Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Libya’ya sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Daha önce açıklanan programında Bakan Çavuşoğlu’nun 5-6 Ağustos tarihlerinde Malta ziyaretinde bulunacağı belirtilmişti.
Bugün Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada Bakan Çavuşoğlu’nun beraberinde Malta Dışişleri Bakanı’yla birlikte Libya’ya bir ziyarette bulunduğu belirtildi. Açıklamada, “Sayın Bakanımız, Maltalı mevkidaşı Evarist Bartolo’yla birlikte 6 Ağustos 2020 tarihinde Libya’ya bir çalışma ziyareti gerçekleştirecektir. Sözkonusu ziyaret vesilesiyle üç ülkenin ortak gündeminde yer alan konuların ele alınması öngörülmektedir” denildi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, dün resmi ziyarette bulunmak üzere Malta’ya gitmiş ve burada Malta Dışişleri Bakanı Evarist Bartolo’yla bir görüşme gerçekleştirmişti.
Son olarak Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da hem Malta hem de Libya’ya ziyaretlerde bulunmuş, Libya Başbakanı Sarraj da Haziran ayı başında Türkiye’ye gelmişti. Libya İçişleri Bakanı ve Malta Ulusal Güvenlik Bakanı da Türkiye’ye gelerek Bakan Hulusi Akar’la görüşmüşlerdi.
"Türkiye masadan kaçan taraf olmadı"
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Libya ziyaretine ilişkin yaptığı açıklamada “Göçmenler konusunda hem Libya’ya destek olmak gerekiyor hem de Avrupa ülkeleriyle bir işbirliği tesis edilmesi gerekiyor. Libya’ya iki tane bot veriyoruz. AB’nin sözünde durmadığını, mutabakat olsa bunu uygulamadığını unutmamamız gerekiyor” dedi.
Libya’da sahada sükunet olduğunu dile getiren Çavuşoğlu “Sahada bir sükunet var ve halk hizmet bekliyor. Özellikle meşru hükümetten beklentiler var. Temel ihtiyaçların karşılanması var. Bu konuda bizim çok büyük tecrübelerimiz var. Bu konuda biz Libya’ya destek veriyoruz. Ekonomik kalkınma konusunda da destek veriyoruz. Firmalarımızın yarım kalan yatırımları, alacakları var, bunlar da bir komisyon halinde görüşülüyor. Bunları da ele aldık” diye konuştu.
Türkiye’nin Libya’yla temasının devam edeceğini söyleyen Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Sirte ve Cufa konusunda da değerlendirmelerde bulundu. Çavuşoğlu, Türkiye’nin masadan kaçan taraf olmadığını söyledi ve “Sirte ve Cufa konusu her platformda gündeme geliyor. Meşru hükümet kalıcı bir ateşkes için buraların kendisine verilmesini istiyor. Hafter halen siyasi çözüme inanmıyor, dolayısıyla her an saldırabilir. Bu saldırıların bir menzili var. Sirte ve Cufa bu menzilin içerisine giriyor. Diğer taraftan Almanya’nın buraların silahtan arındırılması önerisi var. Bu konularda da görüş alışverişinde bulunduk. Türkiye masanın her zaman baş aktörü oldu. Masadan kaçan Hafter oldu. Hafter ve destekçileri masadan kaçan taraf oldu. Masayı şimdi sonuna kadar deniyoruz” dedi.
