Erişilebilirlik

Cumhurbaşkanı ve Başbakan Anlaştı TEOG Değişiyor


Ortaöğretim kurumlarında 2017-2018 eğitim öğretim yılı 17 Eylül pazartesi günü başlıyor.

Yaklaşık 14,5 milyon öğrenci ders başı yapmaya hazırlanırken bu öğrencilerin neredeyse 1,2 milyonunu sekizinci sınıf öğrencileri oluşturuyor.

İki gün önce TEOG sınavına gireceği bilgisiyle yeni okul dönemine hazırlanan bu öğrenciler ve ailelerin kafası karışık. Çünkü üç senedir yürürlükte olan TEOG Sistemi kalkacak gibi görünüyor.

Yeni durum önceki gün ATV’de özel bir televizyon programına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözleriyle gündeme geldi.

Erdoğan: TEOG’un kaldırılması konusunda Başbakan’la mutabakatımız oluştu

“Ben TEOG’dan hoşlanmıyorum. Biz geldiğimizde TEOG mu vardı?” diyen Cumhurbaşkanı, İstanbul’da Başbakan Binali Yıldırım’la yaptığı 2,5 saatlik görüşmenin ardından b Birleşmiş Milletler toplantılarına katılmak üzere Amerika Birleşik Devletleri’ne seyahati öncesi düzenlediği basın toplantısına kararında geri adım olmadığının işaretini verdi.

Erdoğan, “Dün Sayın Başbakan ile bu konuyu etraflıca görüştük. Uygulamaya girmesi konusunda herhangi bir mani yok. Çok basit bir konu. Sayın başbakanımız ve bakan arkadaşlarımızla birlikte hemen bu adımın atılması mümkün. Ve bu konuda sayın başbakan ilemutabakatımız oluştu. Temenni ediyorum ki hemen süratle bunu ülke gündeminden çıkarmak, düşürmek bütün aileleri, yavrularımızı rahatlatacaktır. Bu konuyu gündemimizden çıkarırken çocuklarımızın okul derslerine yönlenmesinin önünü açmamız ve yarışı okullarında yapmasını sağlamamız çok daha isabetli olacaktır” dedi.

Erdoğan: Milli Eğitim Bakanlığı’nın kontrolünde liseler kendi imtihanlarını yapacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEOG sisteminin kalkması halinde nasıl bir sistemin geleceği yönünde küçük de olsa bir ipucu verdi:

“Bütün mesele, orta kısımları bitirdikten sonra liseye geçerken tercihlerinde ne yapacakları konusu, okullarda atılacak adımlardır. Gidecekleri liselere yönelik, gidecekleri liselerde yapılacak hazırlıklarla atılacak adımlardır. Ve bu liseler, özellikle Milli Eğitim’in kontrolü altında yapılacak imtihanlarla, bir Fen Lisesi’ne mi gidecek, düz liseden Anadolu Lisesi’ne mi gidecek, bu liseler kendi imtihanları kendi yapar. Ve bu sorular Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanır. Ama o sınavlar yapılırken Milli Eğitim Bakanlığı’nın kontrolü altında yapılır.”

Erdoğan sözlerine son verirken “TEOG denen, ciddi manada sıkıştıran ve paraların akıtıldığı bu süreçten inşallah çocuklarımızı kurtarırız” temennisinde de bulundu.

Batuhan Aydagül: TEOG kaldırılmalı ama adil ve sürdürülebilir bir sistem geliştirilmeli

Yıllardır Türk eğitim sistemi üzerinde çalışan Eğitimde Reform Girişimi’nin direktörü Batuhan Aydagül, TEOG sisteminde değişiklik yapmanın Türk eğitim sisteminin ihtiyacını karşılamayacağı görüşünde.

Aydagül, “TEOG sorunun görünen ve küçük kısmı. Buzdağının altında ortaöğretimin fiilen işlevsiz hale getirilmesi var. Hem öğrenme hem de çocuğun iyiliği açısından işlevini yerine getiren çok az lise var. Dolayısıyla çocuklar bu çok az liseye girmek için büyük rekabet içinde. Çocuklar, aileler ve okullar üzerindeki baskıyı azaltacak uzun dönemde sürdürülebilir ve adil bir geçiş sistemi geliştirmek zor” olduğunu görüşünü savunuyor.

Eğitimde Reform Girişimi Direktörü’ne göre; hükümetin, kamuoyuna büyük sabır gerektirecek kapsamlı bir reform girişimi başlatacağını, Haziran 2018’de sonuçlarının paylaşılacağını, 2018-2019 öğretim yılında yeni modelin deneceğini, 2019-2020’de uygulamaya başlayacağını duyurması gerekiyor.

TÖDER: Geçişte güvenli ve belirsizliğe yol açmayan bir yol ortaya koymak esastır

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TEOG sistemindeki değişiklik talebine en büyük destek TÖDER (Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği)’den geldi. TÖDER Başkanı İbrahim Taşel, sistemde ciddi ve kalıcı değişmeler yapılmasının doğru olacağını söyledi.

TÖDER olarak değişiklik çalışmalarına katkı sunmaya hazır olduklarını belirten Taşel, “Bu geçiş çocuklarımızın ruh sağlığını bozmamalı, aileleri de rahatsız edici boyutlara varmamalıdır. Konuyla ilgili çalışmalar son birkaç yıldır Milli Eğitim Bakanlığımızın da gündemindeydi. Açık uçlu sorular, sosyal ve sportif etkinliklerin de geçiş puanında etkili sayılması konusunda adımlar da atılıyordu. Çözüm bu çalışmanın da ışığında sağlanmalıdır. Geçişte güvenli ve belirsizliğe yol açmayan bir yol ortaya koymak esastır. Özel okullar ve daha çok tercih edilen bazı resmî okullar için bizzat bu okul türlerinin oluşturacağı organizasyonlar tarafından MEB kontrolünde seçme yapılabilir. Okullarımızın alacağı öğrenciler konusunda farklı ama objektif kriterler belirlenebilir. Bu konuda Bakanlığımız tarafından çalışma başlatılmıştır” dedi.

Aladdin Dinçer: Okulların başlamasına bir gün kala kaos çıktı

Eski Eğitim Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer ise TEOG sistemine karşı olduğunu söylemekle birlikte bu kararın çok geç verilmesinin büyük bir kargaşa yaratmaya aday olduğunu savundu.

Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Dinçer, ilk açıklamasında tüm sınavların kaldırılacağını ima eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son açıklamasında MEB kontrolünde yeni sınavlar olacağını söylemesini Başbakan Yıldırım’la yaptığı görüşmeye bağlıyor.

“Cumhurbaşkanı ilk açıklamasında ortaöğretim başarı puanlarının esas olacağını ima etti bugün ise yeni sınavlar yapılacağını söylüyor. Ne olacak? Anlaşılan fen liseleri kendi sınavını yapacak, Anadolu liseleri de öyle. Peki meslek liseleri ve mesela imam hatip liseleri olacak? Bu sınavlarda başarılı olamayanlar açık liseye mi gidecek? Okulların başlamasına bir gün kala büyük bir kaos var. Sanırım yarın başbakan ya da bakan bir açıklama yapar. Bakanlık müsteşarı da salı günü konunun taraflarıyla bir toplantı yapar.”

36 yıldan beri eğitimci olduğunu söyleyen Dinçer, meslek hayatında ilk kez okullar açıldıktan sonra sistemin değişeceğini söyledi.

Eğitim Sen Eski Başkanı, “TEOG’un neden değiştiğinin net bir şekilde kamuoyuna açıklanması gerek. Ben TEOG karşıtıyım ama hangi saikle yapıldığını öğrenmek istiyorum. Acaba imam hatip liselerindeki kontenjan boşluğu bunda rol oynadı mı? Biliyorsunuz son iki sene kontenjanlarının yarısı boş kaldı. Eğitimin çok sayıda problemi var. Bunlardan birisi elek sistemi. Bağış miktarına göre, okul öncesi eğitime göre ya da tanışlıklara göre sınıflar oluşturuyor. Ve bazı çocuklar eleğin altında kalıyor. Bunların değişmesi gerek. İdare öğrencileri kafasına göre dağıtıyor. Böyle olunca 30 kişilik bir sınıfta 20 öğrenci okul öncesi eğitim almışken yan sınıfta beş kişi okul öncesi almış olabiliyor. Bu da kalıcı fark yaratabiliyor” dedi.

STÜDYO VOA

Köprü kazasının ardından milyarlarca dolarlık tazminat bekleniyor – 28 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG