Erişilebilirlik

Diyanet ve Barolar Neden Karşı Karşıya Geldi?


(ARŞİV) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş
(ARŞİV) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın Ramazan ayının ilk cuma günü verdiği hutbede eşcinsellik ve evlilik dışı ilişkilere dair kullandığı cümleler, Diyanet ve baroları karşı karşıya getirdi. Ankara ve Diyarbakır baroları hakkında, Erbaş’ın sözleriyle ilgili açıklamalarının ardından soruşturma açıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı tartışmalar Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın Cuma hutbesindeki sözleriyle başladı. Erbaş hutbede, “İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lutiliği, eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti? Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir bunun hikmeti” cümlelerini kullandı.

Erbaş’ın açıklamalarına ilk tepki Ankara Barosu’ndan geldi. Erbaş'ı "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmekle'' suçlayan Ankara Barosu açıklamasında şunları kaydetti: "Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın insanlığın bir kesimini nefretle aşağılayıp kitlelere hedef gösterdiği konuşmayı şaşkınlıkla ve ibretle izledik. Şaşkınlığımız; sesi çağlar öncesinden gelen bu şahsın, bir devlet kurumunun başında oturup söylemini kutsal sayılan değerler üzerine inşa ederek halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmesindeki kan kokan cüreti sebebiyledir.”

Ankara’nın ardından İzmir Barosu da Erbaş’a tepki göstererek, ''Taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler ve kanunlarımız ışığında nefret söylemlerinin cezasız kalmaması gerektiğine inanıyor, Diyanet İşleri Başkanı'nı yaptığı ayrımcı ve nefret içeren konuşması sebebiyle kınıyoruz" açıklamasını yaptı.

Tartışmalar sürerken, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Barosu hakkında Erbaş'ı eleştiren açıklaması nedeniyle, "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılama" iddiasıyla soruşturma başlattı. Bunu üzerine Ankara Barosu bir açıklama daha yaparak, Avukatlık Kanunu gereği baroların insan haklarını koruma görevi ile laik ve sosyal hukuk devletinde yaşamanın gereği olarak açıklama yaptıklarını belirtti.

Erbaş’a tepki gösterenler arasında Diyarbakır Barosu da vardı. Barodan yapılan yazılı açıklamada, Erbaş’ın açıklamalarının halkın bir kesimini suç işlemeye teşvik edebileceğine dikkat çekilerek, şu görüşlere yer verildi: “Bu söylemler, nefret suçlarına maruz kalan ve yaşam hakkı başta olmak üzere pek çok hak ihlaline uğrayan LGBTİ+'lara yönelik saldırıları artırabilecek ve halkın belli bir kesimini suç işlemeye teşvik edebilecek nitelikteyken, devletin bir kurumunun göz göre göre hala bu tarz ayrımcı söylemlere devam etmesini asla kabul etmiyoruz. Öte yandan HIV ile yaşayan kişilerin sosyal hayatta damgalanmalarının (stigma) önüne geçilmesi ve ruhsal sağlıklarının korunması açısından devletin pozitif yükümlülük altında olduğunu hatırlatıyoruz.”

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı bu açıklamadan kısa süre sonra baro yönetimi hakkında, “Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılama” iddiasıyla soruşturma başlattı. Baro yönetiminin açıklamasına, Diyarbakır Barosu üyesi bir grup avukat da tepki gösterdi. Avukatlar ortak açıklamada, baro yönetiminin görüşlerine katılmadıklarını ifade etti.

Öte yandan Şanlıurfa Barosu da, Ankara ve Diyarbakır barolarına destek açıklaması yaptı. İki baroya yapılanları linç olarak değerlendiren Şanlıurfa Barosu, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Diyanet İşleri Başkanı 24.04.2020 tarihinde yapmış olduğu açıklamayla suç işlemiştir. Ankara ve Diyarbakır barosu da suçu ve suçluyu kamuoyuna ve adli mercilere ifşa etmiştir. Barolarımız mezkur açıklamalarıyla esasen avukatlık kanununun 95.maddesindeki görevini ifa etmiştir. Bu itibarla Ankara ve Diyarbakır barosuna karşı başlatılan linç girişimin karşısında yer aldığımızı, iktidarın sopası gibi hareket eden, Ankara ve Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı haksız ve hukuksuz soruşturmanın her aşamasında hem Diyarbakır barosunun hem de Ankara barosunun yanında yer alarak, sonuna kadar dayanışma içerisinde olacağımızı kamuoyuna saygıyla belirtmek isteriz.”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, Diyanet İşleri Başkanı'nın hutbesine tepki gösterenler arasındaydı. Gökçen, "Böylesi bir sözün salgın döneminde ne kadar çok kişiyi hedef haline getireceğinin farkında olunmaması felaket" dedi.

Tüm tepkilerden sonra Erbaş’a Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan destek geldi. Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısının ardından konuşan Erdoğan, Erbaş’a yapılan saldırıların devlete yapıldığını söyledi. Erdoğan, “Herkes yerini bilecek, haddini bilecek. Ankara Barosu'nun açıklaması başta olmak üzere Diyanet İşleri Başkanı'mızın görüşlerine karşı kullanılan üslup, konu ve şahıs boyutunu aşıp doğrudan İslam'a yönelen kasıtlı bir saldırı halini almıştır. Zira Diyanet İşleri Başkanı'mıza yapılan saldırı devlete yapılan saldırıdır” diye konuştu.

STÜDYO VOA

BM Genel Kurulu’ndan Filistin’le ilgili olumlu karar – 10 Mayıs
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:58 0:00
XS
SM
MD
LG