Erişilebilirlik

CHP’li Belediyelerde 'Tehdit' HDP’lilerde 'Kayyum' Gerilimi


İçişleri Bakanı Süleyman Soylu
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu

Türkiye, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimi’nden bugüne muhalefet cephesince kazanılmış belediye başkanlıklarına yönelik hukuki gerekçelerle yürütülen siyasi yaptırımlar sürecini tartışmaya devam ediyor.

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) AKP’nin itirazlarıyla 1 ayı aşkın süre sonunda 6 Mayıs’ta İstanbul’da aynı sandıkta, aynı zarftaki oy pusulalarından sadece Büyükşehir Başkanlığı seçimini yenileme kararı almasıyla seçim aşamasında zirve noktasına tırmanmış “seçilmişler tartışması” şimdi İçişleri Bakanlığı’nın hamleleriyle yeni boyuta taşındı.

Son olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 23 Haziran’da ikinci kez yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde yeniden seçilen CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun görevden alınacağını ima etmesi dikkat çekti. CHP, İmamoğlu’nun yerine kayyum atanabileceği imasına sert tepki gösterdi.

İçişleri Bakanı Soylu, ilk önce “pejmürde ederim” dediği İmamoğlu hakkında bugün “İstanbul’a kayyum atacak mı?” sorusu üzerine “Pazar sabahı açıklayacağım” yanıtını verdi. Soylu’nun bu sözleriyle Pazar günü CHP’nin kazandığı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na kayyum yoluyla el konulacağı dolayısıyla AKP’nin sandıkta kaybettiğini böylelikle geri alacağı tartışması alevlendi.

Soylu, kayyum kararı için Pazar gününü işaret etmesi öncesinde İmamoğlu’nu “İstanbul seçmeninin kendisine vermiş olduğu reyi bölücüleri meşruiyete taşımak için kullananlara sormak lazım” ifadeleriyle de hedef aldı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise, Soylu’nun kendisine yönelik “tehdit” olarak yorumlanan kayyum atanmasıyla ilgili açıklamasına karşılık “Polemiklerden nemalanmıyorum” açıklamasıyla yetindi.

CHP: Eşkıyalık olur, memleket uçuruma sürüklenir

CHP yönetimi ise, İstanbul’a kayyum atanabileceği sinyali verilmesini “hukuki değil” uyarısıyla eleştirdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “İstanbul’da iki kez seçim kazanmış birine atanmış birinin bunları söylemesi haddi değil. Maalesef hukuk askıya alınmış durumda. 6 Mayıs'ta başlayan yargı darbesi Diyarbakır, Van ve Mardin'deki siyasi darbe ile belediye başkanları görevden alındı. Biz belediye başkanlarımızın yanındayız, arkasındayız. Böyle bir şeyi aklına bile getirmesin aklının ucundan bile geçirmesin. Burası dağ başı değil, o da eşkıya değil. Bu yaptığı eşkıyalık. Kendini eşkıya mı sanıyor İçişleri Bakanı?” diye konuştu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek de “Hangi gerekçe ile acaba İstanbul'a kayyım atamayı düşünüyorlar? Zaten İstanbul'un iradesine büyük bir saygısızlık 6 Mayıs'ta YSK kararıyla yapıldı. Sandığa darbe yapıldı. İstanbul'un iradesine bir darbe yapıldı. Şimdi tekrar mı bir darbe yapmak istiyorlar? Ama adaletin olmadığı yerde her şey mümkündür. Memlekete büyük zarar verirler. Kendileri ile birlikte memleketi de uçuruma sürüklerler. Böyle bir şeyi düşünmesi bile ne kadar acz içinde olduklarının göstergesidir. Bunlar boş işler. Bunlar kendisinin deyimi ile pejmurde insanların düşünebileceği şeyler” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da, “Soylu’ya buradan çağrı yapıyorum Pazar gününü beklemesin gelsin bu akşam açıklasın biz de bilelim. Burası muz cumhuriyeti değil. Topal da olsa bir demokrasimiz var. Diyarbakır, Mardin ve Van'a yapılan işlem zaten Türkiye 'de herkesin vicdanını kanattı. Türkiye'de artık şunun herkesçe görüldüğü kanaatindeyim ben. Yürütmenin ve yasamanın diğer bir adı faşizmdir. İktidar şu an faşizan uygulamalarını sürdürmekte kararlı. Ama, İstanbul’a kayyum başka bir şey. İstanbul’a kayyum atanırsa, İstanbul’da herhalde çok farklı şeyler olur. İstanbul halkı ve 82 milyon, hükümete öyle bir cevap verir ki, altında ezilirler” ifadesini kullandı.

Bakan Soylu’nun CHP’li İmamoğlu ile polemik içerisine girerek kendi popülerliğini sağlama çabasında olduğunu da söyleyen Altay, “Süleyman Soylu, herhalde Ekrem İmamoğlu ile polemik yaparak partide ve partisinin nezdinde itibar kazanmak peşinde. Ama böyle ucuz işlere tenezzül etmemesi lazım. Gerçek kimliğini ve kişiliğini, 82 milyona böyle mi bir İçişleri Bakanı var dedirtmemesi lazım. Konuştukça batan konuştukça çirkinleşen bir İçişleri Bakanı, Türkiye ye yakışan bir İçişleri Bakanı değildir. İçişleri Bakanlığı önemli bir kurumdur. İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturacak insanın biraz edep, adap ve devlet misyonunu bilmesi lazım. İçişleri Bakanının söylediği her şey 82 milyonu ilgilendirir. Ama İstanbul’a kayyım atayacağız iması bile AKP’ye, kendisine ve Erdoğan’a büyük bir itibar kaybı yaşatıyor. Kaldı ki buna cesaret edebileceklerini zannetmiyorum. Gökkubbeyi başlarına yıkarız” diye konuştu.

