Erişilebilirlik

Cumhuriyet Çalışanları Yeniden Cezaevine Girecek mi?


Cumhuriyet Çalışanları Yeniden Cezaevine Girecek mi?
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:06:11 0:00

Cumhuriyet davası, Türkiye’de son dönemin üzerinde en çok konuşulan davalarından biriydi. Cumhuriyet çalışanlarının 31 Ekim 2016’da gözaltına alınmasının ardından 24 Temmuz 2017’de başlayan yargılamalarının sonunda İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hiçbiri artık Cumhuriyet’te çalışmayan 14 yönetici, gazeteci ve çalışan hakkında toplam 81 yıl ceza verildi.

İstinaf mahkemesi olarak bilinen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi 18 Şubat 2019’da cezaları onayınca 5 yıldan fazla ceza alanların dosyaları Yargıtay’a giderken 5 yıldan az ceza alanlar için mahkeme süreci tamamlanmış oldu.

Kararın UYAP’a (Ulusal Yargı Ağı Projesi) yüklenmesiyle “terör örgütüne yardım” ile suçlanarak 3 yıl 9 hapse mahkum edilen Musa Kart, Güray Öz, Mustafa Kemal Güngör, Hakan Karasinir, Önder Çelik ile 3 yıl 1 ay 15 günle cezalandırılan Emre İper'in yeniden hapse girmesi söz konusu.

Hapiste kalma süreleri göz önüne alındığında 2 yıl 4 ay hapse mahkum edilen Bülent Utku ile 2 yıl 6 ayla cezalandırılan Kadri Gürsel’in cezaevine dönmesi beklenmiyor.

Avukatlar infazın durdurulması için 27. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurdu

Avukatlar Duygun Yarsuav, Fikret İlkiz, Bahri Belen, Aynur Tuncel Yazgan, Tora Pekin ve Abbas Yalçın infazın durdurulması için İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’ne bir dilekçe verdi.

Dilekçede aynı suçtan hüküm giyen ancak daha uzun süre cezaya çarptırıldıkları için dosyaları Yargıtay’da olan sanıkların durumuna atıfta bulunan avukatlar, “Yargıtay’ın açık hukuka aykırılıkları saptayıp kararı bozması durumunda beraat kararı almaları ve herhangi bir şekilde daha önce çarptırıldıkları cezanın infazına geçilmemesi ihtimali vardır” diyerek infazın durdurulmasını istedi.

Güray Öz: “Cezaevi valizimi hazırlamıştım, şimdi kışlıkları çıkardım yazlıkları koydum”

27. Ağır Ceza Mahkemesi’nin avukatların dilekçesini reddetmesi halinde hapse girecek Cumhuriyet gazetesinin eski Okur Temsilcisi (ombudsman) Güray Öz, Türkiye’de yaşanan hukuksuzluğun kabul edilemez düzeylere geldiğini söyledi.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan 70 yaşındaki gazeteci, “Yarın öbür gün karar çıkacak, valizlerimizi alıp gideceğiz. Zaten bu karar cezaevine gideceğim için valizime kışlıkları koymuştuk, şimdi onu değiştirdim yazlıkları koydum. Bekliyorum. Şöyle bir düşünce yok kafamızda buna bağıralım çağıralım isyan edelim. Bağırıyoruz, çağırıyoruz ama Türkiye’de genel gidiş için isyan ediyoruz. KHK’lı akademisyenlerin uğradığı haksızlıklar için, cezaevindeki CHP’liler için isyan ediyoruz. Biz yatar çıkarız. Biz yattığımız zaman Türkiye düzelecek mi?” dedi.

Musa Kart: “Bu ülkeye ve insanlarına dair umudumu hiçbir zaman yitirmedim”

Dünya Karikatürcüler Örgütü “Cesaret Ödülü” ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti “Basın Özgürlüğü Ödülü” sahibi eski Cumhuriyet karikatüristi Musa Kart ise en çok terörle irtibatlandırılmasını hazmedemiyor.

VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan 65 yaşındaki karikatürist, “Ben 40 yılı aşkın süredir karikatür çiziyorum. Bu süre içerisinde pek çok siyasi döneme pek çok siyasi iktidara tanıklık ettim. Terör örgütlerine en ağır eleştirileri getiren karikatürlerin altında benim imzam var. Tuhaftır ki terör örgütleriyle irtibatlandırıldım. Bu hazmedilmesi mümkün olmayan bir suçlamaydı. Ben o zaman şöyle düşündüm. Ben 40 yıldır karikatür çiziyorum ama şu anda bir karikatürün içindeyim. Bunu kabullenmemiz mümkün değildi. Burası Türkiye burada hukuki çerçevede kararlar alınmıyor” dedi.

