Erişilebilirlik

“Döviz Rezervlerinin Nereye Nasıl Harcandığını Bilmek Hakkımız”


Partisinin Bağlar İlçe Teşkilatı'nın kongresine katılmak üzere Diyarbakır’a gelen DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, hükümetin Merkez Bankası’nın döviz rezervlerine ne olduğunu açıklamak zorunda olduğunu söyledi. Babacan, Kürt sorununun inkar edildiği için çözülemediğini de belirtti.

Babacan, kongre öncesi kentte görev yapan gazetecilerle kahvaltıda biraraya geldi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Babacan’ın gündeminde son aylarda, iktidar ve muhalefet arasında sıkça tartışmaya neden olan Merkez Bankası’nın döviz rezervleri vardı.

Babacan, hükümetin döviz rezervlerine ne olduğunu açıklamak zorunda olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Burada hükümetini yapması gereken, yayın yasaklarıyla uğraşacağına, bir an önce 130 milyar dolarlık döviz rezervinin ne zaman, hangi metodlarla, kimlere, hangi kurdan kimlere satıldığını açıklamaktır. Bu hükümetin üzerinde bir siyasi sorumluluktur. Seçilmiş siyasetçilerin seçenlere karşı hesap verme zorunluluğu vardır. Üstelik bu rakam öyle küçük bir rakam değildir. Bu milletin çalışması, üretimi, ihracatı, milletin alın teri ile biriktirilmiş rezervlerdir. Dolayısıyla hükümetten beklediğimiz, en kısa süre içinde rezervlerin nereye, nasıl harcandığının açıklanmasını bilmek, millet olarak bizim hakkımızdır. Biz teslim aldığımızda Merkez Bankasını döviz rezervi 28 milyar dolardı. Benim bakanlığım döneminde bu 136 milyar dolara çıktı. Taraflı Cumhurbaşkanı akraba bakan el ele verip 136 milyar dolar rezervi eritiyor. Bunlar açıklanması lazım, vatandaşımızın bunu bilmeye hakkı var.

“Sorunu çözmek için önce kabul etmek lazım”

Babacan, Kürt sorununa ilişkin bir soruya ise atanan Kürtçe öğretmenlerinin sayısına gönderme yaparak yanıt verdi. Sorunun çözümü için samimi icraat gerektiğini savunan Babacan, “Beş ay önce geldiğimde yine söylemiştim, o zaman bir tek öğretmen atanmıştı. Şimdi yüzde 200'lük artış var, 3 öğretmen atanmış. Bayağı yüksek bir artış, herhalde sorsanız hükümet böyle izah edecektir. Bu ülkenin gerçeklerinden ne kadar kopuk olduklarını, anadili ihtiyacından ne kadar uzak olduklarını bu sayılar bize açık bir şekilde ifade ediyor. Öyle -mış gibi yaparak değil, samimi bir icraat gerekiyor. Bu meseleyi önce içselleştirmek lazım, sorun olduğuna gerçekten hükümetin en tepesinin inanması, sorunu kabul etmesi lazım ki çözüm aşamasına geçilsin. Şu anda sorunu inkar ediyorlar, sorduğunuz zaman Sayın Erdoğan'a, ‘böyle bir sorun yok’ diyor. Sorunu inkar ettikten sonra çözme nereden başlayacaklar? Onun için durum hiç iyi değil ama biz tüm kadromuzla yoğun bir şekilde çalışıp, her türlü hazırlığımızı yapıyoruz. Günü geldiğinde vatandaşlarımız o yetkiyi verdiğinde bu sorunun çok hızlı bir şekilde çözülmesi mümkün” dedi.

“Hükümetin küçük ortağı desteğini çekerse erken seçime gidilir”

Babacan, erken seçim beklentilerinin olup-olmadığına dair bir soruya ise isim vermeden MHP’nin tavrına dikkat çekti. Hükümetin mecbur kalmadıkça seçime gitmeyeceğini ifade eden Babacan, “Beklediğimiz, bu ülkenin şartlarının 2023 Haziran'a kadar zor dayanacağı yönünde. Şöyle ya da böyle erken seçim baskısı çoğalacaktır. Ülkenin şartları bunu zorlayacak, daha fazla zorlayacak ama Cumhurbaşkanı'nın çok mecbur kalmadıkça seçim isteyeceğini düşünmüyorum. Şu andaki kamuoyu eğilimleri çok parlak görünmüyor. Ellerindeki fırsatı bir seçimde vermek istemezler, ama şartlar gittikçe zorlayacaktır. Özellikle hükümetinin küçük ortağı biliyorsunuz kapalı kutu, öngörülemez bir ortak. Daha önce de erken seçimleri birkaç kez tetikledi. O desteğini çekerse mecburen ülke erken seçime gidecektir” diye konuştu.

Babacan, yeniden parlamenter sisteme geçilmesi için bir çalışma yaptıklarını da vurgulayarak, Anayasa’nın 74'üncü maddesinin değişmesiyle sistemin yeniden parlamenter sisteme dönüşeceğini söyledi. Babacan, bu konuda diğer siyasi partiler hazır olduğunda görüşmelere başlayacaklarını da sözlerine ekledi.

KADES’e eleştiri

Daha sonra Bağlar ilçe kongresine katılan Babacan, burada partililere hitaben bir konuşma yaptı. Babacan, burada da Kürt sorununu vurguladı. Babacan, İçişleri Bakanlığı’nın kadına yönelik şiddetle mücadele için geliştirdiği ve farklı dil seçeneklerinin bulunduğu KADES uygulaması üzerinden hükümeti eleştirdi.

Uygulamada Kürtçe dil seçeneğinin olmamasına tepki gösteren Babacan, “Bu uygulamada Türkçe dışında tam 5 tane dil var. Fransızca bile var, hepsi olsun, güzel, zararı yok, faydası var. Ama bu ülkede en çok konuşulan ikinci dil Kürtçe yok. Böyle bir ayrımcılık yapılabilir mi? Bu işin ucunda yaşam var, kadınların canı var. Şiddete uğrayan kadının konuştuğu dille kavga edilir mi? Kadına yönelik şiddetle mücadele gerçek bir ölüm kalım savaşıdır ve hafife alınamaz, ayrımcılık yapılamaz” dedi.

Diyarbakır’da üzerinde Kürtçe ve Türkçe ‘seni seviyoruz Erdoğan’ yazan pankartların asılmasına da dikkat çeken Babacan, Türkiye’de ayrımcılık yapıldığını savundu. Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sağa sola her yere ‘Erdoğan'ı seviyoruz’ yazdılar. Diyarbakır Surları'na da bunun Kürtçesini yazdılar. Bu milletin parasıyla Cumhurbaşkanı'na sevgi gösterme kampanyası gelince akıllarına Kürtçe geliyor, konu kadına şiddete gelince Kürtçe bilinmeyen bir dil oluyor. Bunun adı ayrımcılıktır, bu da ayrıştırmaktır.”

“Ekonomik reform paketinde çözmeleri gereken asıl sorunları ıskalıyorlar”

“Seçim kurallarıyla oynamaya başladıysa gitme zamanı gelmiştir” diyen Babacan, hükümetin açıkladığı reform paketlerini de eleştirdi. Babacan, “Bu hükümetin sizin, bizim anladığımız anlamda reform yapması mümkün değil. İnsan hakları paketini de gördük, ekonomik paketini de gördük. Şimdiye kadar gerçekleştirdikleri sözüm ona reformları hep beraber gördük. Son reform paketine bakın, belli ki eski defterleri karıştırmışlar. ‘Bu arkadaşlar başarılı olmak için ne yaptı’ diye böyle bakmışlar. Epey bir kopya çekmişler, bizim cümleler, bizim ifadeler. İnsan hakları reformu açıklıyorsunuz, düşünce suçluları hapiste, gazeteciler üstündeki baskı aynı devam ediyor. Ekonomi reformu diyorsunuz hala atamaları eş dost ahbap çavuş ilişkisi ile yapıyorsunuz, liyakat yok” şeklinde konuştu.

STÜDYO VOA

Mehmet Şimşek’ten “harcamaları azaltma” mesajı - 18 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG