Türkiye'de 15 Temmuz 2016'da yaşanan darbe girişiminden bu yana Türk vatandaşlarının Almanya'ya iltica başvurularında artış yaşanıyordu. Ancak Corona virüsü salgını ve özellikle sıkılaştırılan sınır kontrolleri nedeniyle iltica başvurularının azaldığı açıklandı.
2019 yılında Türkiye’den 10 bin 833 kişi Almanya’ya iltica başvurusu yaparken, 2020'de başvuru sayısının 5 bin 782 kişiyle 2019'a göre yarı yarıya azaldığı belirlendi. 2018 yılında 10 bin 356 iltica başvurusu yapılmıştı. Türkiye'den geçen yıl yapılan başvuruların yüzde 47,7'sinin kabul edildiği de açıklandı. Başvurularda kabul oranı 2018'de yüzde 46,7 ve 2019'da yüzde 52,7 olarak açıklanmıştı.
Federal İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre, 2020'de Almanya’da ilticaya başvuranların genel sayısı da bir önceki yıla göre yüzde 31,5 azalmayla toplam 76 bine geriledi. Yapılan başvurulardan 37 bin 800'ü kabul edildi. İçişleri Bakanlığı verilerine göre ülkeler bazında en fazla başvuru Suriye kökenlilerden gelirken bunu Afganistan, Irak ve Türkiye izledi.
15 Temmuz'daki darbe girişiminden sonra, Gülen yapılanması ile bağlantılı olduğu tahmin edilen kırmızı pasaport sahibi diplomatlar ve askerlerin Almanya’ya ilticaları iki ülke arasında gerilime neden olmuştu. Dönemin İçişleri Bakanı Thomas de Maziere‘in en az 250 diplomatik pasaport, 365 ise hizmete bağlı olarak alınan pasaporta sahip Türk vatandaşı devlet çalışanlarının Almanya'ya iltica başvurusunda bulunduğunu açıklaması sonrasında, Türkiye bu kişilerin Türkiye'ye iadesini istedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Teröre çanak tutuyorsunuz, çanak. Bu terör belası, ey Almanya bilesin bumerang gibi sizi de vuracaktır…Terör örgütleri akrep gibidir, döner dolaşır sırtından ısırır" şeklinde bir açıklama yaptı.
Konu Erdoğan’ın Başbakan Angela Merkel ile olan buluşmalarında ve telefon görüşmelerinde de ele alındı. İade talepleri arasında Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarının savcılarından Zekeriya Öz ve Celal Kara ile darbe girişiminden sonra Akıncı Üssü’nde yakalandıktan sonra serbest bırakılan ve Almanya’ya kaçan Adil Öksöz da bulunuyor. Ancak Berlin Türkiye’deki insan hakları durumuyla ilgili endişelerini öne sürerek, bu yöndeki tepki ve taleplere cevap vermedi.
