Erişilebilirlik

''Ayasofya Türkiye'nin İç İşlerini İlgilendirir''


Türkiye, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamalarıyla Ayasofya Müzesi’nin statüsü konusunda, “Bizim iç işlerimizdir, uluslararası bir konu değildir. ABD’nin Türkiye’yi sorgulamaya hakkı yoktur” mesajlarını verdi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, NTV canlı yayınında gündemdeki konu başlıkları kapsamında Ayasofya Müzesi’nin cami olarak ibadate açılması tartışmalarına katıldı ve ABD’nin dün açıkladığı “2019 Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu”ndaki eleştirilere tepki gösterdi.

Çavuşoğlu, canlı yayında, İstanbul'u 1453 yılında fetheden Osmanlı İmparatorluğu padişahı Fatih Sultan Mehmet'in 1462 tarihli Fatih Vakfiyesi’ni göstererek, Ayasofya’nın cami olarak vakfedildiğini ve bunun Türkiye açısından “Ayasofya’nın tapusu” olduğunu söyledi.

Çavuşoğlu ”Burada belgesi var. Fatih'in vasiyeti ve vakfiyesi var. Evet, bu yapılar tüm insanlığındır. Ama nasıl değerlendirileceğine biz karar veririz. ABD ve Yunanistan'ın bize akıl verme hakları yok. İnanç özgürlüğünde nerede olduklarını biliyoruz” tepkisini paylaştı.

Çavuşoğlu: ''Ayasofya kesinlikle uluslararası bir konu değildir''

Çavuşoğlu, “Ayasofya kesinlikle uluslararası bir konu değildir. Kimse Türkiye'yi sorgulamasın. ABD gibi bir ülkenin Türkiye'yi sorgulaması abesle iştigal. Irkçılık var, Müslüman düşmanlığı, yabancı düşmanlığı var. Türkiye’yse tam tersini yapıyor. Böyle bir durumda Ayasofya'nın tartışmaya açılması, fetihten 567 yıl sonra Ayasofya'yı hatta İstanbul'u tartışmaya açmak manidar. 1972 UNESCO Sözleşmesi’ne baktığımızda herhangi bir mülkiyetin tarihi dokusunun başka bir şey ama o mülkiyetin bu şekilde cami ya da başka türlü kullanılmasına ilişkin bir şey yoktur” dedi.

Ayasofya’yla ilgili Danıştay 10. Dairesi’nin 2 Temmuz’da karar alacağı davayı işaret eden Çavuşoğlu, “Danıştay kararını verecek. Burası bizim kendi egemenlik alanımız” ifadesini kullandı. Yunanistan’daki Türk azınlığı örneğiyle tepki gösterdi.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Yunanistan’ın son dönemde Ayasofya ve Doğu Akdeniz bağlamındaki açıklamalarına da tepki göstererek, “Esasen dini azınlıkların hakları konusunda sadece bize değil, dünyaya ders verecek en son ülkelerden biri Yunanistan. Avrupa'da camisi olmayan tek başkent Atina. Selanik'te sürekli açık bir cami yoktur. Batı Trakya'da Türk azınlıkların seçtiği müftüler, namaz kıldırdığı için ceza aldı. Oradaki Türk azınlık, Türk adını da kullanamıyor. Yunanistan bu konuda üç kere mahkum edildi” dedi.

Yunanistan ve İtalya arasındaki deniz yetki sahalarıyla ilgili anlaşmayı da değerlendiren Çavuşoğlu, “İyon Denizi'nde olduğu için bizi ilgilendiren bir durum yok. Yani Doğu Akdeniz ve Ege'yi ilgilendiren bir durum yok. Bu anlaşma esasen, gerçekleri görme bakımından çok anlamlı bir anlaşmadır. Yunanistan bugüne kadar adaların hatta kayaların ana kara gibi kabul edilmesini istiyordu. Kendi anakarasına uzak adaların tam yetkinliği olamaz. Ege'de Akdeniz'de bizim savunduğumuzu Yunanistan, İtalya'yla yaptığı anlaşmada kabul etmiş. Bizim tezlerimizin haklılığı tescillemiş oldu” diye konuştu.

Dışişleri Bakanlığı’ndan Dini Özgürlükler Raporu açıklaması

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy da ABD Dışişleri Bakanlığı’nın dün (10 Haziran 2020) yayımladığı “2019 Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu”na ilişkin yazılı açıklamada bulundu.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy

Aksoy, “ABD’nin 2019 Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu’nun ülkemize ilişkin bölümü, yine kaynağı belirsiz iddialar içeren, objektiflikten uzak bir dille kaleme alınmıştır. Türkiye, din ve ibadet özgürlüğünün tüm vatandaşlarımız için ayrım gözetmeksizin korunması ve geliştirilmesi hedefini somut adımlarla desteklemeye devam etmektedir. Ülkemizde, farklı din ve inançlar huzur ve uyum içinde yaşamaktadır. Ülkemiz son 20 yılda gayrimüslim vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesi, hoşgörü ve karşılıklı anlayış ortamının güçlendirilmesi amacıyla önemli adımlar atmıştır. Bu dönemde demokrasimizin daha da ileriye taşınması hedefinin bir parçası olarak, her bir vatandaşımızın haklardan eşit şekilde yararlanabilmesi ve ayrımcılığın her türünün önlenmesi için mevzuatta ve uygulamada büyük kazanımlar elde edildiği şüphesizdir” görüşlerini dile getirdi.

Rapordaki Ayasofya ve Kariye hakkında yazılanlar için “Hayretle karşılıyoruz” ifadesini kullanan Sözcü Aksoy, “Ayasofya ve Kariye, Türkiye Cumhuriyeti'nin mülkiyetindedir ve her türlü tasarruf yetkisi Türkiye’nin iç işlerini ilgilendiren bir konudur. Bu eserlere dair verilmiş ya da verilecek kararlar başka ülkelerin işi olamaz. Türkiye, topraklarındaki tüm kültürel ve dini varlıkların değerinin bilincinde olup bu eserleri layık oldukları şekilde korumaktadır. Türkiye’nin dini özgürlüklerin korunması ve ilerletilmesi konusundaki iradesi ve atılan somut adımlar ortadayken, İslam karşıtlığı, anti-Semitizm, ırkçılık ve yabancı düşmanlığının ABD’de hızla yükseldiği bir dönemde, ABD’nin bu tür raporlarla dünya kamuoyunun dikkatini, ülkesindeki sorunlardan başka yönlere çekmeye çalışması trajikomiktir” açıklamasında bulundu.

Aksoy’un açıklamasıyla Türk Dışişleri, ABD’ye “Rapordaki tüm tutarsızlıkları ve hiçbir mesnedi olmayan maksatlı ifadeleri reddediyor, ABD'yi dini özgürlükler ve insan hakları konusunda kendi iç işlerine yoğunlaşmaya davet ediyoruz” çağrısı da yaptı.

STÜDYO VOA

EKOTÜRK Stüdyo VOA
lütfen bekleyin
Embed

No media source currently available

0:00 0:29:44 0:00
XS
SM
MD
LG