HDP: Kayyum elindeki belediyelerde diz boyu yolsuzluk yaşandı

Bu arada HDP de, 19 Ağustos’ta Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediye başkanlıklarına kayyum atanmasına yönelik tepkisini sürdürüyor. HDP, Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere uluslararası kamuoyunda 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri’nin dolayısıyla seçmen idaresinin yok sayıldığını yürüttüğü görüşme trafiğiyle anlatıyor. Bunun yanı sıra ülke içerisinde ise meslek örgütleri ve sivil toplum örgütleri ile dayanışma girişimleriyle kamuoyunda konu sıcak gündem başlığı olarak tutuluyor.

HDP: "Kayyum Elindeki Belediyelerde Diz Boyu Yolsuzluk Yaşandı"
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:06:18 0:00

HDP Parti Sözcüsü Saruhan Oluç da, bugünkü açıklamasında, belediyelere kayyum atamalarına karşı 18 gündür demokratik tepkilerini sürdürdüklerini ancak protesto gösterilerine karşı İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla valiliklerce yasaklama kararları alındığını ve sert şekilde polis müdahalesinde bulunulduğunu söyledi. Demokratik gösterilere polis müdahalesini “suç” olarak gördüklerini ve hukuken girişimlerde bulunacaklarını işaret eden Oluç, “Türkiye’nin her yerinden destek ve dayanışmayı gördük. Bunu çok değerli ve kıymetli buluyoruz, sürmesini istiyoruz” çağrısını paylaştı.

Türkiye’de daha önce 30 Mart 2014’te seçilmiş HDP’li ve Demokratik Bölgeler Partisi’nden (DBP) belediye başkanlıklarına İçişleri Bakanlığı’nın kayyum atamış olduğunu anımsatan Oluç, ancak 31 Mart’te yeniden halkın kayyum yönetilmiş pek çok yerde yeniden kendi siyasi çizgilerinden isimleri seçtiğini vurguladı. Seçime değin kayyum ile yönetilmiş 95 belediyede “diz boyu yolsuzluk ve israf” yaşandığını söyleyen Oluç, kayyumlar tarafından 2,5 yıllık süreçte Diyarbakır’da 2 milyon 500 bin TL’lik ve Van’da 856 bin TL’lik kişisel harcama yapılmış olduğunu açıkladı. Sadece Diyarbakır’da yaptırılan banyo ile 4 bin öğrenciye burs verilebileceğini söyleyen Oluç, “1 milyon 719 bin TL’lik yemek faturası var, bu parayla 3 bin 500 öğrenci okutabilirdi” hesabını aktardı.

Kamuoyuna “Bu yolsuzluklar karşısında susmayın” diye seslenen Oluç, mevcut durumda bazı il ve ilçelerde HDP’nin çoğunlukta olduğu belediye meclislerinde seçilmiş üyeleri hakkında da savcılık soruşturmaları gerekçe gösterilerek üyeliklerinin düşürüldüğünü açıkladı. Oluç, kayyum atanmış büyükşehir belediyelerinde ise meclisleri işlevsizleştirme politikası uygulandığını ve toplantıya çağrı yapılmadığını anlattı.

Son olarak Batman’da DEDAŞ’ın belediyenin elektriğini kesmesi nedeniyle kente su verilemediğini belirten Oluç, “AKP - MHP ortaklığı halkın elektriğini suyunu kesiyor, HDP’li belediye orayı yönetemesin diye. Bu kadar büyük halk düşmanlığı kabul edilemez” dedi.

YSK kararlarıyla seçim süreci çerçevesinde neler olmuştu?

YSK, ilk önce seçim öncesinde aday olmalarında sakınca görmediği HDP’li isimleri belediye başkanı seçilmeleri sonrasında hükümet kanadından dolaylı itirazlar üzerine mazbatalarını iptal etmişti. Böylece YSK, olağanüstü hal çerçevesinde Kanun Hükmünde Kararname’ler (KHK) ile kamu görevlerinden ihraç edilmiş kişilere 24 Haziran Genel Seçimleri’nde milletvekili olma hakkı tanırken 31 Mart’ta aday olmalarında sakınca bulmadığı KHK’lıların belediye başkanlığı görevi için uygun olmayacaklarına seçim sonrası karar vermişti.

YSK, 18 Nisan’da HDP’nin olağanüstü itiraz başvurusunu reddederek, 31 Mart’ta “seçilmiş olmayan ancak ikinci sırada olan” AKP’li isimlerin belediye başkanı olarak atanmasını kesinleştirmişti. HDP’nin kazandığı Erzurum’un Tekman, Van’ın Edremit ve Tuşba, Diyarbakır’ın Bağlar ilçeleriyle Kars’ın Dağpınar beldesinde belediye başkanlıkları YSK’nın nihai kararıyla AKP’ye geçmişti. Bu noktada YSK’nın “seçilmiş isimler” olması açısından neden ilgili belediye meclislerinde yapılacak seçim ile HDP’nin KHK’lı olmayan isimleri göreve getirmesini engellemesi hukuken ve teamüller açısından eleştirilmişti.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

EKOTÜRK Stüdyo VOA
lütfen bekleyin
Embed

No media source currently available

0:00 0:29:22 0:00
XS
SM
MD
LG