Erişilebilirlik

Diyarbakır’da ‘Aktivist’ Operasyonu


Diyarbakır ve Adana’da yapılan operasyonlarda, çoğu sivil toplum örgütü aktivisti olan 10 kişi gözaltına alındı. Diyarbakır’daki operasyonlarda Diyarbakır Tabip Odası eski başkanlarından Dr. Selçuk Mızraklı, Dr. Şemsettin Koç ile Necdet İpekyüz; Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) eski Diyarbakır Şubesi Başkanı Hülya Alökmen Uyanık, SES eski Diyarbakır Şubesi Başkanı ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Divan üyesi Saliha Aydeniz, DTK Sağlık Komisyonu üyeleri Zühre Taş, Erdal Balsak, öğretmen Sadrettin Kaya ve DTK çalışanı Fırat Tursun gözaltına alındı. Aynı soruşturma kapsamında Adana’da da Dr. Osman Doğan gözaltına alındı.

DTK ile ilgili bir soruşturma kapsamında olduğu öğrenilen operasyonda gözaltına alınanlar Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Gözaltına alınanlardan Uyanık, Kaya ve Koç son yayımlanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilmişti. Gözaltındaki şüphelilerden Dr. Necdet İpekyüz bir dönem Diyarbakır Tabip Odası başkanlığı yaptı. İpekyüz aynı zamanda, Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) kurucusu ve yöneticisi olarak da görev yaptı.

İpekyüz’ün durumu ile ilgili bilgi almak üzere adliyeye giden TİHV Diyarbakır Şube Başkanı Avukat Barış Yavuz, operasyonu anlamakta güçlük çektiklerini söyledi. Amerika’nın Sesi’ne konuşan Yavuz, “Necdet İpekyüz, Türkiye İnsan Hakları Vakfı kurucularından ve vakfın eski yöneticilerinden, aynı zamanda Diyarbakır’daki birçok sivil toplum kuruluşunda yöneticilik yapmış bir kişi. Sabah evinden alıp götürülüyor.Daha önce de hakkındaki soruşturmalar ya da dinlemelerle ilgili savcılığa çağrılıp ifadesi alındı. Çağrıldığı zaman, her zaman gitmiş bir kişi ve bu kişi bir hekim, hekimlerin toplumda her zaman bir karşılığı var, herkes tarafından bilinen, tanınan bir isim, bu kişilerin bu şekilde operasyonla gözaltına alınmaları kabul edilebilir bir durum değil. Hakkında bir iddia varsa her zaman çağırdığınızda gelmişse yine çağırırsınız. ‘Hakkında bir iddia var ne diyorsunuz?’ diye sorarsınız ne olduğunu bilmediğimiz bir görüşmeye dayalı bir soruşturma. Hiçbir gerekçe yok, suçlama belli değil. Dört-beş yıl önceki bazı toplantılar. Toplantı mı, görüşme mi o da belli değil” dedi.

Operasyona bir tepki de Türkiye Tabipleri Birliği Merkez Konsey Üyesi Dr. Şehmuz Gökalp’ten geldi. Amerika’nın Sesi’ne konuşan Gökalp, eski başkanlarının ve aktivistlerin gözaltına alınma şeklinin doğru olmadığını söyledi. Gökalp, “Bizim daha önce oda başkanlığımızı yapmış, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyeliğini yapmış,ayrıca sivil toplum örgütlerinde başkanlık, yöneticilik yapmış üç arkadaşımız alındı. Basında suçlama sivil toplum faaliyetleri olarak geçiyor. Her şeyden önce ikametleri, çalışma ortamları, evleri biliniyor. Adresleri belli olan bu arkadaşlarımızın sabahleyin apar topar gözaltına alınmaları, ifadeye çağrılma usul ve yöntemleri varken, gözaltına alınmalarını hürmetli bir davranış olarak görmüyoruz. Bu arkadaşlarımız isimleri, faaliyetleri, özgeçmişleri tamamen şeffaf olan insanlardır. Türkiye’nin batısından, doğusuna, kuzeyinden, güneyine tanınan insanlardır. Yetkili kurumların adaletsizliğe yol açacak bir karar almayacaklarını düşünüyoruz. Bu arkadaşlarımızın en yakın zamanda serbest bırakılmalarını, gözaltı süresinin bitmesini bekliyoruz. Her gün uyandığımızda, artık bir karanlığa uyanmak istemiyoruz. Bir gün basın mensupları, bir sonraki gün insan hakları aktivistleri,sonraki gün sivil toplum örgütü yöneticilerinin gözaltına alınmayacağı bir ülke istiyoruz” diye konuştu.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG