7 Haziran seçimleri yaklaşırken din ile ilgili tartışmalar da Türkiye’nin gündeminde öne çıkıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iki açık hava toplantısına elinde Kuran-ı Kerim’le çıkması tartışma yaratırken bir diğer tartışma ise Diyanet İşleri Başkanlığı üzerinden devam ediyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı’na yeni alınan makam aracının bedeli kamuoyuna yansıyınca başkanlık önce Mercedes marka makam aracının 322 bin lira olduğunu açıkladı. Ancak makam aracının bir milyon lira tutarındaki faturası bir gazetede yer alınca Habertürk televizyonunun canlı yayınına katılan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, aracı iade edeceğini açıkladı.
Görmez: ‘Bu sarık leke kabul etmez, aracı iade edeceğim’
Prof. Görmez, “Eğer siz bir algı operasyonuyla Diyanet İşleri Başkanı'nı itibarsızlaştırmaya karar vermişseniz, o takdirde sadece Türkiye'de değil Diyanet'in hizmet götürdüğü bütün noktalarda bu adımı atıyorsunuz. Bu haberler yayınlandığı zaman Diyanet İşleri Başkanı o araca binmemiş daha. Bunu gördüğüm an benim için o araç bir mezara dönüştü. Ben bir gün dahi o araca binmedim. Bu sarık leke kabul etmez. Bir nokta leke kabul etmez.
Ben ibret-i alem için o aracı iade edeceğim” dedi.
Davutoğlu: ‘Diyanet İşleri Başkanlığı IŞİD’e de mezhep çatışmasında da panzehir’
Muhalefetin eleştirilerine muhatap olan Diyanet İşleri Başkanı’na Başbakan Ahmet Davutoğlu sahip çıktı. Davutoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın IŞİD gibi tehlikelere etnik ve mezhep çatışmasına karşı da panzehir olduğunu söyledi.
Yurtdışına giden bürokratlara Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hem Ortadoğu'da yükselmeye başlayan mezhep savaş ve çatışmalara karşı hem de Afrika ve Latin Amerika ülkelerinde misyon üstleneceğini aktardığını belirten Davutoğlu şöyle konuştu:
“Biz dünya çapında bu kadar büyük görevleri Diyanet'e yüklemişken, birileri Diyanet'e saldırıyorsa bu Diyanet İşler Başkanı'na veya Diyanet'e yapılan bir saldırı değildir, hükümete yönelik bir saldırı değildir. Tam da İslam’ın terörle özdeşleştiği bir dönemde yanlış Şii ve Sünni ifrat-tefrit gerilimlerinin yaşandığı bir dönemde yükselen makul sese, Türkiye'den yükselen gelenek sese yönelik bir saldırıdır. İster bilerek veya bilmeyerek yapsınlar buna karşı olanların sözcüsü durumuna düştüler. Paralel yapı ise kendilerini İslam anlayışını o coğrafyalarda yayma iddiasını taşıdıkları için Diyanet'in bizim dönemde böyle bir rol üstlenmesini ve devletin dini alanı kısıtlamadan, bu dini alanın önünü açmasından rahatsız oldu.”
Davutoğlu, Gülen cemaatinin özellikle okullar vasıtasıyla güçlendiği coğrafyada Diyanet İşleri’nin çalışmalarından rahatsızlık duyduğu görüşünde.
Demirtaş, Görmez’i istifaya çağırdı
Ancak özellikle HDP’nin Diyanet İşleri Başkanı’na yönelik eleştirileri devam ediyor. Bugün Erzincan’da konuşan Selahattin Demirtaş, Profesör Mehmet Görmez’i “Bari ahireti kurtar hırsızların yanında durma. Onların ipliği pazara çıkacak” sözleriyle istifaya davet etti.
Demirtaş ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Diyarbakır mitinginde eline aldığı Kuran-ı Kerim’in Kürtçe mealini Diyanet İşleri Başkanlığı’nın tek kopya olarak o güne yetiştirdiğini iddia etti. HDP lideri, “İlginçtir Siirt’te Kuran-ı Kerim’in meali var ya elinde tuttuğu, bir vakfın bastığı Kuran-ı Kerim’dir. Diyanet İşleri Başkanlığı, Kuran’ın Kürtçe mealini basma kararı almış. Onu da Diyarbakır mitingine yetişsin diye Cumhurbaşkanı’nın eline vermişler’ dedi.
