Erişilebilirlik

Corona’ya Karşı Yeni Umut: İmmün Plazma


Corona’ya Karşı Yeni Umut: İmmün Plazma
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:24 0:00

Son günlerde özellikle sosyal medyada, yakınları Corona virüsü salgını nedeniyle yoğun bakımda yatan birçok kişi ‘‘immün plazma’’; bir diğer adıyla ‘‘bağışıklık serumu’’ bağışı çağrısında bulunuyor. Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’nın da desteklediği bu tedavi yöntemi aslında yeni bir yöntem değil.

VOA Türkçe’ye konuşan Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kutsal Turhan, “İmmün plazma, aslında başka hastalıklarda uzun süredir kullandığımız bir teknik” dedi. Kızılay da “Sen iyileştin, şimdi plazma bağışınla iyileştirme sırası sende” başlığıyla yaptığı bağış çağrısında, “Herhangi bir hastalıktan iyileşmiş kişilerin kanından elde edilen plazmalar tarih boyunca aşının ilk öncülü olarak kabul edilmiştir. Bu kapsamda immün plazma tedavisi 1900’lerin başından bu yana tıp camiasında bilinen ve uygulanan bir yöntem olup, geçmişte dünyayı etkisi altına alan SARS, MERS, Ebola, Kuş Gribi gibi salgınlarda da uygulanmıştır” ifadelerini kullanıyor.

Corona’yla savaşmayı bilen hücreler

Prof. Dr. Turhan, “Bazı insanlar Corona hastalığını geçirdiklerinde kanlarında bu virüse karşı bağışıklık hücreleri oluşuyor. Bunlara antikor deniyor. Bu antikorlar, bu virüsü nasıl yeneceklerini, nasıl mücadele edeceklerini bilen savaşçı hücreler. Burada yapılan işlem kandan aferez denen özel bir yöntem yardımıyla o hücreleri alarak henüz hastalığı geçirmekte olan kişinin kanına vermek. Yani amaç, hastalıkla savaşmayı bilen hücreleri savaşan kişinin kanına vermek” diye konuştu.

Bütün dünyada bu hastalıkla mücadele çabalarının henüz çok yeni olduğunu hatırlatan Turhan, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) immün plazma yöntemiyle çok iyi sonuçlar alındığına dair veriler yayınladığını vurguladı. Turhan, Sağlık Bakanlığı’nın da bu uygulamayı teşvik ettiğinin altını çizdi. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesinde şu ana kadar iyileşerek taburcu olmuş iki hastanın plazma bağışında bulunduğunu söyleyen Turhan, bu plazmaların halen hastalıkla mücadele eden iki hastaya nakledildiğini belirtti.

“Bazen tek şans plazma bağışı”

İmmün plazma tedavisi gören bazı hastaların sağlığına kavuşması, özellikle hasta yakınlarının bu yönteme ilgisini artırıyor. Prof. Dr. Turhan da “Yoğun bakımdaki hastalar için uygulanan farklı tedaviler var. Ama plazma bağışı şu anda gerçekten çok önemli görünüyor. Bu, yeni bir hastalık olduğu için biz de bu hastalıkla mücadeleyi yeni öğreniyoruz. O nedenle zaman içinde önerilen tedavilerde değişiklik olabiliyor. Etkili denen ilaçlar etkisiz çıkabiliyor. Etkisiz denen ilaçların daha sonra başka bir etkisi çıkabiliyor. Ama şu anda plazma tedavisi yoğun bakımda yatan, kritik durumdaki hastalar için iyi bir tedavi gibi görünüyor. Bazen tek şans gibi görünüyor” dedi.

Kızılay’ın verdiği bilgiye göre, 20 Nisan tarihi itibarıyla bağışlanan immün plazma miktarı 200 üniteyi geçti. Türk Kızılay Genel Başkanı Kemal Kınık, “Her bir donörden bir seferde 400 ml plazma alınıyor ve bu iki kişinin tedavisinde kullanılacak plazma bileşenine dönüştürülüyor” açıklamasında bulundu. Her bir bağışçı ilk bağışın yapıldığı tarih başlangıç tarihi kabul edilmek kaydıyla 7 ila 10 günde bir olmak üzere, bir ay içinde en fazla 3 kez bağış yapabiliyor.

“Bağışçı açısından hiçbir risk yok”

Ancak plazma bağışında bulunabilmek için belirli koşullara sahip olmak gerekiyor. Turhan, bu koşulları şöyle sıralıyor: “Birinci şart, bu hastalığı geçirmiş, iyileşmiş olmak. Hastalıktan iyileştikten sonra en az 14 gün geçmiş olması gerekiyor. Yapılan iki PCR testinin de negatif çıkması gerekiyor. Ama sadece bu yeterli değil. Bir diğer kriterimiz, bağışçının 18-60 yaş arasında olması. Ayrıca kadın bağışçıların gebe kalmamış olması gerekiyor. Bu, tabii bizim bağışçı havuzumuzu küçülten bir kriter ama hastalarımızın güvenliği açısından bunu uygulamak zorundayız. Bütün bunların dışında normal kan bağışçısı olmakla ilgili kriterler bu işlem için de geçerli”.

Turhan, plazma bağışının normal kan bağışından bir farkı olmadığını vurgulayarak “Sadece biraz daha uzun sürüyor. Bir saate kadar bağışçılarımızı kan merkezimizde misafir ediyoruz. Normal kan verir gibi veriyor. Bağışçı açısından hiçbir risk ya da ona getirdiği ekstra bir yük yok” dedi. Turhan, koşulları karşılayanları plazma bağışına çağırarak “Bizim hastanemizin kan merkezine ya da herhangi bir Kızılay şubesine başvurmaları yeterli” diye konuştu.

STÜDYO VOA

Köprü kazasının ardından milyarlarca dolarlık tazminat bekleniyor – 28 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG