Erişilebilirlik

Diyarbakır Barosu ‘Andımız’ Kararını Yargıya Taşıyor 


Son günlerde Türkiye kamuoyunun gündeminden düşmeyen ‘Andımız’ ile ilgili tartışmalara Diyarbakır Barosu da katıldı. Basın toplantısı düzenleyen Baro Başkanı Cihan Aydın, “Eğitim-öğretimin temel hedefi farklılığa saygı duyan, yenilikçi, hoşgörülü, dünyadaki gelişmelere açık, yaratıcı bir nesil yetiştirmektir. Ancak Andımız metni ile büyüyen nesillerin bu ilkelere uygun davranması ve düşünmesini beklemek mümkün değildir, Türkiye halkları olarak geldiğimiz nokta da bunu göstermektedir” dedi.

Aydın, metnin yasalara ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu savunarak, “Ülkemizin 1989 yılında imzalayarak taraf olduğu ve Anayasanın 90’ıncı maddesi gereği uymakla mükellef olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin 2’nci maddesinin 1’inci fıkrasında; ‘Taraf Devletler, bu sözleşmede yazılı olan hakları kendi yetkileri altında bulunan her çocuğa, kendilerinin, ana babalarının veya yasal vasilerinin sahip oldukları, ırk, renk, cinsiyet, dil, siyasal ya da başka düşünceler, ulusal, etnik ve sosyal köken, mülkiyet, sakatlık, doğuş ve diğer statüler nedeniyle hiçbir ayrım gözetmeksizin tanır ve taahhüt ederler’ denmektedir. Bu maddedeki bağlayıcı hüküm ve niyet; 6-10 yaş aralığındaki çocuklarımızın milliyetçi ve ırkçı ibareler içeren bir metni her sabah tekrar etmeleri zorunluluğuna tabi tutulmaları ile bağdaşmadığı açıktır. Yönetmelik değişikliğini yapan ve hala yasama ve yürütmede çoğunluğu bulunan yürütme makamı, 2013 yılında yönetmelik değişikliğini şu tespitlerle kamuoyuna açıklamışlardır; ‘1930’lu yılların otoriter zihniyetinin değiştirilmesinin hedeflendiği, vesayetçi sistem ve zihniyetle yürütülen mücadele çerçevesinde çocuğun pedagojik gelişimine verdiği zarar gözetilerek değişiklik yapıldığı, 30’larda Hitler ve Stalin gibi toplumu formatlamak için bu uygulamaların yapıldığını, dünyanın hiçbir ülkesinde çocukların içtimaya dizildiği, ırkçı sloganlar okutulan metinler göremezsiniz’ Bu tespitlere aynen katılıyoruz. Irkçılık dönemsel bir toplumsal hastalık değildir. Her zaman toplumsal barışı ve birlikte yaşama kültürünü tehdit eden bir sorundur. Teşhis de, tedavi de 2013’te yapılmıştır. Çocuklarımızın ve dolaysıyla geleceğimizin özgürlük alanını daraltacak bu uygulamadan 2013 yılındaki kararlılık ile vazgeçilmelidir” diye konuştu.

Danıştay’ın kararını Anayasa’ya aykırı olduğunu savunan Aydın, kararı yargıya taşıyacaklarını söyledi. Aydın, sözlerini şöyle tamamladı; “Avukatlık Kanunu’nun 76’ncı maddesinin barolara yüklediği hukukun üstünlüğü tesis etmek, insan haklarını korumak ve savunmak görev ve sorumluluktan hareketle; baromuz da yargılamaya taraf olan Milli Eğitim Bakanlığı’nın yanında müdahil olarak yer alacağını, bu karara karşı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyizen taşıyacağımızı, temyiz sürecinde davanın takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyurmak isteriz”

1933 yılından beri ilkokullarda okutulan ‘Andımız’ 8 Ekim 2013 tarihli resmi gazete yayınlanan değişiklikle yürürlükten kaldırıldı. Ancak bu yönetmelik değişikliğine karşı Türk Eğitim-Sen isimli sendika tarafından Danıştay’da iptal davası açıldı. Danıştay 8’nci Dairesi’nce yapılan yargılama neticesinde değişiklik iptal edilerek, uygulama yeniden yürürlüğe alındı.

STÜDYO VOA

Uluslararası yatırımcılar Türk ekonomisinden güvence bekliyor – 17 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:50 0:00
XS
SM
MD
LG