Dünya nüfusunun yaşlandığı bir gerçek.Bu durum sadece gelişmiş ülkeler için değil gelişmekte olanlar için de geçerli. Dünya Sağlık Örgütü de bu yılki kuruluş yıldönümünde yaşlı nüfusun sağlık sorunlarına yoğunlaştı.
Shelby Harris, “Düzgün bir hayat yaşamaya çalıştım, hep. Doğruluğu seçip, herkesi sevdim, herkesin de beni sevmesini umdum,” diyor.
Uzmanlar, Shelby gibi iyimser düşünenlerin daha uzun yaşayabileceğini söylerken, bazıları sırrı yürüme hızında arıyor.
Doktorlar, hızlı yürüyebilmenin, vücudun tüm fonksiyonlarını yerine getirip-getirmediğinin göstergesi olduğunu söylüyor.
Ulusal Yaşlılık Enstitüsü’nden Neil Buckholtz, “Nüfus sadece Amerika’da değil, tüm dünyada yaşlanıyor. Amerika’da en hızlı büyüyen demografik grup, 85 yaş üstündekiler. Hükümetlerin buna hazırlanması lazım,” şeklinde konuşuyor.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, gelecek beş yılda, 65 yaş ve üstündekilerin sayısı, beş yaş altındaki çocukların sayısını geçecek.
Örgüt uzmanlarından Enrique Vega yaşlılar üzerinde araştırmalar yapıyor: “Yaşla ağrılar veya yaşla hastalıklar arasında kesinleştirilmiş bağ yok.”
Doktor Vega, hastalık ve ağrıların her yaşta tedavi edilebileceğini söylüyor. Uzman, yaşlılıkta sağlıklı kalmak için sosyal ve fiziksel açıdan aktif olmak gerektiğini söylüyor.
Bu takımda oynayanlar da her ikisini birden yapıyor. Çoğu 60 ya da 70’li yaşlarda. Örneğin, Shirley Thompson 75 yaşında.
Shirly Thompson, “Romatizmam var, ellerime bakınca zaten anlaşılıyor. Spor yapmak romatizma ağrılarıma iyi geliyor,” diyor.
Doktor Vega, hükümetlerin yaşlılara sağlıklı yaşam yollarını öğretmesi gerektiğini söylüyor:
“Kronik hastalıkları kontrol altında tutmak ve fiziksel yetileri kaybetmemek çok önemli. Herkesi buna hazırlamak gerekiyor. “
Doktor Vega, ‘sağlık masraflarını azaltmak için de yaşlıları hedef alan özel programlar hazırlanmalı,’ diyor: “Şu anda hazırlıklı değiliz. Bu da aslında büyük bir eksiklik.”
Dünya Sağlık Örgütü ve Pan-Amerikan Sağlık teşkilatı gibi kuruluşlar bu yüzden yaşlı nüfusun ihtiyaçlarına hazırlık yapmanın şart olduğuna inanıyor.