Erişilebilirlik

Sokak Müzisyenleri Salgın Nedeniyle Zor Günler Geçiriyor


Uzun yıllardır Beşiktaş, İstanbul'da müzik yapan sokak sanatçısı Hüseyin Gümüş
Uzun yıllardır Beşiktaş, İstanbul'da müzik yapan sokak sanatçısı Hüseyin Gümüş

Son yıllarda sokak müzisyenleri İstanbul’un kent dokusunun ve popüler kültürünün kıymetli parçalarından biri haline geldi.

Kentin yalnızca Taksim, Bakırköy, Beşiktaş ve Kadıköy gibi merkezi noktalarında değil, metro istasyonlarında, metrobüs yolculuklarında, vapur seyahatlerinde onlara günün her saatinde rastlanır oldu.

Kimisi birkaç dakika, birkaç saat süren performanslarıyla yoğun iş koşuşturması içinde yıpranan İstanbullular'a küçük ve hoş molalar sunuyorlardı. Ancak Corona virüsü salgını onları da etkiledi. Çoğu evlerine çekildi.

Ancak bazı sokak çalgıcıları hala dışarı çıkıyor. Görme engelli saz sanatçısı Hüseyin Gümüş onlardan biri. Beşiktaş’ta Cumhurbaşkanlığı Çalışma Ofisi’nin tam karşısında bulunan Ortabahçe Caddesi’nin hemen başlangıcında çalmaya devam ediyor.

Ona rastladığımızda İbrahim Tatlıses’in meşhur ettiği ‘Sen Aşıksın’ türküsünü söylüyordu. ‘‘Mutluluk mu istiyorsun, gönülden seviyorsun, sen aşıksın arkadaş, ne diye gizliyorsun, sen aşıksın arkadaş...’’

Corona Günlerinde Sokak Müzisyenleri Ne Yapıyor?
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:03:57 0:00

Görme engelli saz sanatçısı: ‘‘3 kuruş, 3 kuruştur deyip geliyorum’’

Biraz bekledik, giden gelen olmayınca, yanına sokulup sorduk, ‘‘Neden buradasınız? Paraya ihtiyacınız mı var?’’

25 yıldır Beşiktaş’ta çaldığını söyleyen Gümüş, ‘‘Ekonomik sıkıntımız var. Elbette salgın ekonomiyi etkiledi. Buradan dakikada 300 kişi geçerdi bu hastalık çıkmadan önce, şimdi saatte 10 kişi geçiyor. Öyle etkiliyor. Eskiden günde kazandığım para, 70 oluyordu, 80 oluyordu. Hatta bazen 100 olduğu oluyordu. Şimdi 40 liraya 50 liraya düştü’’ diyor.

Hüseyin Gümüş, 35 yaşında. Eşinin Corona salgınından kaygı duyduğunu, kendisinin dışarı çıkmasını istemediğini söylüyor.

‘‘Eşim de ‘çıkma’ diyor. Kayınçolarım da. Ama onları dinlemiyorum, çünkü sıkılıyorum. Buraya alışmışım böyle. Evde yapamıyorum. 25 senem geçti burada. 10 yaşından beri buradayım ben. Ne yapayım? Üç kuruş, üç kuruştur diyorum geliyorum. Hastalığa da gelince, işte Allah’tan gelen bir şey. İnşallah hekimler çaresini bulur da, hapını, iğnesini, çaresini, bir şeyini bulur da bugünler de geçer inşallah.’’

Sokak müzisyenleri: ‘‘Gelirimiz yok, faturalarımız birikiyor, ödenecek kiralarımız var, o yüzden dışarı çıkıp çalışıyoruz’’

Bir de mecburiyetten sokak çalgıcısı olanlar var.

Yıllardır Kumkapı’da Kadıköy restoranlarda müzik yaparak geceleri şenlendiren

Özkan ve Ertan o kategoride sayılmalı.

16 Mart’ta kafe, havuz, spor salonu, kahvehane, berber, kuaför gibi mekanlarla içkili restoranlar da kapanınca onlar da işsiz kalmışlar. 'Evde Kal' uyarılarına kulak verip iki hafta, hatta üç hafta evde oturmuşlar. Ancak bakmışlar ki yasak kalkmıyor ve salgın sürüyor ama faturalar gelmeye devam ediyor, onlar da kemanı klarneti alıp sokağa çıkmışlar.

‘‘Bir aydan beri faturalarımız birikiyor. Elektriğimiz sularımız. Çoğumuz zaten kirada oturuyoruz. Ev sahipleri mecbur kiraları istiyor. Biz de bir şeyler yapmak için uğraşıyoruz. Normalde sahnelerde çalan insanlarız. Günlük çalışıyoruz. Ama onun dışında hiçbir ek gelir kaynağımız yok. Bizim sigortamız da yok. O yüzden para kazanmaya mecburuz’’ diyor Kemancı Ertan. ​

Geleceğe umutla bakıyorlar

Yanlarında ismini vermeyen bir arkadaşlarıyla Kadıköy’de sokak sokak gezip müzik yapıyorlar. Sağlık Bakanlığı’nın 'Evde Kal' çağrılarına uyup sokağa çıkmayan vatandaşlar müziği duyunca balkonlarına çıkıp kah alkışlıyor, kah mandalla bahşiş atıp bu emeği takdir ediyor.

Klarnetçi Özkan bu ilgiden memnun:

‘‘Bu Corona günlerinde halkımıza moral kaynağı oluyoruz. Onlar da bize gönüllerinden kopanları veriyorlar. Biz de harçlığımız alıyoruz. Yaptığımız işten memnuniyet duyuyoruz. Halkımızdan Allah razı olsun. Onları başımızdan eksik etmesin, teşekkürlerimizi sunuyoruz.’’

Yarım saat çaldıktan sonra bir duvarın üstünde soluklanmalarını fırsat bulup soruyoruz, ‘‘Geleceğe nasıl bakıyorsunuz, endişeniz var mı?’’

Bu kez yanıtı birlikte veriyor Klarnetçi Özkan ve Kemancı Ertan, ‘‘Bu kara günler gelip geçecek, gelecek iyi olacak. İnşallah, kederler hep kalkıp gidecek. Bütün insanlar yine eskisi gibi sokağa çıkacak. Yine eğlencesine bakacak. Mutlu olacaklar.’’

STÜDYO VOA

ABD üniversitelerinde Gazze protestoları yayılıyor - 24 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:22 0:00
XS
SM
MD
LG