Erişilebilirlik

“Çığlığımıza Acilen Yanıt Verilmesi Gerekiyor”


ANKARA - Türk Eczacıları Birliği (TEB) Merkez Heyeti Başkanı Arman Üney, Corona virüsü salgınının ardından ülke genelinde eczacılar olarak ekonomik açıdan tükendiklerini belirterek, “2009 yılından bu yana güncellenmeyen, mevcut koşullara hiçbir şekilde uyum sağlamayan ilaç fiyat kararnamesi acilen güncellenmelidir. Bu çığlığımıza acilen yanıt verilmesi gerekmektedir” dedi.

“Çığlığımıza Acilen Yanıt Verilmesi Gerekiyor”
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:12 0:00

TEB Merkez Heyeti Başkanı Üney, beraberinde İkinci Başkan İhsan Orkun Yılmaz, heyet üyeleri Saygun Gargın, Tahir Özelçi, Birgün Nasırlıoğlu Kara, Fehmi Onur Özgüven ve Osman Özdemir ile birlikte 14 Mayıs Eczacılık Günü dolayısıyla sorunlarını gündeme taşıdı.

Ülke genelinde 44 bin eczacı ile sağlık hizmeti sunduklarını belirterek, bu yılki temayı “Mahallenin Sağlığı Bizden Sorulur” şeklinde belirlediklerini kaydeden Üney, “Ancak görev ve sorumlulukları itibarıyla üzerlerine titrenmesi ve adeta gözbebeği gibi korunması gereken eczacıların, son yıllarda giderek artan sayıda sorunla baş başa bırakıldığını üzülerek görmekteyiz. Çözülmesi gereken sorunlar dağ gibi birikmiş, eczacılar adeta kaderlerine terk edilmişlerdir” değerlendirmesini paylaştı.

Sağlık Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Maliye Bakanlığı’yla sorunları çözmek üzere her zaman diyaloğu sürdürdüklerini belirten Üney, piyasada bulunmayan ilaçlar ile ilgili “Eczacı için en zor şey, bir hastaya ihtiyacı olan ilacı bulamadığını söylemek zorunda kalmaktır. Özellikle nöbetçi iken eczacılar için neden ilaç olmadığını anlatmak durumunda kalınması nedeniyle de geceleri eczanelerde kuyruklar oluşuyor. İlaçta dışa bağımlılık söz konusu. Yerli ilaç üretimiyle ilgili araştırma-geliştirmeye kaynak ayrılması gerekiyor. Bizim ürettiğimiz zaman dışa bağımlılık azaldıkça bu yoklar da azalacaktır” değerlendirmesinde bulundu. Üney, “Türkiye’deki eczanelerden yarısından fazlası yüzde 55’i fiyat artışı yapmaksızın yaşamaya çalışıyor. Yüzde 37’si en az bir banka kredisiyle ayakta kalmaya çalışıyor” bilgisini verdi.

“Her sene ilaç bulunmama mevsimi yaşanıyor”

Sağlık Bakanlığı’nın İlaç Fiyat Kararnamesi’ni 2009 yılından bugüne güncellememesini en önemli sorun başlığı olarak işaret eden Üney, bakanlığın yılda sadece iki kez ithal ilaç alımı için Euro kuru belirlemesi nedeniyle de piyasada ilaç sıkıntısı yaşandığına dikkat çekti.

Üney, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Mevcut koşullara hiçbir şekilde uyum sağlamayan ilaç fiyat kararnamesi acilen güncellenmelidir. Çünkü eczanelerimizin artık mevcut ekonomik koşullarda ayakta kalma gücü tükenmiş, eczane ekonomileri sürdürülebilir olmaktan çıkmış ve erimiştir. Eczacıların bu çığlığına acilen yanıt verilmesi gerekmektedir. Hem eczacılar olarak bizleri hem de hastalarımızı yakından etkileyen bir diğer sorun, ilaç fiyatlandırmasında kullanılan Euro kuru güncellemesi öncesinde yaşanan ilaca erişim sorunudur. Halk sağlığını önceleyen bir meslek grubunun temsilcileri olarak altını özellikle çizmek istiyorum ki; bu sorunun çözüme kavuşması bizim için büyük önem taşımaktadır. İlaca kolaylıkla erişim, halk sağlığının en önemli önceliklerinden biridir. Bu sorunun çözümüne yönelik önlemlerin ivedilikle alınması gerekmektedir. Özellikle güncellemenin yapıldığı şubat ayının öncesinde hastalarımız çok sayıda ilaca erişimde sıkıntı yaşamakta, hastalarımızın yaşadığı bu mağduriyet eczanelere de ciddi anlamda yansımaktadır. Hastalarımızın ilaca erişiminde yaşadığı sıkıntıların giderilmesi için artık yılda sadece bir kez kur güncellemesi yapılması gerçekçi değildir. Bunun yerine yılda en az 3 veya 4 kez kur güncellemesi yapılması gerekmektedir.”

Neden her yıl piyasada ilaç sıkıntısı yaşandığını sorduğumuz TEB Merkez Heyeti Başkanı Üney, “Her sene bu ilaç bulunmama mevsimi yaşanıyor” diyerek, kesinlikle eczanelerde stokçuluk yapılmadığını ve özellikle bu sene döviz kurundaki hızlı artış kaynaklı sıkıntı yaşandığını belirtti. Sağlık Bakanlığı’nın neden fiyat güncellemesi yapmadığını sorduğumuz Üney, “Bunun cevabını gerekli fiyat düzenlemesini yapmayanlar vermeli” şeklindee tepkisini gösterdi.

