New York Times, Başkan Trump'ın, Yargıç Brett Kavanaugh'nun Anayasa Mahkemesi üyeliğini tehlikeye sokan Christina Blasey Ford'a doğrudan saldırmamak için en fazla iki hafta dayanabildiğini ve katıldığı kampanya etkinliğinde Ford'la alay ederek sonunda öfkesini dışa vurduğunu yazıyor. Gazete, Trump'ın itidalli tavırları bir kenara bırakıp büyük bir risk alarak saldırganlaşmaya başlamasının, Ford'un suçlamalarının ciddiye alınması gerektiğini söyleyen kilit senatörler Susan Collins, Jeff Flake ve Lisa Murkowski'nin oylarını tehlikeye atmak anlamına geldiğini kaydediyor. Habere göre üç senatör de Trump'ın Ford'u aşağılamasını, ”tamamıyla uygunsuz, hayret verici, çok yanlış,” şeklindeki sözlerle tanımladı. Hatta Kavanaugh'nun en ateşli destekçilerinden Güney Carolina Senatörü Lindsey Graham bile katıldığı televizyon programında, tepkisini, ”Başkana 'kes şunu' derdim” şeklinde ortaya koydu. Öte yandan son kamuoyu yoklamaları, Amerikan halkının Christine Ford'u Brett Kavanaugh'ya göre daha inandırıcı bulduğunu ortaya koyuyor. Amerikan NPR radyosunun araştırmasına göre Amerikalılar'ın yüzde 45'i Ford'a inandıklarını söylerken Kavanaugh'ya inananların oranı yüzde 33'te kaldı.
Öte yandan Amerika'daki çeşitli üniversitelerden binden fazla hukuk profesörünün kaleme aldıkları ve New York Times'da yayınladıkları mektupta, Kavanaugh'nun bir Anayasa Mahkemesi yargıcında aranan özellikleri taşımadığı ve bu nedenle Senato'dan onay almaması gerektiği belirtiliyor. Gazete, senatörlere hitaben kaleme alınan mektuba imza atan profesörlerin sayısının arttığını bildiriyor. Profesörler, mektupta şu ifadelere yer veriyor: ”Hukukçu mizacı, bir yargıçta aranan en önemli özelliklerden biridir. Bir yargıcın önyargısız, bağımsız, tarafsız, kibar olması, sonuca değil, sürece sadık kalması gerekir. Yargıç Kavanaugh'nun 27 Eylül'de verdiği ifadede sergilediği mizaç, bırakın ülkenin en yüksek mahkemesini, herhangi bir mahkemeye atanmasını engelleyecek türdendir. Yargıç Kavanaugh Senato'daki oturumu, ince hesaplanmış ve planlanmış partizan ve siyasi bir hamle olarak tanımlamıştır. Suçlamalara dikkatli ve mantıklı bir şekilde yaklaşmak yerine öfkeli, kışkırtıcı ve taraflı bir tavır sergilemiş, senatörlere saygısız davranmıştır. Yargıç Kavanaugh hakkında farklı görüşlere sahip olsak da hukuk profesörleri olarak Kavanaugh'nun ülkenin en yüksek mahkemesinde oturması için gereken tarafsızlık ve hukuki mizaca sahip olmadığını düşünüyoruz.”
Washington Post ise FBI'ın Yargıç Kavanaugh'ya yönelik cinsel saldırı suçlamalarına ilişkin soruşturmasının raporunun bugün Senato'ya gönderileceğini, ancak soruşturmanın dar kapsamının tartışma konusu olmaya devam ettiğini yazıyor. Habere göre FBI'ın Kongre'ye gönderdiği hassas içerikli rapor, Kongre binası içinde gizli ve güvenli bir odada sadece belgeyi inceleme izni olan senatörler ve yardımcıları tarafından görülebilecek. Öte yandan Christine Ford'un avukatları, raporun Kongre'ye gönderilmesinden önce yayınladıkları açıklamada, soruşturmanın kapsamının çok dar tutulmasını eleştirdi. Açıklamada, ”FBI'ın Ford ve Kavanaugh'yla konuşmadan yaptığı bu soruşturma, gerçek bir soruşturma olarak tanımlanamaz” ifadeleri yer aldı.
Los Angeles Times ise California Teknoloji Enstitüsü CalTech'ten biyokimya profesörü Frances Arnold'un Nobel Kimya Ödülü'nü alan beşinci kadın kimyacı olduğunu bildiriyor. Gazete, Arnold'un bir milyon dolarlık ödülü Missouri ve Cambridge üniversitelerinden iki uzmanla paylaşacağını yazıyor. Habere göre Profesör Frances Arnold, evrim sürecini laboratuvar ortamına taşıyarak doğada gerçekleşmeyen kimyasal tepkimelerle alternatif yakıtlar, tarım kimyasalları ve kanser ilaçlarının geliştirilmesinin önünü açtı. Arnold, Charles Darwin'in evrimle ilgili ilkelerini deney tüpüne uygulamayı başaran ve evrim sürecindeki doğal seleksiyon olgusunu hızlandırarak biyolojik evrimin yönlendirilebileceğini ortaya koyan bir bilim kadını.