Gün boyu az sayıda hasta bakan Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi doktorları, tepkilerini dile getirmek amacıyla hastane kapısında toplandı. Önce alkışlarla durumu protesto eden doktorlar daha sonra ortak basın açıklaması yaptı.
Doktorlar adına konuşan Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Asistan Birliği Üyesi Mustafa Mesut Kaya tıp fakültesi hastanelerinin borç batağında olduğunu söyledi. Kaya, fakülte giderlerinin döner sermayeden karşılanmasına tepki göstererek, “Çoğu hasta için son başvuru noktası olan üniversite hastanelerine SGK’dan, sağlık hizmeti üretme maliyetlerinin çok altındaki değerlerde geri ödeme yapılmakta, dolayısıyla ödenenden daha pahalıya sağlık hizmeti üretilmektedir. Tıp fakültelerinde personel harcamaları, işletme giderleri, yatırım, bakım ve onarım, araştırma giderleri devlet bütçesi yerine, tıp fakültelerinin döner sermayesinden ödenmektedir. Tıp fakültelerinin mal ve hizmet tedarikçilerine borç yüklerinin giderek artması, ilaç ve malzeme alımlarını güçleştirmekte; bu da yüksek maliyetlerle alım yapılmasına ya da alım yapılamamasına neden olmaktadır. Birçok üniversite hastanesinde tedarikçilere borçlanma nedeniyle sağlık hizmeti sunumu için gerekli temel malzemeler bile alınamamakta, birçok cihazın rutin bakımları, bozulduğunda ise tamiri yapılamamaktadır” dedi.
Kaya konuşmasının son bölümünde taleplerini şöyle dile getirdi; “Hak etmediğimiz hiçbir şeyin peşinde değiliz. Nöbet tuttuk. Uyumadık, gece gündüz çalıştık. Nöbetlerden çıktığımızda gözlerimiz kan çanağı halinde polikliniklere koştuk ve hasta bakmaya devam ettik. Emeğimizin karşılığını istiyoruz. Üniversite hastaneleri üzerindeki yanlış sağlık politikalarından vazgeçilmesini, SUT fiyatlarının bir an önce düzenlenmesini, personel giderlerinin hastane gelirinden değil, genel bütçeden karşılanmasını, hastaneden alacaklı olduğumuz geçmiş dönemlere ait bütün ücretlerin bir an önce ödenmesini, haklarımız olan nöbet ücretlerinin, yoğun bakım nöbet farklarının düzenli olarak yatırılmasını, döner sermaye ve performans ek ödemelerinin öğretim üyesi, araştırma görevlisi , yardımcı sağlık personelinin yanı sıra diğer hastane personeline düzenli olarak ödenmesini, hastanenin mali durumunun gerekçe gösterilerek ücretlerimizde herhangi bir kesinti yapılmamasını talep ediyoruz.”
VOA Türkçe ’ye konuşan eylemciler ise emeklerinin karşılığını alamamaktan şikayetçiydi. Dr. Mansur Ala, tepkisini şu cümlelerle dile getirdi:” İnsanlar emeğinin karşılığını alamıyor. Bazen 36 saat hastanede kaldığımız oluyor, nöbet tutuyoruz, nöbetten sonra çalışmaya devam ediyoruz. Çok zor şartlar altında çalışıyoruz. Ama ona rağmen verdiğimiz hizmetin karşılığını alamıyoruz”
Eyleme destek veren Sağlık Emekçileri Sendikası Üyesi Recep Oruç ise eylemlerin süreceğini belirterek, “Uzun zaman diliminde kendi emeğimizi verdiğimiz bir noktada karşılığını alamıyoruz. Bugün amacımız talebimiz bu hakkımızı ifade etmektedir. Emekten gelen gücümüzü ifade ediyoruz. Biz üreten isek, bunun bir parçası isek hakkımızı bir bütün olarak talep ediyoruz” diye konuştu.