Eczanelerde ilaçlar için hastalardan fiyat farkı talep edilmesi

SGK’nın kamu kurumları için talep ettiği indirimi artık döviz kuru artışı nedeniyle bazı ilaç firmaları tarafından uygulanmadığına dikkat çeken Üney, “Söz konusu firmalarca keyfi olarak yapı bu uygulamanın faturası, aradaki fiyat farkını ödemek zorunda kalan hastalarımıza çıkmaktadır. Bu durum özellikle kronik hastalığı bulunan vatandaşlarımızın cebinden yüksek tutarlarda fiyat farkı çıkmasına yol açmaktadır. Diğer yandan vatandaşlarımız, fark çıkarmayan ilaç talep etse dahi SGK’nın ödeme politikası bazı ilaçlarda, hastaların her koşulda fiyat farkı ödemesine sebep olmaktadır. Kuşkusuz bu durum hastalarımız için çok ağır bir yük demektir. Konunun tarafları SGK ile ilaç firmaları olmasına rağmen, yaşanan sorun eczacılar ile hastaları karşı karşıya getirmektedir. Gerekli çözüm, SGK ve ilaç firmaları tarafından sağlanmalı ve hastaların mağduriyeti acilen giderilmelidir” diye konuştu.

Kronik böbrek rahatsızlığına sahip diyaliz hastaları için 508 ilaçta sıkıntı olduğunu ve bin-iki bin liralık fiyat farkı sorununun SGK tarafından çözüldüğünü anlatan Üney, kalıcı çözüm açısından yerli ilaç üretimini yeniden vurguladı.

“Kamudaki eczacılar için özlük hakları iyileştirilmeli”

TEB olarak kamu eczacılarıyla ilgili de özlük hakları iyileştirilmesini talep ettiklerini belirten Üney, “Kamuda çalışan meslektaşlarımızın çalışma koşullarında ve özellikle özlük haklarında, bugüne kadar günümüz koşullarına uygun ve hakkaniyetli bir düzenleme yapılmamış olmasıdır. Bakanlıklarda, kurumlarda, hastanelerde ve diğer sağlık kuruluşlarında görev yapan kamu eczacılarının hak ettikleri koşullarda görev yapmaları ve özlük haklarının iyileştirilmesi gerekmektedir” değerlendirmesini aktardı. Üney, ayrıca “Kamu kuruluşlarında, özel hastanelerde ve devlet hastanelerinde eczacı sayısı arttırılmalıdır” çağrısında bulundu.

Son olarak TBMM’de sağlık çalışanlarına yönelik şiddet uygulayanlara hapis cezası verilmesiyle ilgili yasal düzenleme konusunda kendilerine eczacıları da kapsadığı güvencesi verildiğini açıklayan Üney, aslında yasada eczacı ifadesi kullanılmasını ya da daha kapsamlı tanımlama talep ettiklerini, ancak zaten asıl uygulamaya bakmak gerektiğini işaret etti. Üney, önemli olanın, sağlıkta şiddeti önleme amaçlı yasal hükmün nasıl hayata geçirileceği olduğunu söyledi.

“Kontrolsuz şekilde eczacılık fakülteleri açıldı”

TEB Merkez Heyeti Başkanı Üney, “Eczacılık mesleğinin geleceği açısından karşı karşıya kaldığımız bir diğer sorun, kontrolsuz bir şekilde açılan eczacılık fakülteleri sorunudur. 1997 yılına kadar 7 adet eczacılık fakültesi bulunurken, 2001-2021 yılları arasında bu sayı 6 kat artmış, bugün itibarıyla eczacılık fakültesi sayısı 60’a dayanmıştır. Eğitim veren 47 eczacılık fakültesinden sadece 14’ü akredite eczacılık eğitimi verebilecek kapasiteye sahiptir. Tekrar ediyorum, eğitim veren 47 eczacılık fakültesinden sadece 14’ü akredite eczacılık eğitimi verebilecek kapasiteye sahiptir. Bu durumu, alt yapıdan ve akademik kadrodan yoksun olarak açılan eczacılık fakültelerinin, diğer fakültelerden eğitim desteği istemesi de açıkça göstermektedir. Uluslararası standartlarda kaliteli eczacılık eğitiminin sağlanması ve mesleki sürdürülebilirlik için, ülkemizde yeni eczacılık fakültelerinin açılmaması çağrımızı tekrarlıyoruz. Ülkemizin daha fazla eczacılık fakültesine ihtiyacı yoktur. Alt yapıdan ve akademik kadrodan yoksun eczacılık fakültelerinin yerlerine ilaç Ar-Ge merkezi kurulmalı, mevcut eczacılık fakültelerinin kontenjanları kademeli olarak düşürülmeli ve eczacılık fakültelerine giriş için başarı sıralaması 50 bin ile sınırlı tutulmalıdır” diye ekledi.

Üney, ayrıca Corona virüsü salgınında mücadelede hayatını kaybeden 76 eczacı ve 24 eczane teknisyeni ve 2 eczacı odası çalışanlarını da anımsattı.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Biden yönetimi Çin’den ithal edilen ürünlere gümrük vergilerini arttırdı - 14 Mayıs
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:58 0:00
XS
SM
MD
LG