Çin, Hong Kong’da yüz binlerce kişinin protesto amaçlı sokaklara dökülerek şiddet olaylarının yaşanmasından ABD’yi sorumlu tuttu.
Açıklamayı Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Chunying Salı günkü basın brifingi sırasında yaptı.
ABD’li yetkililerin gösterilerin arkasında olduğunu savunan sözcü, ABD’den bu gösterilerde oynadığı rolü ve amacını açıklamasını istedi.
Pazar günü Hong Kong’un suç çeteleriyle bağlantısı olduğu tahmin edilen beyaz tişörtlü erkeklerden oluşan bir grup, Pekin’in Hong Kong’daki irtibat zarar veren bazı demokrasi yanlısı göstericilere saldırmıştı.
Hua, Çin’in Hong Kong’daki şiddet olaylarını eleştiren İngiltere ve ABD’ye içişlerine daha fazla müdahale etmeleri halinde hoşgörü göstermeyeceğini söyledi.
Hua, “ABD şunu bilmeli, Hong Kong Çin’e aittir ve yabancı müdahaleye izin vermeyiz. ABD’ye kirli ellerini çekmesini tavsiye ediyoruz” dedi.
Başkan Trump ise Pazartesi günü yaptığı açıklamada Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in protestolar konusunda son derece sorumlu davrandığını söylemişti.
Hong Kong, 1997’de “tek ülke, çift sistem” yöntemiyle İngiltere’den Çin egemenliğine geçti.
Ancak Hong Kong’da halk Pekin’in artan kontrolu ve Hong Kong sakinlerinin kendi liderlerini seçmesine izin vermemesi gibi konulardan şikayetçi.
Zanlıların Çin’e teslimini kolaylaştıran bir yasa tasarısı Hong Kong’da büyük protesto gösterilerine neden olmuş, birçok kamu binası işgal edilmiş, polis ve göstericiler arasında çatışmalar yaşanmıştı. Eylemler yasa tasarısının iptal edilmesine rağmen sonra ermedi.
Çin, Hong Kong’a müdahale ettiğini reddediyor ve yasa tasarısı nedeniyle başlayan protestoların “tek ülke çift sistem” yöntemiyle gelen zorluklardan olduğunu söylüyor.
Hong Kong, 1997’de İngiltere tarafından 50 yıl özerk yönetim koşuluyla Çin’e iade edilmişti. Hong Kong, o dönemden bu yana en büyük siyasi krizlerinden birini yaşıyor.
Uzmanlara göre şiddet içermeyen bir eylem olarak başlayan ancak yön değiştiren eylemlerin altında sınır dışı yasa tasarısından başka sebepler de yatıyor.
Dünyada zengin ve yoksul arasındaki uçurumun en fazla olduğu yerlerden olan Hong Kong’da yüksek emlak fiyatları nedeniyle birçok kişi ev alamıyor. Geleceklerini güvence altında görmeyen gençler hayallerini gerçekleştirememekten ve kendilerini ifade edememekten şikayet ediyor.
