Eski Başbakan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, bugün aralarında VOA Türkçe’nin de bulunduğu basın mensuplarına, Türkiye’nin dış politikası ve Gelecek Partisi’nin iç politikadaki hedefleriyle ilgili açıklamalarda bulundu. ABD ile Türkiye arasında ilişkilerdeki mevcut tabloyu olumlu görmediğini vurgulayan Davutoğlu, ABD Başkanı Donald Trump ile Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iki ülke ilişkilerini kişisel ilişki olarak algıladıkları için sorun yaşandığını söyledi. Bugün uluslararası arenada benzer şekilde ülkeler arasındaki ilişkileri liderler arası ilişki olarak algılama sorunu yaşandığını belirten Davutoğlu, ABD seçim sonuçlarının Türkiye'yle ilişkileri nasıl etkileyeceği yönündeki soruyu şöyle yanıtladı:
“Türkiye’nin ekonomi, politika ve diğer konulardaki tutumu genel olarak bir başka ülkede kimin seçildiğine, seçileceğine bağlı değildir. Türkiye – ABD ilişkilerindeki temel problem, iki lider arasında kişiselleştirilmiş olmasıdır. Sadece Türkiye - ABD ilişkileri değil diğer pek çok ilişki öyle. Mesela Trump – Putin ve diğerleri. Bu tarz kişileştirilmiş ilişkilerde, herhangi bir zamanda herhangi bir krizi bekleyebilirsiniz. Erdoğan ile Trump arasında son üç yılda olduğu gibi. Bazen iyi arkadaşlar, birbirlerine mükemmel mesajlar veriyorlar.Biden seçimi kazanırsa ilişkiler nasıl davranacağına bağlı olarak şekillenecektir. Ama Biden’ın ‘Türkiye demokrasisi için Erdoğan’a karşı muhalefetiyle çalışacağız’ yönündeki yorumu içinse bir muhalefet lideri olarak söylüyorum ki biz hiçbir yabancı ülke liderinden herhangi bir desteğe, yardıma ihtiyaç duymuyoruz, bir Türk siyasetçi olarak dürüstçe ve saygınlıkla hareket ederiz. Türkiye bir sömürge ülkesi değildir. Asla değildir. Her gün Erdoğan’ı eleştiriyorum. Ama Erdoğan’a karşı eğer herhangi bir darbe girişimi söz konusu olursa seçilmiş Cumhurbaşkanı olması nedeniyle her zaman O’nun yanında olurum. Ama gelecek seçimlerde Türkiye’nin kaderini değiştirmek için elimden geleni yapmaya devam edeceğim.”
“Avrupa Birliği'yle ilişkilerimiz Soğuk Savaş gibi”
Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki ilişkilerde kendisi 2016 yılı Mayıs ayında başbakanlık görevinden istifa ettiğinden bu yana tamamenkötüleşme yaşandığını söyleyen Davutoğlu, özetle, “Şu anki durum Soğuk Savaş gibi. Herkes şimdi kendi pozisyonunu korumayı tercih ediyor, durumu değiştirmek yerine. Türk tarafı, maalesef Avrupa Birliği ile ilişkilerde, demokratik ilkeler, siyasi kriterler bakımından şimdiki durumun devamından yana çünkü Avrupa değerlerinden ve demokratik standartlarından uzaklaştılar. Avrupa tarafında ise, ülke ya da aktör isimlerini vermek istemiyorum, ırkçı yaklaşımlar yükselişte iken özellikle Avrupa’da yaşayan Türklere ve Türkiye’ye yönelik ön yargılar artıyor” görüşünü aktardı.
“2021’in ikinci yarısında seçimlere hazır olacağız”
Davutoğlu, Gelecek Partisi’nin ilan ettikleri parti programındaki ilkeleri çerçevesinde AKP dahil tüm partilerle konuşmaya hazır olduklarını belirterek, gelecek seçimler için ittifak senaryolarına kapıyı açtı. Davutoğlu, “Gelecek nesiller için daha iyi bir gelecek yaratmak amacımız. Bu vizyonumuzu pratiğe dökmeyi amaçlıyoruz. Bunu nasıl yapabiliriz? İktidara gelerek bunu yapabiliriz. Biz bütün partilerle konuşmaya açığız. AKP de dahil... Biz hepsiyle konuşmaya hazırız. Ancak bizim temel ilkelerimiz temelinde yani temel insan haklarını korumak şartıyla, Türkiye’nin duvarlarını açmak, dışarıya açılmak, milliyetçi söylemlerle ülkeyi kapatmamak şartıyla, yolsuzlukla mücadelede, yoksullukla mücadele edilmesi şartıyla. Bunlar bizim temel değerlerimiz. Bunlar üzerinde bütün siyasi partilerle konuşabiliriz. Biz, kutuplaşmaya karşıyız” mesajlarını verdi.
Davutoğlu, erken seçim konusundaki görüşlerinin sorulması üzerine de “Seçim tarihini belirlemek bizim tercihimiz değil. Ama bizim teşkilatlanma sürecimizi tamamlamamız ile birlikte gelecek yılın ikinci yarısında seçime hazır olacağız” açıklaması yaptı.
