Washington Post, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın ortadan kaybolması ve öldürülmüş olma ihtimali üzerine İstanbul'daki Suudi Arabistan Konsolosluğu'nun Türk yetkililer tarafından aranmasıyla ilgili habere ana sayfasında yer veriyor. Kaşıkçı'nın ortadan kaybolmasından 13 gün sonra Suudi yetkililerin Türk yetkililere konsoloslukta arama yapma izin verdiğini yazan gazete, meseleye açıklık getirmesi için Suudi Arabistan'a yapılan baskıların arttığını bildiriyor. Amerikalı yetkililere göre Suudi Arabista ise Kaşıkçı'nın konsolosluktaki sorgusu sırasında birtakım istenmeyen ve yanlış giden gelişmeler sonucu öldüğünü kabul edecek bir açıklama yapmaya hazırlanıyor. Konuya ilişkin bilgi sahibi olan bir kaynağa göre Suudi Arabistan, böyle bir açıklamayı, soruşturmanın gidişatı konusunda Türkiye'yle anlaşmaya varması durumunda yapmayı planlıyor. Öte yandan Başkan Trump ise Suudi kralıyla 20 dakikalık bir telefon görüşmesi yaptığını ve kralın, ülkesinin Kaşıkçı'nın ortadan kayboluşunda parmağı olduğu iddialarını sert şekilde reddettiğini söyledi. Trump, bir yandan da Kaşıkçı'nın karanlık birtakım unsurlarca öldürülmüş olabileceğini öne sürdü. Trump'ın bu karanlık unsur ya da katillerin varlığının kendi spekülasyonları mı olduğu ya da bunu Suudi kralından mı duyduğu, açık değil. Öte yandan Kaşıkçı'nın ailesinden gelen açıklamada gazetecinin akıbetinin bağımsız ve tarafsız bir uluslararası komisyon tarafından soruşturulması istendi.
New York Times gazetesi,Myanmar'da Arakan Müslümanları'na karşı yürütülen etnik temizlik uygulamasının, sosyal medya platformu Facebook üzerinden kurulan kampanya ağıyla yoğunlaştırıldığını yazıyor. Gazete, Facebook üzerinden yürütülen sistematik kampanyanın arkasında Myanmar Ordusu mensupları olduğunu ve ülkedeki Müslüman azınlığı hedef alan kampanyanın en az beş yıl önce başlatıldığını bildiriyor. Habere göre Myanmar'da internet kullanan 18 milyon insan var. Bu kullanıcılar arasında Facebook o kadar yaygın ki, birçoğu internetin aslında sadece Facebook'tan ibaret olduğunu sanıyor. Facebook'un Myanmar'daki popülaritesini bir istismar aracı haline getiren ordu, yüzlerce askeri personeli seferber ederek sahte Facebook hesapları oluşturulmasına ve bu hesaplardan Müslümanlar aleyhine kışkırtıcı yorumlar yapılmasına ön ayak oldu. Myanmar'ın başkenti yakınlarında oluşturulan gizli üslerde faaliyet gösteren ordu mensupları, popüler Facebook hesapları hakkında istihbarat toplamak ve orduyu eleştiren paylaşımları tespit etmekle de sorumlu. Öte yandan Facebook, ordu eliyle yürütülen Müslüman aleyhtarı kampanyayla ilgili ayrıntıları doğruladı ve eğlence dünyasına ait gibi görünen, ancak ordu tarafından oluşturulduğu anlaşılan hesapları kapattığını açıkladı. Bu hesapların 1 milyon 300 bin takipçisi olduğu bildiriliyor.
Wall Street Journal gazetesi, yazılım devi Microsoft'u Bill Gates'le birlikte kuran ve 65 yaşında hayata veda eden Paul Allen'ın profiline yer veriyor. Gazete, ilk kez 1983 yılında yakalandığı ve uzun süre tedavi gördüğü lenf kanserine yenik düşen Allen'ın, kişisel bilgisayar kullanımının öncülerinden olduğunu kaydediyor. 1975 yılında yakın arkadaşı Bill Gates ile birlikte Microsoft'u kuran Allen, kanser teşhisi üzerine firmadan ayrıldı. Yıllar içinde Microsoft'un büyümesi ve değerinin artmasıyla servetine servet katan Allen, bilimden sanata, hayır işlerinden spora birçok alanda yatırımlar yaptı. Allen Beyin Bilimleri Enstitüsü ve Allen Hücre Bilimi Enstitüsü'nü kuran teknoloji ve bilim tutkunu yatırımcı, biyomedikal araştırmaların ilerletilmesine önemli katkılarda bulundu. Allen'ın hayır kurumları ise iklim değişikliğinden Zika virüsüne ve evsizliğe birçok alana yapılan araştırmalara fonlar ayırdı. Hollywood'un önde gelen film stüdyolarından DreamWorks'ün yatırımcılarından olan Allen, ikamet ettiği Seattle kentinin Amerikan futbol takımı Seattle Seahawks'ın da sahibiydi.