı zaptetmeye çalışmak haline geldiğini dile getirdi. Gazete, bir zamanlar Trump’a destek veren Corker’ın bu kadar çarpıcı açıklamalarda bulunmasının Trump’ın yasamayla ilgili önceliklerini tehlikeye attığı yorumunda bulunuyor. Bunun nedeni, Dış İlişkiler Komisyonu’nun başkanı olan Corker’ın İran nükleer anlaşmasının geleceğini tayin edecek yetkin isimlerden biri olması. Trump’ın ayrıca vergi reformunun Senato’dan geçirilmesi için de Corker’ın oyuna ihtiyacı var.
New York Times bugün ayrıca patlak veren cinsel taciz skandalı üzerine ünlü film yapımcısı Harvey Weinstein’in kurucusu olduğu Weinstein Company’nin yönetim kurulu tarafından işine son verildiğini yazıyor. Gazete, Demokrat Parti’ye yaptığı bağışlarla ve liberal politikalara verdiği destekle tanınan Weinstein’in cinsel taciz suçlamalarını örtbas etmek için 30 yıldır mağdurlarla gizli anlaşmalar yaptığını ortaya çıkarmıştı. Şirket yönetiminden yapılan açıklamada Harvey Weinstein’in şirketin ”davranış ilkeleri”ni çiğnediği belirtildi. Weinstein, New York Times’ın haberi üzerine özür dileyip profesyonel yardım alacağını açıklamış, ancak bu açıklamadan birkaç saat sonra karalama kampanyası başlattığı gerekçesiyle gazete aleyhine dava açacağını duyurmuştu.