Erişilebilirlik

Dağlıca Gölgesinde Seçim ve Siyaset Sıkıntısı


Kaynak: T.C. Cumhurbaşkanlığı
Kaynak: T.C. Cumhurbaşkanlığı

Türkiye’de yaşanan terör saldırılarında son halka olan Dağlıca’da 16 askerin ölümü Ankara’da 1 Kasım seçimleri öncesinde seçim güvenliği endişesini ve siyasette uzlaşma sıkıntısı tartışmasını derinleştirdi. Başbakan Ahmet Davutoğlu, “1 Kasım'da da seçim normal, hukuki, demokratik şartlar içinde yapılacak,” dedi.

Güneydoğu’da son günlerde, özellikle de Şırnak’ın Cizre ilçesinde yaşanan sokaklardaki çatışma ortamı ve ölümler ardından gözler Dağlıca’ya çevrildi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ilki saat 02.20’de ve ikincisi 17.07’de yapılan açıklamayla Hakkari’de Dağlıca ile Yüksekova arasındaki karayolu ulaşımını sağlamak amacıyla yürütülen çalışmalar sırasında zırhlı askeri araçları hedef alan bombalı saldırı hakkında kamuoyuna bilgi verildi. Bu süreçte Ankara’da dün geceden bugüne hız kazanan siyasi trafik ise özetle şöyle gerçekleşti:

Başbakan Davutoğlu, basın mensuplarına yapılan bilgilendirme çerçevesinde, Konya’da dün gece Türkiye - Hollanda arasındaki futbol maçını izlediği sırada Dağlıca’daki saldırıdan haberdar edildi. Genelkurmay Başkanlığı’nca bilgi verilmesi üzerine Davutoğlu, Ankara’ya döndü ve saat 23.25’te Çankaya Köşkü’nde Güvenlik Zirvesi’ni topladı. Toplantıya, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Başbakan Yardımcıları Yalçın Akdoğan, Yıldırım Tuğrul Türkeş, Cevdet Yılmaz, İçişleri Bakanı Selami Altınok, Adalet Bakanı Kenan İpek, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Başbakanlık Müsteşarı Kemal Madenoğlu, Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz ve AKPİstanbul Milletvekili Ali Sarıkaya katıldı. Bu toplantı ardından Genelkurmay Başkanlığı’nın ilk yazılı açıklaması yapıldı.

CHP’de ise sabah saat 11.00’de Merkez Yönetim Kurulu olağanüstü çağrıyla toplandı.

HDP’de Selahattin Demirtaş’ın sabah Twitter aracılığıyla ilk açıklaması ve Türkiye’ye dönme kararı alması ardından saat 13.00’te Grup Başkanvekili İdris Balüken, TBMM’de kameralar karşısındaydı. Balüken, “Ellerin derhal silahtan, tetikten çekilmesi çağrısını yineliyoruz. Operasyonların bir an önce durması, buzdolabına konan Çözüm Süreci'yle ilgili mekanizmaların bir an önce yaratılması gerekiyor. Saltanat ve iktidar uğruna, Türkiye'de savaş ve ölüm makinesi tekrar çalıştırılmaya başlamıştır. Bu savaş ve ölüm makinesi durmadan, bu topraklarda tekrar barış umudunu yeşertemeyiz. Cumhurbaşkanı'nın '400 vekil olsaydı böyle olmazdı' şeklindeki açıklaması, devreye konan savaş konseptinin amacıyla ilgili bugüne kadar ifade ettiğimiz tanıdık bir itiraf olarak tarihe geçmiştir. 400 vekili barış için değil, başkan olmak için istiyor” sözleriyle Erdoğan’a tepki gösterdi. Ancak Balüken’in, “Eller tetikten çekilsin” yönündeki açıklamasına karşın PKK’ya yönelik tepki göstermemesi ise dikkat çekti.

MHP cephesinde, Devlet Bahçeli, saat 14.08’de yazılı açıklamasıyla Dağlıca’da yaşanan terör saldırısını kınadı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı suçladı. Aynı dakikalarda, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da, TBMM’deki basın toplantısında, ‘Çok ciddi silah stoklaması yaptı’ diyor bir Cumhurbaşkanı. İşte vatandaş buna isyan ediyor. Siz ne yapıyordunuz? Uyuyordunuz, güvenlik güçlerinin elini kolunu bağlayıp terör örgütüyle müzakere ediyordunuz. Çözüm sürecinin mimarı Erdoğan sen değil misin?” diye sordu.

