Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Brüksel’e sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretin ana amacı, Avrupa Birliği Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton’ı İran konusunda bilgilendirmekti. Davutoğlu, İran sorununa diplomatik çözüm bulunması konusunda umutlu konuştu.
Yine oldukça yoğun bir diplomatik trafik içinde olan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Belgrad’daki temaslarının ardından, NATO dışişleri bakanları toplantısı için Estonya’ya gitmeden önce Brüksel’e uğradı. Sürpriz niteliğindeki bu ziyaretin ağırlıklı gündem maddesini İran oluşturdu. Davutoğlu, Tahran’daki son temasları hakkında Avrupa Birliği Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton’a bilgi verdi.
Davutoğlu, Türkiye’nin, İran konusundaki gelişmelere kayıtsız kalmasının mümkün olmadığı mesajını verdi: “Şu anda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne üye olup da İran’a komşu olan tek ülke Türkiye’dir. İran’a dönük herhangi bir uygulama ya da İran’ın yapabileceği herhangi bir uygulamadan en doğrudan etkilenecek en büyük bölge ülkesi Türkiye’dir. Dolayısıyla biz bu konuda kayıtsız kalamayız. Kayıtsız kalamayacağımız için hem bölgesel barış, hem küresel barış hem de keni milli çıkarlarımız doğrultusunda bu çabaları sürdürüyoruz.”
Türkiye’nin tutumunun yanlış anlaşılmaması gerektiği de Davutoğlu’nun altını çizdiği unsurlar arasında yer aldı: “Herhangi bir ülkeyi bir başka ülkeye karşı savunma ya da karşı çıkma gibi bir çaba içinde değiliz. Bölgesel barışı, küresel barışı koruma çabası içindeyiz. Bu konuda da eğer angaje olması gereken bir ülke varsa tam da o ülke Türkiye’dir.”
Tahran ve Washington’da diplomatik çözüm konusunda irade olduğuna dikkat çeken Davutoğlu, önümüzdeki günler için olumlu konuştu: “Ben bu konuda bu adımların atılabileceği bir psikolojik ortamın oluşmakta olduğunu görüyorum. Oluştuğunu söylemiyorum ama karşılıklı iyi niyetle önümüzde geniş bir alan açılabileceğini düşünüyorum. Önümüzdeki günlerde bunu daha açık göreceğiz. Ama tabii bunun da çok uzun bir süreye yayılmaması lazım.
Diplomatik çözüme ulaşılamaması halinde devreye sokulabilecek bir B planı olup olmadığına Davutoğlu’nun verdiği yanıt ise şu oldu: “Vallahi şapkadan tavşan çıkaracak bir becerim yok. Ama var olan realitelerden diplomatik çözüm bulma imkanının olduğunu düşünüyorum. Bugünkü şartlara baktığımızda eğer diplomatik bir çözüm bulunamazsa bütün tarafların kaybedeceği bir senaryo var.”
Davutoğlu, Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili olarak Başkan Barack Obama’nın 24 Nisan’da vereceği mesajla ilgili olarak da dikkat çekici ifadeler kullandı: “Sayın Obama’nın 24 Nisan’da nasıl bir ifade kullanacağı, nasıl bir mesaj yayınlayacağı tabi bu Amerikan yönetiminin bileceği bir husustur. Fakat onlar bizim bu konuda ne düşündüğümüzü gayet iyi biliyorlar. Bu konudaki tutumumuz hiçbir zaman değişmeyecektir. Bu noktada Türk –Amerikan ilişkilerinin yeni bir sıkıntıyla karşı karşıya kalmayacağını ümit ediyoruz.”
Davutoğlu’nun diplomatik trafiği NATO toplantısının ardından Kıbrıs’la devam edecek.
