Erişilebilirlik

Diyarbakır Cezaevlerinde ‘Tek Tip Kıyafet’ Hazırlığı


Kanun Hükmünde Kararnameyle, tutuklu ve hükümlülere tek tip elbise giyme zorunluluğu getiren düzenleme, Diyarbakır’da hayata geçiyor. Savcılık, 981 mahkum için tek tip elbise hazırladı. Baro ise karara tepkili.

2017 yılını değerlendirmek üzere basın toplantısı düzenleyen Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre’nin gündeminde 'Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar' nedeniyle cezaevinde bulunan hükümlü ve tutuklular için 696 sayılı KHK ile getirilen 'tek tip kıyafet' uygulaması da vardı. Güre, elbiselerin hazır olduğunu belirterek, uygulamanın hayata geçirilmesi için yönetmelik çıkmasını beklediklerini söyledi. Güre,"696 sayılı KHK'ya göre, 5275 sayılı 'Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna eklenen maddeyle, Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar nedeniyle tutuklu veya hükümlü bulunanlara, duruşmaya sevk nedeniyle ceza infaz kurumu dışına çıkarılmaları durumunda, ceza infaz kurumu idaresince verilen giysileri giyme zorunluluğu getirilmesi ile D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda 923 kişinin kıyafet giyebileceği, E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda ise 58 kişinin tek tip kıyafet giyebileceği tespit edilmiştir. 'Anayasal düzeni değiştirme Girişimi’nde bulunanların 5 kişinin badem kurusu, diğer terör örgütü mensupları ve yöneticileri olan 918 kişinin ise gri renkli tek tip kıyafet giyeceği tespit edilmiştir" dedi.Güre, tek tip kıyafetlerin Diyarbakır'daki cezaevlerine gönderildiğini de sözlerine ekledi.

Ancak uygulamaya Baro tepki gösterdi. Diyarbakır Barosu Cezaevi Komisyonu Üyesi Öykü Çakmak, düzenlemenin tehlikeli olduğunu söyledi.

Amerika’nın Sesi’ne konuşan Çakmak, görüştükleri mahkumların elbiseleri giymeyeceğini söylediklerini belirterek, ”Hukukçular olarak tek tip kıyafet düzenlemesini bu tartışmalar bakımından kesinlikle haklı ve meşru bulmuyoruz. Nitekim kamuoyu tepkilerinden de anladığımız üzere bu mesele sıradan bir özgürlük kısıtlaması olarak değerlendirilmiyor. Doğrudan insanlık onurunu kıran, yaşam tarzına müdahale eden bir düzenleme. Üstelik bu düzenlemenin kamu yararına hizmet eden bir yanı olduğunu düşünmüyoruz. 80’li yıllarda da denenen ancak cezaevlerinde işkence ve kötü muamelenin artmasına neden olacak kadar kötü sonuçlar doğurmuş bir düzenleme. Bizler de bu bakımdan bu düzenlemeyi çok tehlikeli buluyoruz. Açıkçası kıyafetler cezaevlerine gönderilmeden önce mevcut tepkilerden dolayı düzenlemenin geri çekilmesini ümit ettik ancak bu olmadı. Hatta Silivri Cezaevinde yönetmelik yürürlüğe girmeden kıyafet dayatması yaşandı bile ve iki mahpusun darp edildiğini öğrendik. Bu durum bile bu düzenlemenin nasıl yanlış ve şiddetle uygulanacağının ve büyük tehlikenin en açık habercisi. Nitekim görüştüğümüz mahpuslar bu uygulamayı kabul etmeyeceklerini ve o kıyafetleri giymeyeceklerini açık şekilde belirtiyorlar. Buradan da anlaşılıyor ki cezaevlerinden yakın zamanda kötü haberler alabiliriz. Bu nedenle böylesine riskleri olan bu yanlış düzenlemenin kaldırılması gerektiğini bir kez daha ifade ediyoruz” diye konuştu.

STÜDYO VOA

Köprü kazasının ardından milyarlarca dolarlık tazminat bekleniyor – 28 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG