Erişilebilirlik

Çin’den Aktivist Uygur Diasporasını Sindirme Girişimi İddiası


(ARŞİV)
(ARŞİV)

ABD’de yaşayan Uygur diasporası, Çin devlet medyasında art arda yayınlanan videolara kuşkuyla yaklaşıyor. Videolarda, Uygurlar’ın Şincan’da yaşayan aile üyeleri gözaltında tutulduklarını inkar ederken, bunun Çin karşıtı propaganda olduğunu söylüyor.

Amerika’daki Uygurlar, yıllarca ortadan kaybolan aile üyelerinin, Şincan bölgesindeki baskı ve zulme karşı örgütlenmemeleri için, Çin sosyal medya platformları aracılığıyla kendilerine ulaştıklarını belirtiyor.

Videolara kuşkuyla yaklaşanlardan biri ABD’de yaşayan Samira Imin. Imin, iki yılı aşkın süredir Çin’deki bir toplama kampında gözaltında tutulan babası Iminjan Seydi’nin, Çin devlet gazetesi China Daily’nin Twitter sayfasında yayınlanan videosunu izlemiş. Babasıyla WeChat üzerinden de görüştüğünü belirten Imin, babasının gözaltında olduğunu inkar ettiğini ve bu iddiaların Çin karşıtı güçler tarafından uydurulduğunu söylediğini aktarıyor.

Boston’da yaşayan 27 yaşındaki sağlık çalışanı Imin “Neredeyse üç yıl sonra yaptığımız ilk konuşmada benden Twitter gibi sosyal medya platformlarındaki paylaşımlarımı silmemi ve hiçbir şey paylaşmamamı istedi” diyor. Şincan’daki Uygurlar’ın dramına sosyal medya üzerinden dikkat çekmeye çalışan aktivist Imin, babasının bu talebi Çin hükümetinin zorlamasıyla yaptığından emin.

“Çin hükümetinin, eylemlerimi ve düşüncelerimi, babamı kullanarak kontrol altına alma girişini kabul edilemez” diyen Imin, “Babamın her türlü devlet takibi ve baskısından kurtulmasını istiyorum” şeklinde konuşuyor.

‘Aşırıcılığa teşvik’

Seydin, 2017’de tutuklanmadan önce, bölgenin başkenti Urumçi’deki Şincan İslam Enstitüsü’nde Çin tarihi profesörü olarak görev yapıyormuş. Seydin aynı zamanda, 2012’deki kuruluşundan beri dil, eğitim, teknoloji ve psikoloji gibi konularda neredeyse 50 kitap basan Imin Yayınevi’nin sahibi.

Aylarca babasının nerede olduğunu bilmediğini söyleyen Imin, 2019’da Pekin’deki tanıdıklarından babasının “yeniden eğitim kampı”nda tutulduğunu ve gizli yapılan bir mahkemede “aşırıcılığa teşvik” suçundan 15 yıl hapis cezasına çarptırıldığını öğrenmiş.

Imin, bu bilgiye ulaştıktan sonra, Şincan’daki Uygurlar’ın durumuyla ilgili farkındalık yaratmak ve Arapça dilbilgisi kitabı yayınladığı için tutuklanan babasının serbest bırakılmasını sağlamak için sosyal medyanın gücünü kullamaya başlamış.

Imin, izini kaybettiği aile üyelerini yıllar sonra Çin medyasında gören tek Uygur değil.

Amerika’nın Virginia eyaletindeki Uygur Amerikan Derneği’nin başkanı 36 yaşındaki Kuzzat Altay, 68 yaşındaki babası Memet Kadir’i yaklaşık iki yıl sonra ilk kez geçtiğimiz Ocak ayında Çin devletine bağlı yayın organı Global Times’da görmüş.

“Yaklaşık iki yıldır hayatta olup olmadığını bile bilmiyordum. Birdenbire babamı Çin devlet televizyonunda, Uygur aktivizmine son vermem gerektiğini aksi takdirde beni evlatlıktan reddedeceğini söylerken gördüm” diyen Altay, babasının yarı felçli olduğunu ve söylediklerinin ezberletildiğini düşünüyor.

‘Babamın eğitime ihtiyacı yoktu’

Altay, VOA ile yaptığı söyleşide, “Babam sağlıklı ve emekli bir işadamıydı. Çin’in iddia ettiği gibi yeni beceriler kazanmak için eğitim almaya ihtiyacı yoktu. İşe ihtiyacı yoktu, hatta istihdam yaratabilecek durumdaydı. Ama yine gözaltına alındı” dedi.

İnsan hakları örgütleri, Çin’in 2016’nın sonlarından beri, Şincan’da yaşayan Uygurlar’ın ve diğer Müslüman azınlıkların denetim altında tutulmaları ve keyfi tutuklanmaları için sistemli bir kampanya başlattığını söylüyor. Birleşmiş Milletler (BM) geçtiğimiz aylarda Çin hükümetine, milyonlarca kişinin gözaltında tutulduğu düşünülen bölgeye “serbest erişim” talep etti.

Bu iddiaları yalanlayan Çin hükümetiyse, Şincan’da “eğitim aracılığıyla dönüşüm merkezleri” işlettiğini söylüyor. Çinli yetkililer kampların, “aşırılık ve terör düşüncelerine maruz kalanlar” için kurulan “mesleki eğitim tesisleri” olduğunu savunuyor. Yetkililer bazı kamplardaysa, yeni işlere girebilmek için gerekli eğitimlerin verildiğini savunuyor.

ABD Uluslararası Af Örgütü’nün Asya Pasifik Haklarını Savunma Müdürü Francisco Bencosme, Şincan’dan gelen ve sayıları giderek artan videoların, Pekin’in, Şincan’daki yakınları için sesini yükselten Uygur diasporasını taciz etmek amacıyla başvurduğu hamlelerin sonuncusu olduğunu söylüyor.

Bencosme, “Bu videolar, Çin’in aktivistleri susturmak için aile üyelerine uyguladığı sistemli baskı ve zorlamanın bir parçası” diyor.

STÜDYO VOA

Köprü kazasının ardından milyarlarca dolarlık tazminat bekleniyor – 28 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG