Fransa ve Almanya tarafından her yıl tüm dünyada sadece 15 kişiye verilen “Fransız- Alman İnsan Hakları ve Hukukun Üstünlüğü Ödülü” bu yıl Güneydoğu’daki kadın mücadelesinin sembol ismi KAMER Vakfı’na verildi. KAMER Başkanı Nebahat Akkoç, Türkiye’de bu ödülü alan üçüncü kişi oldu.
Almanya ve Fransa’nın 2016'dan bu yana, 10 Aralık Uluslararası İnsan Hakları Günü nedeniyle verdiği ödülün amacı iki ülkenin büyükelçiliklerinin internet sitelerinde şöyle açıklanıyor; “Ödülün amacı, insan haklarının evrenselliği adına net bir mesaj göndermek ve dünya çapında insan haklarının korunması ve geliştirilmesi için mücadele edenlere veya hukukun üstünlüğü lehine girişimlerde bulunanlara destek sağlamaktır.”
Ankara’da düzenlenen törenle ödülünü alan KAMER Vakfı Başkanı Nebahat Akkoç, duygularını VOA Türkçe’ye anlattı.
Alman Büyükelçiliğinin yıl içinde çalışmalarını yakından izlediğini belirten Akkoç, birlikte pandemi sürecinde bir yardım kampanyası da düzenlediklerini söyledi. KAMER çalışanlarının çabalarının ödülde etkisi olduğunu vurgulayan Akkoç, “Büyükelçiliklerden misafirler geldi, çeşitli görüşmeler yaptık. Benim çalışmalarımı izlediler. Hatta Alman Büyükelçiliği ile pandemide yoksullaşan insanlar için çok hızlı bir yardım kampanyası yürüttük. Onlar parayı verdi, biz bütün illere kamyonlarla dağıtım yaptık. Bütün bu çabaları gördüler. Bu sene de kadınlar için zor bir yıl oldu. İstanbul Sözleşmesi’ni kaybettik, zor bir sene geçiriyoruz. Kadın aktiviste vermek istemişler, KAMER’e verdiler. Kişilere veriliyor ama aslında arkasında KAMER’in emeği var” dedi.
“Kadınlar için ne yapsak az”
Sözlerini “Kadınlar için ne yapsak az” diyerek sürdüren Akkoç, kadın mücadelesinin zor bir dönem geçirdiğini söyledi. Ödülü kadınlar adına kabul ettiğini söyleyen Akkoç, “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki, her gün raporlar bana geldiği için izliyorum, her gün yoksullaşma, kadınların yaşadığı şiddeti, zorluğu görüyorum. Böyle bir zamanda ne yapsam az gibi geliyor. Şöyle düşündüm ‘ödül alacak ne yaptık ki? Ben 40 yıldır çalışıyorum son noktada geldiğimiz yere bakın’ deyip biraz mahçup oldum ama onurla kabul ettim” diye konuştu.
“Ödül kadınlara güç verdi”
Akkoç, kadın örgütlerinin dayanışmasının da ödülde pay sahibi olduğunu ifade etti, ödülün kendilerine güç verdiğine dikkat çekti.
Zorluklardan güçlenerek çıktıklarını belirten Akkoç, “Bu zorluklar STK’lar ve kadın kuruluşları arasındaki dayanışmayı öyle bir güçlendirdi ki, mesela İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılması ile ilgili kadın kuruluşları ve hak temelli çalışan bütün STK’lar ulusal ve uluslararası alanda o kadar büyük bir tepki koydular. Öyle güzel bir kampanya var ki, bence bundan sonra iş başına gelecek hükümet sözleşme tekrar imzalayacak. Yoksa kadınlardan oy alamazlar. Hayat zorlaşıyor gerçekten 90’larda yaşıyormuşum gibi hissettim, o zorlukları yaşamış biri olarak. Onun arkasında da müthiş bir güçlenme var, daha fazla mücadele etme isteği, farklı yöntemlerle mücadele etme isteği var. Bu kadar zor koşullara rağmen hiç vazgeçmedik, ekibimiz her yerde çalışıyor. Takdir edilen bu oldu İnsan haklarında hiçbir şekilde hiçbir şartta vazgeçmedik” ifadelerini kullandı.
Ödülü bütün kadın kuruluşları adına aldığını söyleyen Akkoç, sözlerini “Kadın kuruluşların aldığı her ödül için çok seviniyorum. Her biri bizi ayrı ayrı teşvik ediyor, güçlendiriyor” şeklinde tamamladı.
Bir grup gönüllü kadının 1997 yılında kurduğu Kadın Danışma Merkezi (KAMER), başta Güneydoğu olmak üzere tüm Türkiye’deki kadınların umudu oldu. Kadına yönelik şiddet, cinsel istismarls mücadele gibi konularda çalışan KAMER daha sonra vakfa dönüştü. KAMER Vakfı, Türkiye’nin 7 bölgesindeki 40 ilde faaliyet gösteriyor.
KAMER’e verilen Fransız - Alman İnsan Hakları ve Hukukun Üstünlüğü Ödülü, daha önce hukukçu Kerem Altıparmak ve yayıncı, yazar Asena Günal’a verilmişti.
