Geçen yıl Mayıs ayında tutuklanan ve altı ay sonra tahliye edilen DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek'in yargılanmasına Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Bugün son kez görülen davaya, tutuksuz yargılanan Kamuran Yüksek katılmadı. Davayla ilgili görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, Yüksek'in cezalandırılmasını istedi. Daha sonra söz alan Yüksek'in avukatı Mesut Beştaş, müvekkiliyle ilgili eksik soruşturma yapıldığını belirterek, "Yargılamanın genişletilmesi talebini yineliyoruz. Taleplerimizin reddedilmesi, savunma hakkımızın kısıtlanması anlamına gelir. Savcılık mütalaası tarafımıza tebliğ edilmemiştir" dedi. Ancak mahkeme bu talebi kabul etmedi. Daha sonra kararını açıklayan mahkeme heyeti, Yüksek'i “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme halen yurtdışında bulunan Yüksek hakkında yakalama kararı verdi.
Hakkında geçen yıl dava açılan Yüksek aleyhinde, Silopi’de DBP PM üyesi Seve Demir’in de aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin öldürülmesi ile Sur’daki “sokağa çıkma yasağı”nı protesto etmek amacıyla partisinin düzenlediği basın açıklamaları ve yürüyüşlere katılarak yaptığı açıklamalar suç delili olarak gösterildi. Savcı, Yüksek’in katıldığı bu etkinliklerde “örgütü sahiplenici ve destek verici açıklamalarda” bulunduğunu ileri sürdü.
Kararın ardından referandum çalışmaları için bulunduğu Almanya’dan bir açıklama yapan Yüksek, mahkemenin baskı altında karar verdiğini söyledi. Yüksek, “Dava dosyasına yeni bir delil sunulmamasına, aksine savunma hakkımız çerçevesinde soruşturmanın genişletilmesi, tanıkların dinlenmesi, delillerin araştırılmasını talep ettiğimiz halde bunların hiçbirini kabul etmeyip hızla karar verilmesini hukuk çerçevesinde değerlendirmek mümkün müdür? Net olarak görülmektedir ki birçok yargılamada olduğu gibi, daha önce tahliye kararı veren mahkeme üzerinde baskı da oluşturularak hakkımda siyasi bir karar alınmıştır. Bu karar Türkiye’de yargı ve siyasetin içinde bulunduğu durumu bir kez daha göstermektedir. Bizlerin şahsında Kürt siyaseti ve muhalefet üzerinde nasıl bir baskı olduğunu özetlemektedir. Partimin programı ve Türkiye’de yaşanan gelişmeler çerçevesinde sadece yaptığım açıklamalar üzerinden böyle bir kararın çıkması, siyaset yapma, düşünce ve fikir özgürlüğünün olmadığını bir kez daha en açık şekilde göstermiştir,” dedi.
Yüksek, Türkiye’ye dönüp-dönmeyeceği konusuna değinmedi. Yüksek, Türkiye’ye dönmesi halinde tutuklanacak.
