Erişilebilirlik

17 Ekim Amerikan Basınından Özetler


17 Ekim Amerikan Basınından Özetler
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:21 0:00

New York Times, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın 2 Ekim’de İstanbul’daki Suudi Arabistan Konsolosluğu’na giriş yaptıktan sonra ortadan kaybolmasıyla ilgili gelişmeleri aktarmayı sürdürüyor. Gazete, aynı gün İstanbul’a gelen ve Kaşıkçı’nın kaybolmasında parmağı olduğuna inanılan 15 Suudi Arabistan vatandaşının en az dokuzunun Suudi Arabistan güvenlik teşkilatları, ordu ya da diğer hükümet kurumlarında görev yaptığının bağımsız kaynaklarca doğrulandığını açıklıyor. Habere göre Türk yetkililerin kimliğini belirlediği Suudi Arabistan vatandaşlarından biri, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’a bu yıl Houston, Boston, Paris ve Madrid gezilerinde eşlik etmişti. Görgü tanıkları ve kayıtlara göre üç kişinin ise Veliaht Prens’in koruma ekibinde yer aldığı belirlendi. Gazete, beşinci bir kişininse Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı’nda üst düzey görevlerde bulunan, sadece Suudi yönetimin en üst kademelerinden birinden emir alacak pozisyonda olan adli tıp uzmanı doktor olduğunu kaydediyor. New York Times’a göre Türk yetkililerin kaydettiği gibi bu kişilerin 2 Ekim’de Kaşıkçı’yla birlikte İstanbul’daki konsolosluk binasında bulunduğu doğrulanırsa, bu, Kaşıkçı’nın başına gelenlerle Veliaht Prens Muhammed bin Selman arasında doğrudan bir bağlantı kurulmasını sağlayabilir. Bu bağlantı ise Kaşıkçı’nın Veliaht Prens’in onaylamadığı karanlık bir operasyon sonucu öldürülmüş olabileceği iddiasını çürütür. 33 yaşındaki Veliaht Prens’in Kaşıkçı’nın ortadan kayboluşu ya da öldürülüşüyle ilgili böylesi bir suçlamayla karşılaşması, Muhammed bin Selman’ın Batı’nın gözündeki yeriyle ilgili fikir değişikliğine yol açabilir. Kendini Batı’ya reformcu olarak tanıtan Muhammed bin Selman, bu imaja dayanarak Beyaz Saray’ın Ortadoğu politikalarını etkilemeye ve Batılı yatırımcılardan Suudi ekonomisinde çeşitlendirmeye gitme konusunda yardım almaya çalışıyor.

Washington Post ise Başkan Trump’ın, Kaşıkçı’nın ortadan kaybolması ve öldürülmüş olma ihtimali konusunda Suudi Arabistan’ın bir ilişkisi olmadığı şeklinde açıklama yapmasına olanak sağlamaya çalıştığını yazıyor. Habere göre Trump, Kaşıkçı konusunda Suudi Arabistan’ın masum olduğu kanıtlanıncaya kadar suçlu muamelesi gördüğünü, alelacele yargılandığını dile getirerek Suudi yönetime destek çıkıyor. Gazete, bu sözlerin, birçok dünya liderinin ve Türk yetkililerin, Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan Konsolosluğu’na giriş yaptıktan sonra öldürüldüğü şeklindeki açıklamalarına ters düşer nitelikte olduğunu yazıyor. Trump, tıpkı Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday gösterdiği Yargıç Brett Kavanaugh’nun uğradığı cinsel saldırı suçlamasında olduğu gibi Suudi Arabistan’ın da masumiyetini kanıtlamak durumunda bırakıldığını kaydediyor. Washington Post, Trump’ın Kaşıkçı konusundaki tavrının geçen haftadan bu yana birkaç kez değiştiğini hatırlatıyor. Başkan, geçen hafta Kaşıkçı’nın ölümünde parmağı olduğu ortaya çıkması durumunda Suudi Arabistan’ın çok ciddi şekilde cezalandırılacağını söylemiş, ancak iki ülke arasında savunma konusundaki anlaşmalara zarar vereceği gerekçesiyle olası yaptırımlara karşı çıkmıştı. Ancak Trump’ın Suudi Arabistan’a yönelik tavrındaki gevşemeye rağmen Kongre’deki bazı müttefikleri, Trump’la bu konuda zıt görüşler bildiriyor. Veliaht Prens’i “zehirli” olarak tanımlayan Senatör Lindsey Graham, daha önce Suudi Arabistan’ı hep iyi bir müttefik olduğu için savunduğunu, ancak şimdi kendisini kullanılmış hissettiğini ve Kaşıkçı’nın Türkiye’de öldürülmesini göz ardı edemeyeceğini söyledi.

Washington Post bugün ayrıca Başkan Trump’ın 2020 başkanlık seçimlerine şimdiden nasıl hazırlık yaptığıyla ilgili bir habere yer veriyor. Gazete, 2016 başkanlık seçimini kazanır kazanmaz 2020 için hazırlık yapmaya başlayan Trump’ın 2020 seçim kampanyası için şimdiden 106 milyon dolar topladığını bildiriyor. Bu miktar, Trump’tan önceki tüm başkanların yeniden seçilmek için topladıkları bağışlardan daha fazla. 106 milyon doların yarısından fazlası, Trump’a 200 dolar ya da daha az tutarda bağışta bulunan seçmenlerden geliyor. Bu seçmenlerle ilgili veriler, Cumhuriyetçi Parti Ulusal Komitesi’nin giderek genişlemekte olan seçmen veri tabanına giriliyor. Cumhuriyetçi Parti ayrıca günde bir milyon seçmenle temasa geçiyor ve dev bir gönüllü ordusu kurma yolunda hızla ilerliyor. Gazete, Kasım ayında yapılacak Kongre ara seçimlerinin Cumhuriyetçi Parti’nin bu çalışmalarının bir “deneme sürüşü” niteliğinde olacağı yorumunda bulunuyor. Demokrat Parti ise 2020 yarışıyla ilgili hazırlıklara ara seçimler tamamlanır tamamlanmaz başlamayı planlıyor. Ara seçimlere katılan Demokrat adaylara destek vermek için Amerika çapında kampanyalara katılan ve şimdiden bağış toplamaya başlayan Massachusetts Senatörü Elizabeth Warren, New Jersey Senatörü Cory Booker ve eski Başkan Yardımcısı Joe Biden, şimdilik Demokrat Parti adaylığı için öne çıkan işimler. Ancak Demokrat aday adaylarıyla karşılaştırıldığında Trump’ın neredeyse seçim kampanyasına iki yıl önce başlamış olması, seçmen kitlelerini harekete geçirmesi açısından avantajlı durumda olduğunu gösteriyor.

XS
SM
MD
LG