CHP’de saat 15.00’de ise CHP Sözcüsü ve Ankara Milletvekili Haluk Koç, basın toplantısı düzenledi. Koç, “sağduyu” çağrısıyla her zamanki üslubundan farklı olarak AKP hükümetine eleştiriyi sınırlı tuttuğu açıklamasıyla dikkat çekti ve özetle şunları söyledi:

“Kaostan siyasi rant sağlamaya çalışanlar var bunu çok iyi biliyoruz. Şehit sayısı arttıkça siyaset borsasında kendi hesabı arttığını düşünenler var onlara da seslenmek istiyoruz asla amacınıza ulaşamayacaksınız. Sizin oyununuz varsa milletimizin de irfanı var. O irfan karşısında oyunlarınız bozulacak. Bütün bu olayların temel sorumlusu aranıyorsa aslında onun kim olduğunu hepimiz biliyoruz. Kimin bu kandan temel sorumlu olduğunu milletimiz de biliyor. Bu ülkeyi 13 yıldır kimler yönetiyor? Bazı yerler cephanelik haline getirildi. Mevcut Cumhurbaşkanı da bunu bildiğini açıkça itiraf etti. Bu ülkenin yollarına mayınlar döşenirken bu ülkeyi kim yönetiyordu? Bütün bunlara rağmen CHP’nin çözüm için katkısı gerekiyorsa biz bunu vermeye bugün de hazırız. Akan kanın durması için hangi adım atılacaksa her adımı atmaya hazırız. Herkesi bu dönemde siyaseten sağduyulu davranmaya davet ediyoruz.”

Bu arada CHP MYK toplantısı saat 15.30’da sona erdi. Toplantı sırasında ise CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ı telefonla arayarak başsağlığı dilediği ve bilgi aldığı duyuruldu.

Türkiye’nin merak ettiği “Tüm bu çatışma ortamı içerisinde 1 Kasım’da seçimler nasıl yapılacak?” sorusu ise Ankara’nın terörle mücadele kapsamındaki en temel sorunlarından birisi olarak görülüyor. Bu konuda CHP’li Haluk Koç, basın toplantısında, “Sıkıntılı bir süreçten geçtiğimiz ortada. Sağduyu ve siyasi sorumluluk noktasında özetlemeye çalıştım sadece bölgede değil tüm Türkiye’de güvenliğin tartışmalı olacağını düşünüyoruz. Kritik günlerden geçiyoruz bir millet olmanın her türlü fitneye fesada ve bugünleri kendi çıkarları için kullanmaya çalışan siyasi zevadlara karşı bugünleri aşacak duyarlılığı bu millet gösterecektir. Bir anayasal süreç çalışıyor hepimizin beklentisi sağlıklı olarak geçirmesi bu süreci,” dedi.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise, saat 15.30’da Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan randevu talebinde bulundu. Bu talebe 1 saat içerisinde olumlu yanıt verildiği ve randevu saatinin 18.30 olduğu duyuruldu.

Başbakan: 1 Kasım’da seçim hukuki, normal şartlarda yapılacak

Türkiye’de olumsuz sonuçlanan koalisyon hükümeti görüşmeleri sonrasında ve 7 Haziran genel geçimleri öncesindeki siyasi atmosferde hiç gerçekleşmeyen şekilde ülke gündemiyle ilgili ‘Başbakan’ ile ‘Ana Muhalefet Lideri’ arasında görüşme kararı alınması dikkat çekti.

Görüşme öncesinde Başbakan Ahmet Davutoğlu, saat 16.30’da Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar’ı kabul etti. Bu görüşme ardından TSK, şehit sayısını 16 olarak açıkladığı yazılı açıklamasını saat 17.07’de yaptı.

Davutoğlu, saat 17.30’da ise basın toplantısıyla Dağlıca’da yaşanan saldırıya ilişkin sert açıklamalar yaptı. Davutoğlu, “Eğer bugün bu ateş karşısında biz el ele omuz omuza vermezsek, birbirimizle gereksiz hesaplaşmalar, gereksiz tartışmalar içine girmek gibi bir küçük hesabın içinde olursak, emin olunuz bu şehitlerin huzuruna çıkamayız. O dağlar, o teröristlerden temizlenecek. Ne olursa olsun temizlenecek. Bu ülkenin dağları, ovaları, yaylaları, şehirleri teröristlere terk edilmeyecek,” dedi.

Seçim güvenliği meselesiyle ilgili endişeyi de değerlendiren Davutoğlu, “Demokrasiden hiçbir şekilde taviz vermeden, demokratik hukuk devletinin kurallarını, gereklerini her zaman en iyi şekilde yerine getirerek, terörle mücadelede kararlı bir şekilde yürümeye devam edeceğiz ama 1 Kasım'da da seçim normal, hukuki, demokratik şartlar içinde yapılacak. 1 Kasım'da Türkiye’de modern, çağdaş, demokratik bir ülkede bir seçim nasıl oluyorsa o şekilde olacak şartları oluşturmaya kararlıyız. Terörle mücadeleye devam edeceğiz ama 1 Kasım'da da seçim normal, hukuki, demokratik şartlar içinde yapılacak,” diye konuştu.

Bu açıklaması ardından Davutoğlu - Kılıçdaroğlu görüşmesi, gecikmeli olarak saat 18.55’te başladı ve 45 dakika sürdü. Görüşme sonunda, Başbakan’ın terörle mücadele çerçevesindeki operasyonlara ilişkin bilgi aktardığı ifade edildi.

Ve Erdoğan toplantı düzenledi

Saat 20.30’da ise Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Erdoğan’ın ev sahipliğinde Güvenlik Zirvesi başladı. Toplantıya, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz, Başbakan Davutoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Adalet Bakanı Kenan İpek, İçişleri Bakanı Selami Altınok, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz ve ilgili üst düzey bürokratlar katıldı.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

EKOTÜRK Stüdyo VOA
lütfen bekleyin
Embed

No media source currently available

0:00 0:29:44 0:00
XS
SM
MD
LG