Kötülüğün sonsuza kadar kazanmasının mümkün olmadığını dile getiren Musa Kart, infazın gerçekleşmesi halinde 13 ay daha hapis yatacak olmasına rağmen “bu ülkeye ve bu ülkeye inancı”nı yitirmediğini vurguluyor:

“Ben en büyük özrü bu sonuçları yaratan bu siyasi iradeden bekliyorum. Hukuksuzluğun adaletsizliğin kaybolduğu bu zemini kimler yarattı? Siyasi hedefler için bu değerli kavramları berhava eden ayaklar altına alan kimlerdi? Hukuk ve adalet bu ülkenin ortak paydası. Farklılıklarımız olacaktır ama hepimizin üzerinde anlaştığı bir hukuki zemin olmalı. Biz ne yazık ki bunu kaybettik. Bu ülkede karikatür çizmek zordu. Biz ip üstünde yürüyen insanlardık. İp üstünde yürürken elimizde ince uzun bir çubuk vardı. Ben ince uzun çubuğa hukuk diyordum. Biz hukuka tutunarak hukuka güvenerek yürüyorduk. Bugün yürümenin şartları yok. Hiçbir zaman karamsar olmadım. Hiçbir zaman umudumu yitirmedim, bu ülkenin insanlarına da bu ülkeye de.”

Murat Sabuncu:” İktidar, Cumhuriyet davasıyla medyanın geri kalanının gözünü korkutmak ve onları ele geçirmek istiyordu; bunu yaptı”

Ahmet Şık, (yedi yıl altı ay), Aydın Engin (yedi yıl altı ay), Akın Atalay (yedi yıl üç ay on beş gün), Hikmet Çetinkaya (altı yıl üç ay) gibi beş yıldan fazla hapis cezasına çarptırılan Murat Sabuncu cezaevine girmeyecek.

VOA Türkçe’nin konuştuğu Murat Sabuncu, kendilerinden daha az ceza alan eski Cumhuriyet çalışanlarının infazının gerçekleşmesinin hukuksuzluğu katmerli hale getireceğinin altını çizdi.

Cumhuriyet gazetesi eski genel yayın yönetmeni, “Ülkenin ana muhalefet partisine linç girişiminde olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Biz gazeteciler olarak kendi derdimizi anlatmaktan utanıyoruz. Çünkü gazetecilerin esas görevi, halkların haberini yapmaktır. Türkiye iktidar ve ortağı tarafından yok edilmeye çalışılan medyanın kendileri gibi düşünmeyenleri hapse atmaya çalışan bir süreç yaşıyor. Biz Cumhuriyet gazetesi çalışanları 1,5 yıl hapis yattık. Arkasından Sözcü geldi. Kürt basını yıllardır bu zulmü yaşıyor. Bütün bu süreçler içine iktidarın yapmak istediği çok net idi. Medyanın geri kalanını korkutmak ve ele geçirmekti ki ele geçirdiler. Özgür birkaç gazete, televizyon ve internet sitesi dışında medyanın %98-99’u iktidarın elinde. Gazeteciler artık başkalarının haberlerini yapmak yerine kendi haberlerini yapmak zorunda kalıyorlar. Sadece kendimiz için bir şey istemiyoruz. İstinafla ilgili tüm kim varsa bizim gibi sorun yaşayan istinafla ilgili sorun yaşayan Yargıtay’a gitmesini istiyoruz” dedi.

Türkiye’de gazetecilik faaliyeti nedeniyle hapis yatan en yaşlı gazeteci Hüseyin Cahit Yalçın’dı. 31 Mart Vakası sırasında (1909) dergisi yağmalanan, İzmir Suikasti Davasında sürgüne gönderilen Yalçın, Demokrat Parti’nin iktidarda olduğu 1954 yılında hapse mahkum edilmişti.

83 yaşındaki Orhan Erinç artık Türkiye’nin hüküm giyen en yaşlı gazetecisi

Cumhuriyet Vakfı gibi Türkiye Gazeteciler Sendikası ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin de eski başkanı olan Orhan Erinç, istinaf mahkemesinin kararı onamasının ardından hüküm giyen en yaşlı gazeteci ünvanını kazandığını ifade etti.

VOA Türkçe’nin sorularını cevaplayan Erinç, “83 yaşındayım ve 62 yıllık gazetecilik kıdemi olarak yaşıyorum. Hapsedilen en yaşlı gazeteci olarak Hüseyin Cahit Yalçın bilinir ama benim yaşımda değildi. Böyle bir özelliğim söz konusu oldu. Bugüne kadar çok gazeteciyi mahkum gördük. Hem TGC Başkanı hem de TGS Başkanı olarak bunlarla ilgilenmek durumundaydım. Şimdi başkanlarda görev. Onlar da bu işi gereği gibi yapıyorlar. Bu (yaşananlar) Türkiye’de hukukun guguka döndüğü söylemlerine uygun adalet durumu diye düşünüyorum. Umuyorum ki yanlıştan dönülür. Hukuksuzluğu giderilecek yasal çalışmalar yapılır ve Türkiye’de basının özgür olduğu bir ortam yaratılır” dedi.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG